ÖNDER Haber -
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 25 Mayıs Pazartesi günü Menteşe eski garaj alanında düzenlenen mitingde halka seslendi.
'Bu ülkeyi birlikte
kurduk, kıymetini bilelim' Demirtaş, miting alanına girdiği sırada ADD Muğla Şubesi üyesi Zeki Kurt, boynuna, Türk bayraklı Atatürk posteri asıp 'Bu ülkeyi birlikte kurduk, kıymetini bilelim' yazılı döviz açtı. Demirtaş, seçim otobüsünün üzerinden yaptığı konuşmasında, Kurt'un açtığı dövizde atıfta bulunarak, "Arkadaşımız ne güzel yazmış. Evet, bu ülkenin kıymetini bilelim. Bu ülkenin, demokrasisinin kıymetini bilelim. Herkes birbirine saygılı ve sevgili olmalı. Ama, 'İleri demokrasi getiriyoruz' diyen iki kişi var bu ülkede. Şaka gibi. İroni bunlar. Sanço ve Panço gibi, 'Bu ülkeye demokrasi getirdik' diye bağırıyorlar. Ortada demokrasiden eser yok" dedi.
"HDP bir Robin Hood
hareketidir"
Gençlerin çoğunlukta olduğu mitingde, yaklaşık 50 dakika boyunca yurttaşlara seslenen Demirtaş, toplumsal barışın, komşunun kimliğine bakmadan, inancını sorgulamadan, evrensel ilkelerde buluşularak kurulabileceğini söyleyerek, "HDP bir Robin Hood hareketidir. Zenginden alıp fakire veren bir harekettir. Don Kişot'la Sanço Panço yola çıkmışlar, gece gündüz bize hakaret ediyorlar. Meydan meydan dolaşıp bizi birbirimize düşürmeye çalışmalarına rağmen, biz bunu başaracağız. Yapmaya çalıştığımız, Türkiye'nin felakete sürüklenmesini engellemektir. Bu yüzden paniklediler. 'Biz, yol yaparak yolsuzluğu hak ettik' diyorlar. Yol yaptın diye, halkın ruhunu, onurunu alamazsın. Halk bu noktada sana 'dur' diyor" diye konuştu.
"Köklü demokrasi
kurulmazsa mutlu
olamayız"
7 Haziran'daki seçimin diğer seçimlere benzemediğini vurgulayan Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evet, Türkiye bir kırılma yaşayacak, ama bu kırılmanın özgürlükten yana mı diktatörlükten yana mı olacağına karar vereceğiz. Bizler kendimizi inkar etmeden, devletten korkmadan, barış içinde yaşamak istiyorsak bu gidişatı değiştirmek zorundayız. Devleti, vatandaşa hizmetkar edecek bir yönetim anlayışı kurmalıyız. Bu ülkeyi birlikte var ettik, bunun kıymetini bilelim. Eğer ülkenin yönetiminde köklü bir demokrasi kurulamazsa hiçbirimiz mutlu olamaz, kendimizi güvende hissedemeyiz. Komşusunun kimliğine bakmadan, inancını sorgulamadan, evrensel ilkelerde buluşarak toplumsal barış kurabiliriz. HDP işte o misyonun parti adıdır. Meydan meydan dolaşıp bizi birbirimize düşürmeye çalışmalarına rağmen biz bunu başaracağız. Adaylarımız, sizler gibi çalışarak helal lokma yemenin ne demek olduğunu bilen yöneticiler. Bu partiyi sizler kurdunuz. Sorunların çözümünü de tabii ki en iyi sizler bileceksiniz."
Konuşmasında Türkiye'nin tarım politikasını eleştiren Demirtaş, sözü daha sonra ilimizin koylarının talan edildiğine getirerek, "Bir ülkede tarım olmazsa türkü olmaz, şiir olmaz. Ancak üreten toprakların medeniyeti ve tarihi olur. Bunları değiştirmek için sağ değil sol pencereden bakmanız lazım. Kendimize saraylar yaptırırken halkımızı da gecekonduya mahkum etmeyeceğiz. 'Ne sarayımız olsun ne de halkımız gecekonduda yaşasın' diyeceğiz. HDP sizin emeğinizle büyüyor, ülkemizin iç barışının garantisi haline geliyor" dedi ve sözlerini "Yüzde 10 barajı HDP'nin değil Türkiye'nin önünde bir engeldir" diyerek şöyle tamamladı:
"El verin bu barajı hep birlikte yıkalım ve güzel günlerin kapısını açalım. Ne kadar parti varsa mutlaka parlementoda olsun. Orada birlikte çalışıp çabalayalım. Kavga, mücadele olacaksa orada olsun ve biz hep birlikte Türkiye için en iyisi hangisiyse onu yapalım. Başbakan ve Cumhurbaşkanı bu ülkenin başına verilmiş şaka gibi. İroni gibi. Bir iktidar, adalet duygusunu unutmuşsa ve o ülkede yaşayan toplum kaygılanmaya başladıysa birinin frene basması lazım. Biz freni patlayan ve yokuş aşağı giden bir kamyonu durdurmaya çalışıyoruz. Madem biz barajın altındayız, o zaman devletin bütün imkanlarıyla niye bize bu kadar saldırıyorsunuz? Onlar da çok iyi biliyorlar ki iktidardaki son günlerini yaşıyorlar. Bunu hak ettiler. Yol yapman, havaalanı yapman ülkeye faydadır ama bunu yaptın diye halkın ruhunu teslim almaya hakkın yok. Bunları yaptın diye ülkenin başına bela olmaya hakkın yok."