ÖNDER Haber -
Türkiye Sağlık Sen Muğla Şube Başkanı İncilay Gezgin, 2 Kasım 2011 tarihinde yürürlüğe giren 663 sayılı kanun hükmünde kararnameyle Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatının yeniden yapılandırılıp 3 Kurum, 3 Başkanlık ve 9 Genel Müdürlüğe ayrıldığını, taşra teşkilatının da Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü olmak üzere 3 başlı bir yapıya dönüştürüldüğünü ve bunun yanında ilk defa sözleşmeli yöneticilik modeline geçilerek, Kamu Hastane birliklerinde 4 bini yönetici olmak üzere, 5 bin kişi ile yönetici ve uzman olarak 2 senelik sözleşmeler imzalandığını anımsatarak, "Hiçbir bilgi, beceri ve yarışma sınava tabi tutulmadan, sözleşmeli idareci tercihi Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarında, Görevde Yükselme Yönetmeliğini, fiilen uygulanmaz hale getirmiştir. Ayrıca yöneticilerle sözleşme imzalanırken, peşinen alınan istifa dilekçesi de yöneticilerin istenildiği zaman görevden alınması gibi keyfiyetçi bir tutum sergilenerek, asıl niyet ortaya konulmuştur. Bakanlığın sözleşmeli idareciler hakkındaki, niyeti ve onlara mesajı şudur: ‘Siz hakkınızla yönetici olmadınız. Sizi biz seçtik. Bizim istediğimiz şekilde ve bizim istediğimiz süre kadar yöneticilik yapabilirsiniz. Yöneticilik, sizin müktesep hakkınız değil. Bizimle ve bizim siyasetimizle var olacaksınız." Verilen mesaj budur" dedi.
Liyakat ve yeterlilik
Açıklamasında daha sonra, bu kararnamenin uygulanmasıyla, sağlık sektöründe yıllarca kamu yöneticisi olarak hizmet vermiş tüm asil müdürlerin bir gecede görevden alınıp Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmelikleri hiçe sayılarak, hiçbir sınav yapılmadan, sadece kendilerine kul köle olacak kişilerle yöneticilik sözleşmesi imzalandığını yineleyen Gezgin, "Hatta ve hatta bazıları devlet memuru bile değildir. Basına yansıdığı kadarıyla biliyoruz, devlet memuru olmayan bazı yöneticilerin içinde fırıncılık, kasaplık gibi sağlıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan işlerle meşgul olan insanlar da vardır. Sağlık Kurumları, Sağlığı ve Sağlık Çalışanlarını bilen insanlar tarafından idare edilmelidir" dedi ve Sağlık Kurum ve kuruluşlarındaki yöneticilerin, liyakat ve yeterlilikleri ile sağlık çalışanları tarafından saygı duyulan yöneticiler olması gerektiğini sözlerine ekledi ve Sağlık Bakanlığı’na şu çağrıda bulundu:
Sendikasına bakılmasın
"Devlet Memurları Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin hükümleri, istisnasız tüm yönetici seçimlerinde uygulansın. Açık, objektif ve güvenilir bir ‘görevde yükselme sınavı’ yapılsın. Yeterli olanların, siyasi düşüncesine, sendikasına bakılmasın. İş yani emaneti ehline verilsin. Bu durumda hem çalışanlar rahatlayacak, hem emanet ehline teslim edildiğinden, hizmet alanlar daha kaliteli sağlık hizmeti alacak, hem de kendini geliştirmek ve mesleğinde en üst seviyeye gelmek isteyen çalışanların önü açılmış olacak ve onların kendini geliştirme yolundaki çabaları, hizmetin kalitesine yansıyacaktır. Siyasetçi bürokratı oyuncağı haline sokamayacak; siyaset, bürokrat ve işadamı arasındaki, akçeli işler dedikodusu ve olası suiistimaller de en aza indirilmiş olacaktır. Yönetici devlet memurları, siyasi iradenin ve hükümetin memuru olmaktan kurtulup devletin ve milletinin hizmetinde olarak yöneticilik yapacaktır. Genel Başkanımız Sayın Önder Kahveci tarafından, bahsettiğim bu konular ile ilgili açık bir mektupta Sağlık Bakanımıza gönderilmiştir. Sağlık çalışanlarının taleplerini içeren bu mektubun değerlendirilerek bu anlayışa son verilmesini temenni ediyor, sizlere saygılar sunuyorum."