“Türk-İş’in, daha etkin bir tavır alması lazım”

ÖNDER Haber - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar yemeğine katılmak için geldiği Muğla il merkezine geçmeden önce, Yatağan’da 310 gün önce kurulan Direniş Çadırını ziyaret ederek, sendikacılar ve işçilerle buluşup görüştü

“Türk-İş’in, daha etkin bir tavır alması lazım”
ÖNDER Haber - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar yemeğine katılmak için geldiği Muğla il merkezine geçmeden önce, Yatağan’da 310 gün önce kurulan Direniş Çadırını ziyaret ederek, sendikacılar ve işçilerle buluşup görüştü. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyeti Milas-Yatağan Maden ve Enerji işçilerinin önderleri Süleyman Girgin ve Fatih Erçelik, hoş geldiniz diyerek karşıladılar. Bu sırada, enerji ve maden işçileri adına Süleyman Girgin tarafından bir konuşma yapıldı.   Güç verdiniz, moral verdiniz Sözlerine, "Hoşgeldiniz, güç verdiniz, moral verdiniz" diyerek başlayan Girgin, yıllardır yürüttükleri mücadelelerini AKP hükümeti tarafından son özelleştirme sürecinin başlatıldığı 310 gündür yeniden yükselttiklerini, bu kararlı direnişi, enerji ve maden işçilerinin kararlılığı, halkın ve emek dostlarının desteği ile sürdürdüklerini, bu mücadelede, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP üst yönetimi, Muğla milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere her kademeden partililerin hep yanlarında olduğuna dikkat çekerek, şöyle sürdürdü: Biz bu işyerlerini devlete zimmetlenmiş milletin malı olarak görüyoruz "Dışarıdan bakıldığında, 'işçiler özelleştirmeye karşı mücadele ediyor, işine işyerine sahip çıkıyor' deniyor. Bu doğru. Ama bunun yanısıra, biz bu işyerlerini devletin değil devlete zimmetlenmiş milletin malı olarak görüyoruz. Bunun dışında biz, aynı zamanda hak, hukuk ve demokrasi mücadelesi de veriyoruz. 11 aydan beri yürüttüğümüz mücadelede biber gazı, tazyikli su, cop, plastik mermi, atlı polis ile dağıtma gibi bir çok şiddete maruz kaldık. Mahkemeler bizim yaptığımız eylemler için ‘demokratik hak’ kararları veriyor. Şu anda 3 termik santralin ihale süreci tamamlanmıştır. 3 santral 50 yıllık kömür rezervi ve tüm taşınır ve taşınmazları ile 3 milyar 760 milyon dolara satılmıştır. İhale sonuçları Başbakanın önündedir." Konuşmasını, hükümetin 2013 yılı Mart ayında Elektrik Piyasası Kanununa eklediği geçici 8’nci maddeyle; EÜAŞ'a bağlı termik santralleri, özelleştirilmeleri halinde de geçerli olmak üzere 2021 yılına kadar (31.12.2018 + Bakanlar Kuruluna 3 yıla kadar uzatma yetkisi- ÖNDER’in notu) Çevre Mevzuatından muaf tutarak, özelleştirme ile işsiz bırakılacak babaların yanına zehir solutulacak çocuklarını da eklemek istediklerini, ancak CHP’nin Anayasa Mahkemesine yaptığı itiraz ile 2 ay önce Mahkemenin Hükümetin çıkardığı Elektrik Piyasası Kanunu'nu geçici 8’inci maddesini iptal ettiğini belirtip kamuoyunca yeteri kadar duyulmayan bu olumlu gelişme nedeniyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek sürdüren Girgin, sözlerini şöyle tamamladı: "Afşin Elbistan'da, Zonguldak'ta, Balıkesir'de ve en son Soma'da özelleştirmelerin nasıl katliamlara neden olduğunu bir kez daha gördük. Grup toplantısında, hem bu yönüyle hem de hükümetin elektrik piyasası kanununa yaptığı ek ve bunun Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi hakkında konuyu bir kez daha dile getirmeniz yararlı olacaktır. Ziyaretiniz için tekrar teşekkür ederiz." Kitlenin kendi hakkına sahip çıkması lazımdır CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise, yaptığı konuşmada, "Demokrasilerde hak aramak çok önemlidir. Bu olayla ilgili olarak Ankara’da Türk-İş’in daha etkin, sizden yana bir tavır alması lazım. Bunu çok açıklıkla söylemek zorundayım. Sizin Ankara’da yaptığınız eylemlerde belli bir kesim yanınızda olmadı. Siz hak arıyorsunuz, emek en yüce değerse, bütün işçi örgütlerinin sizin yanınızda olması lazım. Bizler zaten destek vereceğiz, ama sizler hangi sendikanın mensubu olursanız olun, bizim için fark etmiyor. Biz sosyal demokrat bir parti olarak yanınızdayız. Soma işçilerinin de yanında olduk, Zonguldak’ta ölen işçilerimizin yanında olduk. Bizim isteğimiz şu; birbirimize destek olmak zorundayız. 310 gündür mücadele ediyorsunuz. Bu az bir zaman değil, dolayısıyla birilerinin size destek vermesi gerekiyor. Sendikaların size destek vermesi gerekiyor. Bizim belediye başkanı arkadaşlarımız destek verir, milletvekili olarak biz de destek veririz. Grup toplantılarında konuştuk, gene konuşuruz. Biz, tek başımıza Anayasa Mahkemesi’ne gidiyoruz. Bizim tek başımıza gitmemiz sizi ne kadar tatmin eder? Sendikaları sormak lazım, Hak-İş nerede? Onların da mücadele etmesi lazım. Eğer bir kitle kendi hakkına sahip çıkmıyorsa, o kitlenin başarılı olma şansı yoktur. Kitlenin kendi hakkına sahip çıkması lazımdır. Ben bunu burada söylemiyorum. Türk-İş’i ziyaretimde de söyledim. Ben işçi haklarını söylemek ve savunmak zorundayım. Ben sendikaları da eleştirmeyip kimi eleştireceğim? Siyasi iktidarı eleştir. Siyasi iktidarı eleştirmek en kolaydır. Burada asıl sorumluluk konfedarasyonlara düşüyor. 310 gün eylem yapacaksınız, ben Türk-İş’in genel başkanından fazla buraya geleceğim.. Olmaz, bu işte bir sakatlık var, bir yanlışlık var. Biz size destek veriyoruz, ama Türk-İş, Hak-İş ve diğer işçi sendikalarının bütün olup işçilere sahip çıkması gerekir" dedi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık
19mayis-acilis