Uçmuş ki ne uçmuş!!!!

A. Kemal KAŞKAR - DYP Milas Belediye Başkan Adayı İbrahim Ertürk, yazılı bir açıklama yaparak, seçmenlere 48 tane vaatte bulundu. Aslında bunlara ‘vaat’ demek de doğru değil. Sayın Başkan adayının alt alta sıraladığı şeylerin çok büyük bir bölümü, adeta yerçekimsiz ortamda oradan oraya uçan-uçuşan, dolayısıyla "ayakları yere basmayan" boş sözler... Ertürk, "iş garantisi verdiği" ve geçtiğimiz hafta sayılarının 21 bin 387’ye ulaştığını iddia ettiği "oy taahhütlü" seçmen-iş başvurularından bahisle, Milas Belediye Başkanlığı seçiminde "sürpriz" yapacağını iddia ediyor. "Hatırlı Dostlar"ın yatırım sözleriyle... Açıklamasına, kendisini tanıtarak başlayan Ertürk, 1974 Selimiye doğumlu olduğunu, 8 yıl futbol hakemliği yaptığını, halen teknikerlik yaptığını belirterek; "2004’te Genç Parti’den belediye başkan adayıydım. O süreçteki projelerimizi bugüne uyarladık. Sadece uyarlamakla kalmadık, yeni bir çok sözler de aldık. Biz, yapamayacağımız ya da tutamayacağımız hiç bir sözü vermeyiz. Aldığımız sözler dahilinde sadece Milas’ı değil tüm Muğla’yı ayağa kaldırıp yeniden yapılandıracağız" diyor. Milas’ın en büyük sorununun ‘işsizlik’ olduğuna dikkat çeken Ertürk, yurttaşların geçim güçlüklerine birkaç örnekle dikkat çekip "Halkımın bu çaresizliği canımı çok yakıyor ve ben onlara çare olmak istiyorum" diyerek, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Projelerimizi, hatırlı dostlarımızın yatırım sözleriyle hayata geçireceğiz. Yani teşvikle. Adaylığımızı açıkladığımız 18 Şubat 2014 tarihinden itibaren bir çok iş başvurusu gelmeye başladı. Gerek gelen iş başvuruları, gerek yatırım sözleri her geçen gün hızla artmaktadır. Milas’ta büyük bir sürpriz yapacağımız ve de tahminimce önümüzdeki hafta kazanmaya yetecek yeterli iş başvuru sayısına ulaşacağımızı umuyorum. 15 Mart 2014 Cumartesi günü tuttuğum oruç bitiyor. O gün sizlerle son durumu paylaşacağım. Zira şu an itibarıyla iş başvurusu 21 bin 387 olmuştur. Bunlar, garanti oy taahhütlüdür." Neler var neler!?.. Ertürk, açıklamasında daha sonra, aralarında "Milas’a en az bin yataklı, beldelerin her birine ise 5’er yüz yataklı hastaneler ve Milas’a bir de Onkoloji hastanesi yapılması", "550 ile 1200 kişinin çalışabileceği kapasitede 14 tekstil fabrikası", "Milas’a 1 üniversite", "2 bin kişinin çalışacağı beyaz eşya üretim fabrikası", "Birer tane Poşet, Şeker, Salça, Un Fabrikası (Selimiye, Bafa, Ören, Güllük ve Beçin’e)", "Avrupa standartlarında 5 yıldızlı en az 3 bin yataklı otel", "Milas’a et ve süt entegre tesisi kurulacak", "Muhtarlarla organize bir şekilde; Veteriner, Ziraatçı, Avukat ihtiyacı karşılanacak", "Selimiye, Bafa, Ören, Güllük ve Beçin’e toplam 16 çim futbol sahası", "Yerli bir araba ve bir de bisiklet üretim fabrikası kurulacak", "Güçlü dostlarımızdan bir çimento fabrikası gelecek", "Birer iplik ve Ağ fabrikası, 2 çorap ve birer de havlu ve terlik imalathanesi", "Tarım desteklenip kısa vadeli ürünler yetiştireceğiz", "Aldığımız sözler dahilinde Milasspor’u ve Muğlaspor’u pilot takım yaparak 1. Lige çıkana kadar destekleme", "Milas’ın ve Muğla’nın elektrik üretimini karşılayacak rüzgar paneli kurulacak" ve hatta "Muğla’nın bütün ilçelerine birer tane istedikleri ve de ihtiyaçları yatırım sözü"nün de yer aldığı 48 vaadini sıralamış. Ya Düzce’de olsaydı... Olay iyi ki Milas-Muğla’da yaşanıyor da ’48 vaat’le sınırlanmış. Yoksa, örneğin Düzce’de yaşansaydı, 81 tane vaat sıralanacaktı.. Eyvah ki ne eyvah!..