‘Tehlike’nin ne kadar farkındayız?

Kemal KAŞKAR /Oktay ÇAYIRLI - İlk olarak Şubat ayında ilçemize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi Ölçüm Aracı, bir süredir yine Atapark’ta soluduğumuz havanın “kalitesini” ölçüyor

‘Tehlike’nin ne kadar farkındayız?
  • 28 December 2015, Monday 5:28
Kemal KAŞKAR /Oktay ÇAYIRLI - İlk olarak Şubat ayında ilçemize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi Ölçüm Aracı, bir süredir yine Atapark’ta soluduğumuz havanın “kalitesini” ölçüyor. Aslına bakılırsa ‘kalitesizliğini’ ... Bugüne kadar elde edilen sonuçlar, beklendiği gibi hiç de iç açıcı değil. Atapark’taki Hava Kalitesi Ölçüm Aracı’nın verilerine göre Milas’ın havası özellikle sabahın ve akşamın ilk saatlerinde genellikle SAĞLIKSIZ!... “En iyisi” ise SAĞLIKSIZ’dan bir önceki kategori olan HASSAS! Öğle saatlerindeki hava kalitesi en çok ya da ancak o kadar “iyileşebiliyor”. HASSAS’tan önceki ‘ORTA’ ve ‘İYİ’ olarak adlandırılan kategorilere ise şu aralar, ülkemizin pekçok yerleşiminde olduğu gibi ilçemizde de hiç rastlanmıyor ... SAĞLIKSIZ’ın bir adım sonrasının ‘KÖTÜ’, iki adım sonrasınınsa ‘TEHLİKELİ’ olduğunu ve ilçemizdeki havanın günün belli zamanlarında ‘KÖTÜ’leştiğini belirterek “‘Tehlike’nin ne kadar farkındayız?” sorusuyla bu büyük sorunumuzu bir kez daha dile-gündeme getirmek istedik. İnternet olanağı bulunan yurttaşlarımızın, bu çok kötü durumumuzu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Hava Kalitesi İzleme İstasyonları web sitesi’nin www.havaizleme.gov.tr elektronik adresine ulaşıp izlemeleri mümkün. Peki ne yapabiliriz? Aslında hepimiz ‘ne yaptığımızı ve aslında ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz’! Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un bazı semtlerindeki hava kalitesiyle ilgili ‘tehlike sinyalleri’ne ilişkin tv haberinde bir yurttaş, “Şu kalorifer kazanlarını ve kömür sobalarını biraz daha az ve dikkatli yakalım” gibi birşeyler söylüyordu ... Milas olarak, çok şanslı bir meteorolojik tablo içinde yaşadığımıza da dikkat çekmeliyiz. Bunu, lehimize bir durum olarak değerlendirmek için hepimiz birşeyler yapabiliriz, yapmalıyız. Başta, kullandığımız yakıtların kalitesini artırmalıyız. Elbette ‘ısı yalıtımı’ gibi bir seçeneğin herkes farkındadır. Bu konuda da hepimiz bütçe olanaklarımıza göre bir şeyler yapmalıyız ve özel haller dışında, iç mekanlarda daha düşük ısılarda yaşamaya alıştırmalıyız kendimizi ... Nedir, nasıl önlenir… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Hava Kalitesi İzleme İstasyonları web sitesi’nin www.havaizleme.gov.tr elektronik adresinde hava kirliliği seviyelerinin yanısıra, hava kirliliği ile ilgili birçok bilgi de yer alıyor. Hava kirliliğinin önlenmesi açısından önemli olan bazı bilgiler ise şöyle: Hava kirliliği Günümüzde, her geçen gün artan çevre sorunlarının başında gelen hava kirliliği, geleceğin dünyasını ciddi bir şekilde tehdit etmekte, ekolojik tehlikelerle karşı karşıya bırakmaktadır. Dünya nüfusunun hızla artmasına paralel olarak, artan enerji kullanımı, endüstrinin gelişimi ve şehirleşmeyle ortaya çıkan hava kirliliği insan sağlığı ve diğer canlılar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Hava kirliliği, havanın doğal bileşiminin çeşitli nedenlerle değişmesi, havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına, ekolojik dengeye ve eşyalara zararlı olabilecek derişim ve sürede bulunmasıdır. Hava kirliliğine atmosfere yabancı maddelerin girişi sebep olmakla birlikte sıcaklık, basınç, yağış, rüzgar, nem ve güneş radyasyonu gibi meteorolojik faktörlerle, konum ve topografik yapı da etki etmektedir.  Plansız kentleşme ve yeşil alanların yeterli miktarda bulunmaması ve kullanılan yakıtlar da hava kirliliğini büyük ölçüde etki etmektedir. Hava kirliliği nedeniyle yerel, bölgesel ve küresel düzeyde sorunlar gözlenmektedir. Yerel, bölgesel ve küresel sorunlar İnsan sağlığının korunması ve yaşanabilir bir çevre için iyi bir hava kalitesine ihtiyaç duymaktayız. Özellikle son yıllarda gazete başlıklarında, insan aktivitelerinden kaynaklanan emisyonların hava kalitesine yansıyan tehlikeli etkilerini sıkça görmekteyiz. Örneğin; Astım hastalığına yakalanan çocuk sayısında artış, ozon tabakasında oluşan deliğin büyümesi, asit yağmurları nedeniyle ormanların yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalınması, ekstrem hava koşullarının oluşması gibi. Bütün bu sorunlarla ilgili yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde çalışmalar yapılmakta, ancak çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Isınma kaynaklı hava kirliliği Ateş, bulunmasından itibaren insanlık için önemli ihtiyaçlardan biri olmuştur. Özellikle ısınma amaçlı olarak yoğun şekilde kullanılmıştır. Bugün, kış aylarında ısınma amaçlı olarak evlerde, okullarda ve işyerlerinde soba ve kalorifer yakmaktayız. Soba ve kaloriferlerde yakıt olarak, odun, kömür, fuel-oil ve doğalgaz kullanılmaktadır. Bu yakıtların soba ve kaloriferlerde yakılmasıyla bacalardan çıkan karbonmonoksit (CO), kükürtdioksit (SO2), azot oksitler (NOx) ve partikül maddeler havayı kirletmekte. Toplum olarak hem ısınmak hem de havayı kirletmemek zorundayız. Isınmadan kaynaklanan hava kirliliğini azaltmak veya önlemek için; Yakıt tüketimi azaltılmalı, temiz enerji kaynakları ve kaliteli yakıtlar kullanılmalı, yakıtlar soba ve kaloriferlerde tekniğine uygun yakılmalı, binalarda ve evlerde ısı yalıtımına gidilmeli, kalorifer ve soba bacaları her sezon başında mutlaka temizlenmeli. Ulaşım kaynaklı hava kirliliği Kentlerde ısınmadan kaynaklanan kirlilik kadar, artan motorlu taşıtların neden olduğu zararlı egzoz gazları da önlem alınması gereken önemli bir hava kirliliği sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Benzinli ve dizel taşıtların çıkardığı egzoz gazlarında bulunan zararlı maddelerin, özellikle nüfus ve trafiğin yoğun olduğu büyük kent merkezlerinde çevreye verdiği zararlar çok daha fazla olmaktadır. Taşıtlardan kaynaklanan kirleticiler: Karbon monoksit (CO), azot oksitler (NOx), hidrokarbonlar (HC) ve kurşundur (Pb). Taşıtların kirletici etkilerini önlemek veya azaltmak için ise; egzoz gazı emisyon ölçümü zamanında yapılmalı, araçların bakım ve onarımları zamanında yapılmalı, temiz yakıt kullanılmalı, Araçların muayeneleri periyodik olarak yapılmalı, araç kapasitelerinin üzerinde yolcu ve yük taşınmamalı, benzinli taşıtlarda katalitik konvertör takılmalı, toplu taşımaya önem verilmeli. Hava kalitesinin izlenmesi Hızlı nüfus artışı ve sanayileşmenin beraberinde getirdiği en önemli çevre sorunlarından biri hava kirliliği. Ülkemizde hava kirliliği genel olarak ısınma, sanayi ve motorlu taşıtlardan kaynaklanmakta. Bunların yanında çarpık kentleşme, şehirlerin topoğrafik yapısı, atmosferik şartlar ve meteorolojik parametreler, bina ve nüfus yoğunluğu gibi etkenler de özellikle kış sezonunda kirliliğin artmasına katkıda bulunmakta. Sınır değerlerin üzerinde konsantrasyona sahip olan kirleticilerin, insanlar ve çevre üzerinde olumsuz etkileri var. Bu kirleticilerden insanların olumsuz yönde etkilenmemesi için en kısa sürede kirlilik seviyesinin bilinerek eyleme geçilmesi gerekli. Ulusal hava kalitesi izleme ağı Hava kirliliğinin doğru bir şekilde ölçülmesi, ilçemizde hava kirliliğiyle mücadele politikaları oluşturulması ve bu politikalar çerçevesinde ilçemizin hava kalitesinin bir önceki yılın değerlerinden daha iyi durumlara getirilebilmesi amacıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilçemizde seyyar hava kalitesi ölçüm istasyonu oluşturuldu. Kurulan hava kirliliği ölçüm istasyonunda, Kükürtdioksit (SO2) ve Partikül Madde (PM10) parametrelerine ek olarak Azotoksitler (NO, NO2, NOx), Karbonmonoksit (CO) ve Ozon (O3) da tam otomatik olarak ölçülmekte. Ölçüm istasyonunda toplanan ölçüm verileri bakanlığa ait özel bir ağ üzerinden GSM Modemler aracılığıyla Bakanlığın Çevre Referans Laboratuarı Veri İşletim Merkezine aktarılarak izlenmekte ve www.havaizleme.gov.tr adresinde eşzamanlı olarak yayınlanmakta. Saatlik ortalamalar şeklinde istasyonlardan alınan veriler incelenerek doğrulama çalışmaları yapılmakta olup söz konusu verilerle aylık ve yıllık raporlar hazırlanarak yayınlanmakta. Hava kirliliğini azaltmak için toplum olarak bize düşen görevler Hava kirliliğinin önemli bir kısmı otomobillerden kaynaklanır. Toplu taşımayı tercih ederek daha az yakıt kullanılması, araçların bakımlarının zamanında yapılması, yürüme mesafesindeki yerlere yürüyerek ya da bisikletle ulaşımın tercih edilmesi, duraklama ve beklemelerde aracın çalıştırılmaması, kullanılmayan zamanlarda ışıklar ve elektrikli aletler kapatılarak enerji tasarrufu sağlanması, fosil yakıt kullanımından temiz enerji (rüzgar, jeotermal, güneş enerjisi) kullanımına geçilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, çevrenin önemi ve korunması ile ilgili eğitimler hazırlanarak kamuoyunun bilgilendirilmesi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık
19mayis-acilis