ÖNDER Haber -
Ankara’da 17 Şubat akşamı meydana gelen bombalı terör saldırısına yönelik tepkiler ülkemiz genelinde sürerken, Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği tarafından da bir lanetleme açıklaması yapıldı. “Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve arkasındaki güçleri lanetliyoruz!” başlıklı açıklamada, “Bu ve benzeri saldırıların sonuçları kadar, nedenleri de sorgulanmalıdır. Siyasi iktidarın ‘Ya başkanlık ya kaos’ anlayışı doğrultusunda başlatmış olduğu ‘İçeride savaş, dışarıda savaş’ politikası, Türkiye’yi böylesi saldırı ve katliamların hedefi haline getirmiştir” denildi.
Eğitim Sen Milas Temsilciliği’nin açıklaması şöyle:
Ankara’da Gerçekleştirilen Saldırıyı ve arkasındaki güçleri lanetliyoruz!
Dün Ankara’nın merkezinde yer alan Devlet Mahallesi’nde gerçekleştirilen acımasız saldırı sonucunda resmi rakamlara göre 28 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi yaralanmıştır.
Eğitim Sen olarak Ankara’da gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Daha önce olduğu gibi, son Ankara saldırısı sonrasında da “jet hızıyla” yayın yasağı getirilmesi dikkat çekicidir. Geçmişte yaşanan benzer saldırı ve katliamlar dikkate alındığında, bu saldırının neden, nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin bilgilerin iktidar tarafından kamuoyundan gizlenmeye çalışıldığı açıktır. Ankara’da yaşanan saldırının üzerindeki sis perdesi henüz net bir şekilde aralanmamışken, iktidarın 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında yaptığı gibi asıl failleri koruyan bir tutum benimsemesi, yaşananları iç ve dış politikada yeni saldırı hazırlıklarının gerekçesi yapması şaşırtıcı olmayacaktır. Saldırıyla ilgili gerçekler tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmalı, sorumlular, saldırının arkasındaki güçler ve bu saldırıya neden olanlar hesap vermelidir.
10 Ekim’de Ankara’nın orta yerinde göz göre göre gerçekleşen katliam ve sonrasında yaşananlar dikkate alındığında, önce İstanbul Sultanahmet’te, son olarak Ankara’da yaşanan saldırının arkasında yatan nedenlerin ve gerçek faillerin belirlenmesinin ne kadar mümkün olacağı tartışmalıdır.
Bu ve benzeri saldırıların sonuçları kadar, nedenleri de sorgulanmalıdır. Siyasi iktidarın “Ya başkanlık ya kaos” anlayışı doğrultusunda başlatmış olduğu “İçeride savaş, dışarıda savaş” politikası, Türkiye’yi böylesi saldırı ve katliamların hedefi haline getirmiştir.
Yapılması gereken, iç ve dış politikada ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan uzak durmaktır. Aylardır ısrarla sürdürülen savaş ve şiddet politikalarındaki ısrar Türkiye’nin daha büyük saldırıların hedefi haline gelmesinden başka bir sonuç vermeyecektir.
Eğitim Sen olarak, Ankara’da yaşanan saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği Milas Şubesi
Ülkemizin içinde bulunduğu şu karanlık günlerde, Ankara’da yaşanan patlama bir kez daha yureklerimizi yakmıştır.
Her nereden gelirse gelsin terörü lanetliyoruz.
Ölenlere haktan rahmet, geride kalan ailelerine başsağlığı dileriz.
Memleketimizin başı sağolsun.
Muğla Adliyesi önünde protesto
17 Şubat akşamı Ankara’da yaşanan son terör saldırısı, önceki gün Muğla Adliyesi önünde Muğla Barosu’nca düzenlenen bir eylemle de protesto edildi.
Muğla Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Akbaş, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanboğan, Başsavcı Vekili Tarık Tuna, Savcılar, Hakimler, Avukatlar, Baro ve Adliye çalışanlarının katıldıkları protesto eyleminde bir konuşma yapan Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, “Bu hainler şunu bilmelidirler ki, bize, birliğimize ve ülkemize bir saldırı söz konusu olduğunda, bunun karşısında bütün farklılıklarımıza rağmen tek ve bir olur, asla boyun eğmeden ve yılmadan mücadele ederiz” dedi.
Sözlerine, “Dün, kalbimizde, başkentin tam ortasında, hain terör, bir kez daha kanlı ve çirkin yüzünü göstererek, 28 canımızın yitirilmesine, 61 yurttaşımızın da yaralanmasına neden oldu. Tıpkı sizin gibi, bizim gibi, işlerinden eve dönmek üzere olan insanlarımıza yönelen bu hain saldırıyı gerçekleştiren alçakları, hainleri nefretle lanetliyoruz” diyerek başlayan Uzun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaşamını yitiren canlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine, sevenlerine ve milletimize başsağlığı diliyor, yaralılarımızın biran evvel sağlıklarına kavuşmalarını umuyoruz. Hain ellerin gerçekleştirdiği bu saldırı, ülkemizi, birliğimizi, huzur ve yaşam sevincimizi hedef almıştır. Ankara’nın, başkentimizin tam ortasında gerçekleştirilmiş olmasının anlamı budur.
Bu hainler şunu bilmelidirler ki, bize, birliğimize ve ülkemize bir saldırı söz konusu olduğunda, bunun karşısında bütün farklılıklarımıza rağmen tek ve bir olur, asla boyun eğmeden ve yılmadan mücadele ederiz. Konu vatansa, bizim için gerisi teferruattır.”
Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ey hainler, sizden korkmuyoruz. Siz ancak böyle alçakça ölümler düzenleyebilir, ölümden ve kandan medet umarsınız. Muğla Adliyesinde görev yapan hakimler, savcılar, avukatlar ve adliye çalışanları, hepimiz ama hepimiz, size karşı birlikte ve dimdik ayaktayız. Yaptıklarınız bizi yıldırmayacak ve asla yılmayacağız. Her nerede olursan ol, yaptığın yanına kalmayacak, adalet önünde yaptıklarının cezasını çekeceksin. Unutma ki, bizi öldürmekle korkutamazsın, 28 ölür, 28 bin doğarız. Bir yıkılır, bin kalkarız. Kalktık ve dimdik ayaktayız. Ayakta durmaya da devam edeceğiz.”