Süt Üreticisinin sorunları konuşuldu

Oktay ÇAYIRLI - Milas Süt Birliği’nin 2015 Yılı Olağan Mali Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi… Toplantıda konuşma yapan Milas Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin ve Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Fatih Salih Okumuş, süt üreticilerinin içinde bulundukları ekonomik zorluklara dikkat çekerek, üst düzey yetkililerin bir an önce gerekli önlemleri almaları gerektiğini söylediler … Hayvancılık ve süt üretimine her kesimden kişilerin dahil olmasını eleştiren Başkan Gezginci, “Herkes hayvancılığa girdi

Süt Üreticisinin sorunları konuşuldu
  • 25 February 2016, Thursday 7:45
Oktay ÇAYIRLI - Milas Süt Birliği’nin 2015 Yılı Olağan Mali Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi… Toplantıda konuşma yapan Milas Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin ve Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Fatih Salih Okumuş, süt üreticilerinin içinde bulundukları ekonomik zorluklara dikkat çekerek, üst düzey yetkililerin bir an önce gerekli önlemleri almaları gerektiğini söylediler … Hayvancılık ve süt üretimine her kesimden kişilerin dahil olmasını eleştiren Başkan Gezginci, “Herkes hayvancılığa girdi. Sanayici hayvancı oldu, doktor emekli oldu hayvancı oldu,  avukat emekli oldu işini bıraktı parası var, hayvancı oldu. Sanki bu sektör Mevlana. Kim olursan ol gel. Kim hayvancılık yapmak istiyorsa gelsin” diyerek tepkisini dile getirdi… Milas Süt Birliği’nin 2015 Yılı Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı dün saat 10.30’da Milas Ticaret ve Sanayi Odası Labranda Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Divan Başkanlığına Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Münir Altınbaş’ın, divan üyeliklerine ise Muharrem Öğüt, Hüseyin Kuluca, Hakkı Dörtyollu, Mehmet Etik ve Muhammet Yılmaz’ın seçilmesi, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan genel kurulun açılış konuşması Milas Süt Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin tarafından yapıldı. Sütçülük için kara günler Genel kurullarda, üreticilerle olan buluşmalarında sevindirici, mutlu haberler duyurmayı çok arzu ettiğini fakat yaşanan gelişmelerin üzücü olduğunu belirten Başkan Gezgin, “Hayvancılık herkesin para kazandığı, herkesin evine ekmek götürdüğü, çoluğuna çocuğuna baktığı, okuttuğu bir sektör haline geldi. Ama ne yazık ki Türkiye’de bu sektörün çöküşünü izliyoruz. Bugün öyle bir gün ki, sütçülük için kara günlerden biri. Niye bu sektör bu hale geldi diye soracak olursak, bir sürü sebebi var. Birincisi hayvan ithalatı. Yurt dışından bir sürü hayvan geldi. Sütlerimizi satamaz hale geldik. Şimdi ihracetmeye çalışıyoruz ama sorunlar yaşıyoruz.  Çünkü bilindiği gibi bizim süt sattığımız bölgeler arasında yer alan Irak, Suriye gibi komşularımızla büyük sorunlar yaşanıyor. Bununla beraber Rusya krizi de patlayınca süt ihracatı çok büyük ölçüde düştü” dedi. İç tüketimde turizm sıkıntısı var İhraç edilemeyen sütün iç pazarda şişmeye neden olduğunu dile getirerek konuşmasını sürdüren Gezgin, “Sütlerimizi pazarlayamaz olduk. Firmalar süt fiyatlarını geri çekmeye başladı ve çoğu yerde de üreticiler sütlerini dökmeye başladı. Bugün itibariyle baktığımda internette Adana’da, Konya’da, Muğla da dahil sütler dökülüyor. 70 kuruş, 80 kuruşa süt satılıyor. Biz hep hayvancılığı, sütü yükseltelim dedik ama bu sütü nasıl pazarlayacağız, nasıl tüketeceğiz, bunun çalışmasını yapmadık. Üretmek kolay tabii, pazarlaması daha zor. Satamadığın malı üretsen ne fayda eder ki, elinde patlıyor sonucunda. İç tüketimde turizm sıkıntısı var. Turizmde çoğu otellerin bugün rezervasyonları iptal edildi. Geçtiğimiz yıllarda Rusya’dan gelen turistlerin bu yıl gelmeyeceği söyleniyor. Eğer turist gelmezse 2016 değil, 2017 de bizim için yine kayıp yılı olacak” dedi. Herkes hayvancılığa girdi Süt üretiminde meydana gelen artışın bahar ayından kaynaklanmadığına da dikkat çeken Gezgin, “Biz bunu 2015 Haziran ayında söyledik. 2015’te siz belki fark etmediniz, çoğu yerde sütler satılmadı. Bayramda sütler alınmadı. Yaz döneminde süt kalıyorsa, bu sektörde durumun vahim olduğu o günden görülüyordur. Ama kimse inanmadı, devam ettiler. Herkes hayvancılığa girdi. Sanayici hayvancı oldu, doktor emekli oldu hayvancı oldu,  avukat emekli oldu işini bıraktı parası var, hayvancı oldu. Bu sektör sanki Mevlana. Kim olursan ol gel. Kim hayvancılık yapmak istiyorsa geliyor. Onun için gerçek çiftçi büyüyemedi” dedi. Biz küçük aile çiftçiliği dediğimiz üreticileriz Hayvancılık ve sütçülük sektöründe yeni yeni firmalar, çiftliklerin oluştuğunu, bunların birçoğunun gerçek üreticiye zarar verdiğini belirten Gezgin, “Yeni modern hayvancılar türedi, yeni zenginler bu sektöre girdi. Bunların yaptıkları şu anda bir hobi. Bunların derdi geçim kaynağı değil. Siz bu işi tek geçim kaynağınız olduğu için yapıyorsunuz ama diğer arkadaşlar zevk için yapıyor. İşler kötüye gittiği gün tesisi kapatır, kilidi vurur, hayvanı da satar gider. Çünkü bunlar bu işe kendi paralarıyla başlamadılar ki. Büyük destekler aldılar devletten. Çiftlikleri devletten aldıkları krediyle kurdular. Ama bizler, gerçek üreticiler tek işimiz olan üretimden vazgeçemeyiz. Biz küçük aile çiftçiliği dediğimiz üreticileriz. Bu sektör kötüye de gitse, bu sektör batsa da biz bu işi yapmaya devam edeceğiz. Avrupa bugün Arabistan yarımadasına süt tozu ihraç etmekte. Bizim de pazarımız aynı bölgede ama bizim maliyetlerimiz yüksek, girdilerimiz yüksek. Avrupalı üretici bizden daha ucuza süt üretiyor ve daha kaliteli pazarı var. Çünkü çiftlikler büyük çiftlikler, kaliteli sütler. Bizim gibi toplama süt artık Avrupa’da yok. Şimdi süt tozu maliyeti Avrupa’da 4 lira, bizde 8 lira. Devlet üreticiye süt tozu için 4,5 lira destek verdi, bizim maliyetimiz başabaş geldi. Gittik tekrar pazara, arkadaşlar bizde süt var dedik gelin alın dedik. Fakat bu sefer Avrupa’da süt tozunun maliyeti 1700 Euro iken, 1250, 1300 Euro’ya çekildi. Yani pazarı kaptırmak istemiyorlar” dedi. Bodrum’da çiftliğim var demekle olmuyor Devletin gerçek üreticiye sahip çıkması gerektiğine değinen Başkan Gezgin konuşmasını şöyle sürdürdü: “İstanbul’da oturup benim Bodrum’da çiftliğim var demekle olmuyor. Gerçek üreticiler bizleriz ve devletimizin bize sahip çıkması lazım. