SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..

SPOR AMATÖR MÜ PROFESYONEL Mİ OLMALI?..

Bu konu, önemli. Hem de çok önemli.. Ülkemizdeki ve dünyadaki takip ettiğimiz spor gündemi, hep profesyonel spor dallarının yarışması şeklinde.. O nedenle, mevcut durumdan kalkarak sorunu tartışmaya kalkarsak, çıkmaz sokaklara sürükleniriz.

Mevcut spor düzeni içinde kalarak bu konuyu sağlıklı bir çözüme kavuşturmak da neredeyse mümkün değil.

Çünkü neredeyse önemli tüm spor dalları, amatörlükten çok uzakta.. O nedenle tartışmaya temelinden başlamak gerek. Bunu da diğer konuları bir kenara koyup, ‘bir kent takımı nasıl olmalı?’ konusuyla sınırlandırarak ele almak gerek, diye düşünüyorum.

Bizim güncelimizde de konu, bu perspektifle ele alınınca, mantıklı bir rota çizilebilir.

Voleybol, futbol, atletizm, güreş vb. gibi hangi spor dalını esas alırsak alalım, bir kentin takımı ve sporcuları nasıl olmalıdır sorusuna cevap vermeliyiz öncelikle..

Tamamen örneksel olarak ele alırsak, Milaslı bir futbol takımı, Milas’ta yetişen gençlerden oluşmalıdır. Fethiyespor Fethiyeli gençlerden, Çinespor Çine’li gençlerden oluşmalıdır. Rekabet, bu gençlerin, hangi spor dalıysa, kendi hemşehrilerinden oluşan takımların mücadelesi şeklinde olmalıdır. Diğerleri, dediğimiz kalıba uyup da, örneğin bunlardan biri, örneğin Yatağanspor’un 11 futbolcusunun 5’i başka il ve ilçelerden ‘transfer’ edilirse, bu rekabet de zedelenir.

Üstelik hangi dal olursa olsun bir il ya da ilçenin sporcularının başarısı, o il ya da ilçenin o spor dalındaki gençleri nasıl başarılı bir şekilde yetiştirip yetiştirmediğinin ölçütü olacaktır. Ve tabii, bütün bunlar tam bir amatör ruhla yapılacaktır. İş, profesyonel anlayışla, parayla başka takımlardan transferler şekline dönüştükçe, amatör ruh kaybolacak, başta spor ahlakı olmak üzere bir dizi faktör bozulmalara uğrayacaktır.

Bütün bu anlattıklarımız, kuşkusuz mevcut sistemin dayattığı ‘profesyonel yarış’ anlayışından uzak, son derece naif bir bakış açısıdır. Ancak spor, ‘sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ anlayışıyla yapılacak ve desteklenecekse, bu işin temeli bu amatör spor anlayışıdır.

Bundan ötesi, sporun kar amacı güden, bir tür spor kumarhanesine dönüşmesiyle sonuçlanır.

Oysa bir kentin ya da bir ülkenin gurur duyacağı şey, kendi insanlarının spor başarılarıdır. Örneğin, 7 tanesi sonradan transferle ‘Türkleştirilmiş’ sporculardan oluşan bir ‘milli takım’ın başarıları ne kadar ‘milli’dir, ne kadar ‘biz’dir?

Çok geniş ve derin bir konu olan bu meseleye şimdi biz, güncel tartışmalar ışığında Milas’tan bakmaya çalışalım.

Milas Belediyespor’un bir voleybol takımı vardı. Yıllar içinde bu takım, dışarıdan yapılan transferlerle, hızla büyük başarılar elde etmeye başladı. Sonra, daha başarılı olması için yeni ve hatta yabancı voleybolcular transfer edildi. Büyük rakamlar ödendiğini duyduk. Çok daha başarılı oldular ve Türkiye’deki en yüksek lig Efeler Ligi’ne çıktılar. Kuşkusuz transfer ücretleri, deplasman yol ve konaklama giderleri, vb. gibi ciddi masraflarla oldu bunlar..

Bu sırada bir baktık, bu ‘başarılı’ voleybol takımında kaç tane Milaslı voleybolcu var diye, Milas’taki voleybol altyapısından gelen 1 voleybolcu varmış. Yani özellikle bu dalda, tamamen profesyonel spor anlayışı hakim olmuş Milasspor’a..

Kuşkusuz hiçbir kulüp yöneticisini tek başına olumsuzlamak mümkün değil. Çünkü ülke çapındaki yaygın anlayış ve kurumsallaşma, sporun tamamen profesyonelleşmesi üzerine inşa edilmiş ve desteklenen yön bu..

Ama, bir nimet-külfet kıyaslaması yapmak da mümkün.

Bu konuda farklı değerlendirmeler de kaçınılmaz olarak olacaktır.

Somut duruma gelirsek..

Muhammet Tokat döneminde Belediye, kuşkusuz sponsorlar da bularak, voleybol takımını bu hale getirdiler. Sonra seçim oldu, Fevzi Topuz yeni belediye başkanı oldu. Topuz’un ilk işlerinden biri, yaklaşık 900 küsur milyon borçla devraldığı Belediye’nin, bu voleybol takımını taşıyamayacağı ya da Belediye’nin profesyonel sporla uğraşmaması gerektiğini düşündüğünden, Efeler Ligi’ne çıkan voleybol takımının Efeler Ligi haklarını, voleybolcularla birlikte İstanbul’daki bir kulübe sattı.

Fevzi Topuz, geçtiğimiz hafta yapılan Milas Belediyesi Milas Spor Kulübü Derneği’nin Olağanüstü Genel Kurulu’nda da geçmiş dönem mali raporlarını ibra etmedi ve 2023 dönemini araştırmak üzere denetime gönderdi. Fevzi Topuz, Belediye olarak amatör sporlara önem vereceklerini ve yasanın öngördüğü oranlar üzerinden de belediye bütçesinden ilçedeki spor kulüplerine destek vereceğini belirtti.

Bu arada, derneğin 2024-2025 tahmini bütçelerine de en fazla 1 milyon TL olmak üzere bir bütçeyi önerdi ve kabul edildi.

Fevzi Topuz’un ‘amatör spor’u destekleme görüşüne katıldığımı belirtirken, ancak, belediyesporun gelecekteki bütçesinin de çok az olduğunu gördüğümü belirtmeliyim. Kız-erkek voleybol takımlarının, gelecekte buna futbol da eklenecek, ve diğer tüm spor dallarının bu kadar parayla yürütülebilmesi çok zordur.

(Bu satırları, 21 Ağustos günü yapılan Milas Belediyesi Milasspor Kulübü’nün Genel Kurulu öncesi yazmıştım. Ancak Çarşamba günkü Genel Kurul’da 2024-2025 tahmini bütçelerine ayrılan paraları görünce, 2024 için 3, 2025 için 5 milyon TL., Başkan Topuz’un amatör spor faaliyetlerini büyük ölçüde bu kulüp üzerinden yapmayı planladığını gördüm.)

Bir de, söylediklerimizde tutarlı olmalı ve kalmalıyız. Böyle bir spor anlayışı uğruna voleybol Ligi’nin zirvesinden vazgeçiyorsak, 1. Lige çıkan komşu Bodrum’un futbol takımının maçlarına giderek destek olmanın da bir mantığı yoktur.

 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık