“Turizm paketi, sorunlara çözüm olamaz!”

ÖNDER Haber - CHP Muğla Milletvekili Av. Akın Üstündağ, TBMM’nde düzenlediği basın toplantısında, ülkemizde yaşanan ve turizm sektörüne de ağır darbe vuran gelişmeleri değerlendirip Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan ‘Turizm Eylem Planı’nın derde deva olamayacağını belirterek şu görüşleri dile getirdi: “Hepinizin de bildiği gibi turizm destinasyonlarında rezervasyonlar bir yıl önceden yapılmakta ve tesisler bu satışlar doğrultusunda eleman, sunum, organizasyon ve hizmet standartlarını hazırlamaktadırlar. Biliyoruz ki, 2014 yılından beri devam eden kaos ortamı ve son Sultanahmet saldırısı ile rezervasyon iptalleri had safhaya varmış ve tüm turizm sektörü temsilcilerince 2016 kayıp bir yıl olarak değerlendirilmiştir. Başbakan tarafından açıklanan eylem planı, bugüne dair bir tedbirden uzak, ancak 2017 ve 2018 yıllarına yönelik bir girişimdir. Zira şu anda 900 bin olan turizm çalışanı sayısı daha şimdiden 700 bine düşmüş ve turizme odaklı 54 farklı ticari fonksiyon bu krizden etkilenmiştir. Zaten geçtiğimiz yıl ülkemiz turizmde 34 milyon 779 bin 841 yabancı ziyaretçi ile % 55 doluluk yaşarken, bu yıl meydana gelen terör, uçak krizi ve bombalı eylemler sebebiyle bu oranın tutturulması da mümkün görülmemekte ve bu yıl da mevcut turist sayısında % 40 düşüş beklenmektedir. Bunu nereden mi biliyoruz? Ülkemize turist getiren büyük seyahat şirketleri müşteri kaybını önlemek ve kendi çıkarlarını korumak için ücretsiz iptal ya da değişiklik hakkı tanıdı. Böylece kendilerine para yatırarak rezervasyon yaptıran müşterilerini başka ülkelere yönlendirme imkânını sunarak müşterilerinin haklarını korudular. Buradan kim zararlı çıktı? Tabii ki Türkiye! Hükümetin turizme desteği eksik İktidarın yanlış dış politikası ile turizm bitme noktasına gelmiştir. İktidar ise sorun çözmek yerine palyatif tedbirlerle durumu geçiştirmeye çalışmaktadır. Turizm paketi sorunlara çözüm olmak yerine sorunun nedenlerinin görmezden gelindiğini göstermektedir. Sayın Başbakanın eylem paketini açıkladığı dakikalarda ne oldu biliyor musunuz? İngiltere’nin önde gelen turizm operatörü, geçen yıllarda Türkiye’ye yönelik gerçekleştirdiği İngiliz turist rezervasyonlarının yüzde 29’unu Tunus ya da ispanya gibi ülkelere aktardığını açıkladı. Yine İngiltere’deki önemli tur operatörleri de, 2016 için Türkiye rezervasyonlarında yüzde 40 oranında düşme olduğunu açıkladı. Bu, yılda yaklaşık 2.5 milyon turistin geldiği İngiltere’den Türkiye’ye 400 bin İngilizin bu yıl tatil için gelmemesi demektir. Siz ne kadar eylem paketi açıklarsanız açıklayın, terörle turizm bir arada yaşamaz. 1 Nisan - 31 Mayıs 2016 tarihleri arasında, tüm ülkelerden turist getiren A grubu seyahat acentalarına uçuş başı 6 bin Dolar destek vereceğinizi açıklıyorsunuz. İstanbul Sultanahmet’te Alman turistler bombalı saldırıda ölüyor, ülkenizin başkentinde bomba patlıyor 29 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Bir önceki yıl en az 400 bin turist getiren A Grubu Seyahat Acentalarına 100 milyon TL’ye kadar kredi kullanma veya sektör firmalarının banka borçlarının yeniden yapılandırılması imkânı sağlıyorsunuz ancak bu şirketlerin bu kadar rezervasyon iptalinden sonra kredi ödeyecek durumu kalmıyor. Belgeli deniz turizmi tesislerine yeni yatırım ve tesis yenileme işlemlerinde bulundukları bölge teşviklerinden tıpkı konaklama tesisleri gibi yararlandıracağınızı söylüyorsunuz, bırakın yeni yatırımı, turizmci, çalıştırmakta olduğu elemanına maaş ödeyemez durumda. Bakanlık belgeli konaklama tesislerinin Ecrimisil, kira, toplam ciro üzerinden alınan pay bedellerinin 2016 yılı ödemelerinin ertelenmesi ve takip eden 3 yılda 3 eşit taksitle ödenmesi için düzenleme yapılacak diyorsunuz. Peki bu krizin hemen biteceğini garanti ediyor musunuz?” Küçük acenteler unutuldu Üstündağ, Turizm Eylem Planı ile ilgili açıklamasını şöyle tamamladı: “Turizm eylem planında yer alan uçak desteği bütün yıla yayılabilirse erken rezervasyonlar için yararlı olacaktır. Her turizmcinin yararlanması açısından KDV iadesi veya vergi indirimi mutlaka uygulanmalıdır. Turizm sektörü için sigorta prim indirimi yapılmalıdır. Yatak başı destek yapılmalıdır ki tesisler ayakta kalabilsin. Hükümet, gider kalemlerinde erteleme yerine muafiyet getirmesi gerekirdi. Küçük ve orta boy acentelere de destek olunmalıydı. Acentelerin sigortaya ve maliyeye olan borçlar ertelenmeliydi. Küçük ve orta boy acentelere de çeşitli destekler verilmeliydi. Hükümetin destek paketinden çok az acente yararlanacaktır. Turizm sektörünün lokomotifi olan Ege ve Akdeniz’deki küçük ve orta boy işletmeler için 750 bin TL olan ihracatçı sayılma değeri 100 bin TL’ye çekilmelidir. Bu, aynı zamanda haksız rekabeti de engelleyecektir. Ecrimisil fiyatlarında erteleme değil, fahiş olan ecrimisil bedelleri normal bir değere çekilmelidir. Turizm tesislerinin elektrik ve su fiyatlarında indirim uygulanmalıdır. Özet olarak, birçok sektör gibi turizm sektöründe de hükümetin destek değil köstek olmaması yeterlidir. Turizm sektörü, yine bacasız sanayi olarak ülkeye en maliyetsiz geliri getirmeye devam edecektir. Bunun için Ortadoğu bataklığından çıkması, dış politikasını barış ve demokrasi ortamına çekmesi yeterli olacaktır. Aksi halde, hızla bir Ortadoğu ülkesi olmaya doğru yol almaya devam edeceğiz.”