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çözüm üretmeye çalışıyor. Geçen yıldan beri devam eden ‘okul sütü’ projesi var. Bu projenin yıl boyuna yayılması için biz ve sayın genel başkanım fırsat buldukça bakanlığı ziyaret ediyoruz. Devlet teşvikleri yani desteklemeler 3 kuruş ve 9 kuruş. Sıcak süte 3 kuruş, soğuk süte 9 kuruş. Bence bu çare değil, çünkü biz 9 kuruş destek aldık ama fiyatlarımız 80 kuruşa, 90 kuruşa düştü. Bakanlık yetkililerine ‘ette yaptığınız gibi sütte de taban fiyat oluşturun. Bizim sütümüz 80 kuruş olsun ama üzerine destek olarak siz ödeme yapın. 1200 1300 ne kurtarıyorsa üreticinin maliyeti bunu siz destekleyin’ dedik. Bunlar hep gündemde, notlar alındı. İnşallah hayırlısı olur ve bakanlığımız bunun çözümünü bulur diyoruz. Maliyet düşürmek için en son bakanlık KDV’yi düşürdü ama ne yazık ki, ertesi gün hammaddeye zam geldi. Tabii ki bunlar hiç hoş değil, durumun kötüye gittiğinin, durumun ne kadar vahim olduğunun göstergesi. Bugün sizin fiyatlarınız halâ 1 lira 15 kuruş deniyorsa, bizim de sizin gibi üretici olmamızdan, sizin ne çektiğinizi bildiğimizden, sizin halinizden anladığımızdan, tedbirlerimizi zamanında alığımızdandır. Dediğim gibi 90 kuruşa süt satılıyor. Bunun maliyeti var, toplaması var, dağıtması var, üreticinin eline 70 kuruş para geçiyor. Bu şartlarda bizim yapmamız gereken sütümüzü daha kaliteli, hayvanımıza daha hijyenik ortamda bakmamız. Biliyorsunuz ki 48 noktada kırsal mahallelerde soğutma tankımız var. Bunların hepsi onaylı, Bakanlığın gıda kodeksi onaylı işletme merkezleridir. Bunlar sayesinde hem sütümüz daha kaliteli, hem de bakanlık onay verdiği için pirim alma hakkımız var.” Milas Süt Birliği en iyilerinden Gezgin’in ardından kürsüye davet edilen Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Fatih Salih Okumuş ise, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği’nin kısa sürede 71 il, 720 ilçede, 250 bin üreticiye ulaştığını belirterek, “Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği, sizin haklarınızı savunması için sizlerin kurduğu bir kuruluş. Bu kuruluşa bağlı en iyi birliklerden biri Milas Süt Birliği. Onun için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Üreticiler olarak krizi biz yaratmadık Konuşmasını süt fiyatları ve kriz süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundurarak sürdüren Okumuş, “İki buçuk yıldan beri sütümüze zam almıyoruz. Maliyetlerimiz arttığı için sütün zamlanması amacıyla mücadele yaparken, kapımıza bir de kriz geldi. 2014 yılı ile 2015 yılı arasındaki süt artış miktarı Türkiye’de yüzde 2,6. Yani krizin geldiği belliydi. Bu kriz gelirken maalesef bir hükümet boşluğu oldu. Bu sırada üç ayrı bakanla çalıştık. Kriz yönetilemedi ve fırsatçılar çıktı. Bizler satış, kalite, yem baskısı altına girdik. Kriz ihracattan kaynaklandı. Bu sütün kesinlikle ve kesinlikle yurt dışına çıkması lazım. Yönetim olarak Bakanlarımıza ve üst düzey yöneticilere defalarca bunu söyledik. Sütün toz haline getirilerek yurt dışına çıkarılması gerekiyor. Üreticiler olarak krizi biz yaratmadık. Bunun sebebi biz değiliz ve sonuçlarını da biz çekmek istemiyoruz. Biz üretmekten vazgeçersek Türkiye küçülür. Biz zararına da olsa üretmekten vazgeçmiyoruz. Biz ürettikçe Türkiye büyüyecek. İnşallah bu kriz süreci kısa sürede aşılacak” dedi. Yapılan konuşmaların ardından mali genel kurul, gündem maddelerinin görüşülerek, salonda bulunan üyeler tarafından karara bağlanması ile sona erdi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık