A. Coşkun EFENDİOĞLU -
Önceki gün akşam saatlerinde, Milas Hükümet Konağı’nın tam karşısında, Pehlivanoğlu Market ile Nedime Beler Kız Öğrenci Yurdu arasındaki inşaat alanında yapılan sondaj kazısı sırasında, başının olmadığı söylenen, 1,5 metre boyunda bir heykel bulundu.
Heykelin başının kazı sırasında mı kırıldığı ya da kırık şekilde mi bulunduğu ise öğrenilemedi.
Sondaj kazısı sırasında bulunduğu vatandaşlarca da görülerek basına bildirilen heykelin fotoğrafını çekmek için kazı alanına giden gazeteci arkadaşımız ise, alana sokulmadı ve Müze Müdürü, bakanlıktan izin gelmeden bilgi de veremeyeceklerini belirtti.
Bazı vatandaşların da gördüğü bu heykelle ilgili fotoğraf çektirilmemesi ve bilgi verilmemesinin arkasında, bakanlığın ne gibi bir gerekçesi var bilemiyoruz; ancak 7000 yıllık antik Mylasa’nın altındaki pek çok değerli tarihi eserin geçmiş zamanlarda Sarıçay kenarına atılmış olduğunu biliyoruz. Bu kentten pek çok tarihi eserin kaçakçılarca kaçırılarak uluslararası antika eser piyasalarında satıldığını da biliyoruz. On yıllardır, imar rantları nedeniyle çoğu kez göz yumulan bu tarih tahribatının, başka şaibeli pek çok örneği de bütün Milaslıların akıllarının bir kenarındadır. Milas gibi çok önemli bir antik kentte, kent içinde yapılan bir kazıdan tarihi eserlerin çıktığının bilinmesini pek çok kişi istemeyebilir. Ama bu kentin, bu gerçekleri bilme ve öğrenme hakkı vardır. Gazetecinin de görevi bunu görmek, belgelemek ve haber vermektir.
Şu an Milas Müzesi’nde sergilenen altın yapraklı tacın, Milas-Bodrum Karayolu’nun genişletilmesi çalışmaları sırasında bulunan bir mezardan çıkartıldığı sırada fotoğraflarını çeken, Beçin’deki kapısında Yunus figürlü kapı kolu bulunan mezarın açılış çalışmalarını başından sonuna fotoğraflayan, vb. vb. bir gazeteci olarak, basından bu tür bilgilerin gizlenmesinin anlamını kavramakta, açıkça güçlük çekiyorum. Heykel bulunduğu zaman yapılan haber, haberdir. Bakanlığın bulunduktan kaç gün sonra yapacağı açıklamaya dayanarak yapılan haber ise bayat haberdir.
Ayrıca, gizlenen nedir? Bakanlığın, haber özgürlüğünü engelleme şeklindeki bir karar almasının gerekçeleri nedir? Tam tersine, basının çekeceği fotoğraf ve yapacağı haber, bulunan şeyin belgelenmesi anlamına gelir. Aksi durumda, pek çok şaibeli durum da ortaya çıkar.
Çünkü Milas’ta yaygın kanı, bu tür birçok kazı sırasında tarihi eser bulunması halinde bunun gizlendiği ve bir geceyarısı oradaki şeylerin kazılıp atıldığı yönündedir. Başkaca pek çok şaibe, söylenti de vardır. Müze yetkililerinin, aradan bir tam gün geçmesine karşın halâ bilgi vermemesi ise, işin bir başka yanıdır. Yani vatandaş, son yüzyılın en önemli lahit buluntusunun bulunduğu bu kentte, böylesi yeni bir buluntuyla karşılaşılıp karşılaşılmadığını, o da ancak bakanlık bilgi verirse ve verdiği bilgi ölçüsünde mi öğrenecek?
Bu ayrıntısız haberi, bu tür sorularla bitirip, sonuç ne olacak, görelim bakalım..
0 
0 
0 
0 
0 
0 
