“Son noktayı koymak” mümkün müdür? *

Prof

“Son noktayı koymak” mümkün müdür? *
  • 17 February 2016, Wednesday 14:57
Prof. Dr. Ayhan ÇIKIN Kooperatifler, hem üyelik hem de ortaklık kavramlarını içiçe yaşatan sosyo-ekonomik kuruluşlardır. “Köy-Koop Haber” gazetesinin Mart 2015 sayısında, ismine ve deneyimine saygı duyduğum bir yazarın şu yazısı yer alıyor: “Kooperatif üyesi mi, Kooperatif ortağı mı? tartışmalarına son noktayı koyuyoruz: Kooperatif işletmenin ortakları olur, üyeleri değil.” Sevgili yazar dostum, adımı vermeden beni eleştiriyor. Ve sanki ben “üyelik” kavramı ile “ortaklık” kavramını eş anlamda kullanmışım gibi. Evet, şunu da belirtmem gerekir: Dünya pratiğinde o kadar çeşitli kooperatifler var ki; bazen kooperatiflerin özelliğine göre iki kavram da eş anlamda kullanılabilir. Sayın yazara, “Kooperatifçilik” konusunda güzel bir analiz yaptığı için teşekkür ederim. Nitekim kendi yazısı içinde “kooperatif” ile “kooperatif işletme”nin hem birlikteliğini, hem de ayrıştığı noktalara temas etmiş. Örneğin yazar daha yazısının girişinde şu saptamayı yapıyor: Kooperatiflerin, sendikalar ve dernekler ile yukarıda bir bölümü sayılan farklılıkları yanısıra benzer yanları da olduğunu, bunlar arasında her birinin “örgütsel bir tabana” sahip oldukları öncelikle belirtilmelidir. Buna ek olarak, her üçünün de pekçok alanda  birbirilerinin işlevlerini “tamamlayıcı” bir rol oynadıklarını da belirtmek gerekiyor. Nitekim bu “örgütsel” ve “tamamlayıcı” benzerlikten dolayı dernekler, kooperatifler  ve vakıflarla birlikte “sosyal ekonomi” kapsamında yer almaktadırlar. Sosyal ekonominin bu üçlü yapısı içerisinde yalnızca kooperatifler birer “işletme” olarak nitelendiriliyor. (Hüseyin Polat, “Kooperatif üyesi mi, Kooperatif ortağı mı? Tartışmalarına son noktayı koyuyoruz: “Kooperatif işletmenin ortakları olur, üyeleri değil”, Köy Koop Haber, Mart 2015, s. 14) *                 *                             * Bu saptama çok yerinde bir saptama. Ancak yazının bundan sonraki bölümü büyük ölçüde zorlama bir yorum. Yazardan yapılan alıntıyı üç noktadan değerlendirelim: 1.Sosyal ekonomi: Sosyal ekonominin bir kanadı topluma, yani insana; bir kanadı da ekonomiye, yani işletmeciliğe dayanır. Sosyal ekonomi aktörlerinin tümünün ortak paydası insanı öncelleştiren bir yapıya sahip olmalarıdır. Ortak paydaları da “üye” statüsündeki insanlardır. Sosyal ekonominin de en önemli üyesi kooperatiflerdir. Yönetim tarzının özelliği de “bir insan bir oy” ilkesine dayanır. 2.Kooperatifler sosyo-ekonomik tüzel kişiliğe sahiptirler. Üyeleri ile ya da dışarıdan “ortak” sıfatıyla alabilecekleri kişilerle “müşterek bir ekonomik sorunu” çözümleyecek işletmeler kurarlar. İşte burada “ortaklık” kavramı devreye girer. 3.Sayın yazarın çok sayıda literatürü devreye sokarak açıkladığı (!) gibi  kooperatiflerde salt ortaklık kavramı devreye sokulursa, sosyal ekonomiyi oluşturan kurluşları en önemli “ortak paydası” olan “üye” kavramı kooperatif sistemi dışına çıkarılmış olur. Böylece kooperatifin salt ekonomik yönünü ortaya çıkarırsınız. Yani kooperatifleri, sosyal ekonominin ortak paydasından yoksun bırakmış olursunuz. Bu ise son yıllarda tıkanan kapitalizmin yozlaştırmak istediği kooperatifçilik olgusuna katkı sağlamaktan öteye gidemez. Zira kapitalist ekonomi teorisyenleri tıkanan ekonomiyi soluklandırabilmek için “kooperatifçiliğin ekonomik işleyişini” kendilerine adapte etme araştırmaları içindedirler. Nitekim son onlu yıllardaki kooperatif literatürü izlenirse yepyeni bir kavramla karşılaşırsınız: “COOPTALİSME”. *                 *                             * Kooperatifçilik, önce insan demektir. Kooperatif ortakları, ekonomilerini iyileştirmeleri yanında sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını da karşılamayı düşünürler . Kooperatifçiler  beşeri faaliyetlerinde özgürlük, eşitlik ve adalet değerlerini somutlaştıran çalışma kurallarını topluma önerirler. Kooperatifler: -İnsanların bizzat kendilerinin ekonomik sorunlarını çözüm araştırmasını ve uygulamasını teşvik eder; -Karşılıklı yardımlaşma ve sorumluluk duygusunu geliştirir; -Ortaklaşa çalışmanın yarattığı öğrenme yetisi sayesinde insanların gelişmesine katkıda bulunur; -Ekonomide üretilen zenginliğe/varlığa ulaşmayı kolaylaştırır; -Demokratik dayanışma yoluyla insanlararası diyalogu ayrıcalıklı kılar; -Kalıcı ve devredilemez nitelikli işletmelerin ortaya çıkmasıyla ortaklaşa (toplumsal) mirası zenginleştirir. *                 *                             * Kooperatif orijinal bir örgütlenmedir Kooperatif, kendi üyelerinin ihtiyaçlarının tatmininde varoluş nedenini bulan bir topluluk (dernek) ile bir işletmenin orijinal bir bileşimidir. İşletme, ortaklarına ekonomik gelişme ve kalkınma fırsatları yaratırken, dernek özelliği ile de üyelerine sosyal ve beşeri gelişmenin yollarını açar. *                 *                             * Ben bu konuda fazla tartışmaya girmeyeceğim. “Son noktayı koyuyorum” da demeyeceğim. “Son noktayı koyuyoruz” demek, doğanın ve toplumun diyalektik gelişiminde, özellikle bilimsel düşünce sisteminde geçerli bir yaklaşım değildir. Konu ile ilgili yazımı daha önce Radikal Blok’ta yayınlamıştım. İsteyenler o yazıyı okuyabilirler. (http://blog.radikal.com.tr/ekonomi-is-dunyasi/kooperatif-yapi-uzerine-85392) Kooperatifçilik konusunda “Son noktayı koyuyoruz” adını görünce çok sevinmiştim: Kooperatifçiliğin çok önemli bir sorununa çözüm ürettiler diye. Ama şunu Köy Koop yöneticilerine sormadan edemeyeceğim: 1.Bu konuda “son noktayı koyuyoruz” sözü yazara mı aittir?..  Öyle ise bir sorun yok. “Yazarın kişisel düşüncesidir” der geçerim. 2.Eğer “son noktayı koyuyoruz” yaklaşımı Köy Koop’a aitse ya da Köy-Koop yönetimi bu görüşü sahipleniyorlarsa, onlara bir önerim olacak: “Ekonomiyi insana taşıyan bir sitem olarak kooperatifçilik düşüncenizi yeniden gözden geçiriniz.” (* İzmir, 16 Mart 2015 -  http://blog.radikal.com.tr/ekonomi-is-dunyasi/son-noktayi-koymak-mumkun-mudur-93262)
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık