“Yeni Türkiye’de köylülere, köylülüğe yer yok mu Sayın Bakan?”

A

“Yeni Türkiye’de köylülere, köylülüğe yer yok mu Sayın Bakan?”
  • 24 December 2014, Wednesday 8:23
A. Kemal KAŞKAR - CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, TBMM’nde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada çiftçilerin sorunlarını gündeme getirdi. Konuşmasında, çiftçi yurttaşların topraklarını ekemez hale geldiğini belirten Demir, "Köyler hızlıca boşalıyor. 2030’da tarım yapacak köylünün kalmayacağı iddia ediliyor. Yeni Türkiye’de köylülere, köylülüğe yer yok mu?" diye sordu. Kınıyorum Demir, konuşmasında bir de, Soma’da yaşanan ‘zeytin ağacı katliamı’ dolayısıyla Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın "dağ, taş zeytin oldu" sözünü anımsatarak, "Zeytinciliğimizi ve zeytinle uğraşan insanları aşağılayan bir edayla söylenen bu sözleri kınıyorum" dedi. Bakanlık gelişiyor, büyüyor ama istihdam yaratmıyor Atanamayan ziraat mühendisi, gıda mühendisi, veteriner, su ürünleri mühendisi gençlere hükümetin ‘iş taahhüdü’ olduğunu anımsatan Prof. Demir, "Gençlerin 2013 yılında 6 bin dolayında olan beklentilerine karşılık, hükümet sadece 499 kadro verdi. Bakanlık bu kadar gelişiyor, büyüyor ama istihdam yaratmıyor" dedi. Sigortalı çiftçi sayısında çok gerilerdeyiz Üreticilerin yeterince bilgilendirilmediğini söyleyen Demir, birçok çiftçinin don gibi doğal afetlerden ciddi zararlar gördüğünü, üreticilerin yeterince teşvik edilmediğini ve uyarılmadığını da sözlerine ekleyen Demir, "Çiftçiler özellikle 2/B, ecrimisil gibi nedenlerden sigorta yaptıramadıklarını söylediler. Bizim bölgemizde, Seydikemer’de birçok insan sigortasını yaptıramadığı için çok mağdur oldu" dedi.   Meteorolojik nedenli üretim azalmaları engellenemiyor 2013-2014 tarım yılında meteorolojik nedenlerle, bir önceki yıla göre buğdayda yüzde 13,8; arpada yüzde 20,3; nohutta yüzde 11,1; kırmızı mercimekte yüzde 16,5; tütünde yüzde 22, kayısıda yüzde 65,4; fındıkta ise yüzde 25 oranında üretim azalması yaşandığına dikkat çeken Prof. Demir, sulama yatırımlarının da yetersiz olduğunu belirterek, yaşanan şiddetli kuraklığa karşın, ekonomik ölçütlerde sulanabilir tarım arazilerinin yüzde 30’dan fazlasının halâ sulama yatırımlarının yapılmasını beklediğini sözlerine ekledi. Kaçakçılık teşvik mi ediliyor? Konuşmasında daha sonra, hayvancılığın bitirildiğini dile getiren Demir, ithalat yapılarak hayvancılığın geliştirilmiş gibi gösterildiğini ve rakamların hayvancılığın durumunu ortaya koyduğunu belirterek, şu rakamsal verilere dikkat çekti: "1980-2009 yıllarını kapsayan otuz yıllık dönemde sığır varlığı yüzde 33, manda varlığı yüzde 92, koyun varlığı yüzde 55, keçi varlığı yüzde 70 düzeyinde azalmıştır. Buna karşılık, 2009’u izleyen dört yılda sığır, manda, koyun varlığı yüzde 35, keçi varlığı ise yüzde 80 düzeyinde artmış ya da artırılmıştır. Hayvan popülasyonumuzun bu kadar kısa sürede bu denli artması biyolojik olarak mümkün değildir." Prof. Demir, bu veriler ışığında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e "Kaçakçılığı mı teşvik ediyorsunuz?" diye sordu. Ekonomide tarımın payı azalıyor Sözlerini, büyüme rakamları içinde tarımın payının giderek azaldığını belirterek sürdüren CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, "2014 yılının ilk altı ayındaki büyüme ise yüzde 3,3 olarak gerçekleşti. Buna karşılık, tarım 2014 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 1,8 oranında küçülmüş, yılın ilk altı ayındaki büyüme ise yalnızca binde 2 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler, tarımda yapay büyüme döneminin sonuna gelindiğini göstermektedir. 2014 yılında ayçiçeğine kilo başına sadece 6 kuruş destekleme verdiniz. Ayçiçeği tek örnek değil. Diğer 16 ürünün desteklenmelerinde de hiçbir artış yapmadınız, yani çiftçiyi hiç desteklemediniz. Desteklemediğiniz gibi, kimyasal gübre fiyatlarında cinsine göre yüzde 240 ila yüzde 320 düzeyinde, karma yem ve mazot fiyatlarında ise yüzde 300’ü bulan artışlar yaptınız" dedi ve çiftçilerin elektrik ve su borçlarına ödeme kolaylığı getirilmesini talep etti. Köyler mahalle olunca ... Büyükşehir yasasıyla birlikte köy tüzel kişiliklerine ait tüm varlıkların belediyelere devredildiğini anımsatan Demir, "Tarım arazileri, meraları, yaylaları imara açtınız. Bu yolla tarımsal üretimden zaten kazanç sağlayamayan çiftçinin elindeki araziyi satarak üretimden çekilmesi için zemin hazırladınız. Çiftçi sayısında büyük düşüşlere neden oldunuz. 2003 yılında 70 milyonluk nüfusa karşılık 3 milyon çiftçi varken bugün 75 milyona karşılık 2 milyona düşmüştür. Üçte 1 çiftçimiz maalesef tarlalardan çekilmiştir. Buna paralel olarak son on yılda 30 milyon dekar arazi -ki bu Belçika’nın toplam yüzölçümüne eşdeğerdir- tarımsal üretimde kullanılamaz olmuştur. Bu yanlış tarım politikalarına bağlı olarak gıda fiyatları, ortalama enflansyonun üzerinde yüzde 15 oranında artmıştır" dedi. Köyler boşalıyor Konuşmasının son bölümünde, 2030’lu yıllarda tarım yapacak köylünün kalmayacağı iddialarını dile getiren ve Bakan Eker’e, "Yeni Türkiye’de köylülere, köylülüğe yer yok mu Sayın Bakan? Türkiye’de en zenginler servetine servet katarken, Türkiye’nin yüzde 78’ini nüfusun yüzde 10’u alırken, çiftçi neden desteklenmiyor?" sorularını yönelten Prof. Demir sorularını şöyle sürdürdü: Sorular sorular ... Mısır gibi, pancar dışı şeker, tatlandırıcı kullanımı son yıllarda çok arttı. Şeker hastalığının artmasına ya da kötüleşmesine neden oluyor. Tedbir almayı düşünüyor musunuz? Şanlıurfa’da bazen on iki saati aşan elektrik kesintileri oluyor. Biliyorsunuz, geçen yaz yol kesmeler oldu ve bu durum ciddi güvenlik sorunları yarattı. Bunlar için bir tedbir almayı düşünüyor musunuz, çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz? Aynı olayları tekrar yaşayacak mıyız? Çiftçiler ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, tarlasını ekebilmek, mazot ve gübre satın alabilmek için artık tefecilerin kapısını çalıyor. Çiftçilerin kara gün dostu olan Ziraat Bankası, çiftçilere kredi vermek için çiftçilerden şehir merkezinde gayrimenkul istiyor. Bu sebeple çiftçiler kredi alamıyorlar. Bu konuda bir düzenleme yapılacak mıdır? 2002 yılından bu yana sürekli çiftçi zarar etmektedir. 2003 yılında 1 kilo pamuk 1,25 kuruş iken aradan geçen on bir yılda pamuğun 1 kilosu 80 kuruş ile 1 liraya satılıyor. 2002 yılında 1 kilo pamuk 1 litre mazot değerindeydi, şimdi 6 kilo pamuk 1 litre mazot alamıyor. Çiftçilik artık kazanç değil, yoksulluk kapısına dönmüştür. Tarımın desteklenmesi ve çiftçilerin yerinde kalması için herhangi bir proje var mı, yeni bir projeniz var mı? Bakan Eker’in yanıtları CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’in sorularına yazılı olarak yanıt veren Bakan Eker, tatlandırıcı kullanımlarındaki artışla ilgili soruya, "Nişasta bazlı şeker adı verilen mısır, patates, pirinç, buğday gibi nişasta bazlı tarımsal ürünlerden elde edilen şekerlerin kansere ya da metabolik hastalıklara neden olduğuna dair herhangi bir veri ve fikir birliği yoktur" dedi. Ziraat Bankasının çiftçilere kredi vermek için gayrimenkul istediği sorusuna ise, "Ziraat Bankası tarafından uygulanan iş ve işlemlere, Bakanlığımızın doğrudan müdahalesi olmamaktadır. Ancak bu kapsamda, bakanlığımıza iletilen şikâyetler, ilgili Bakanlık ve kurumlara iletilmektedir" yanıtını verdi. Bakan Eker, tarımın desteklenmesi ve çiftçilerin köylerini terketmemesi konusunda bir çalışmaları olup olmadığına ilişkin soruyu ise, "Bakanlığımızca tarım sektörünün geliştirilmesi, üretimin arttırılması, rekabetçi bir yapıya kavuşturulması ve kırsal alanda refah düzeyinin iyileştirilmesi amacıyla önemli destekler sağlanmaktadır. Bu kapsamda tarımsal destekler; verimlilik, kalite, sağlık ve kırsal kalkınmayı esas alacak şekilde yeniden düzenlenmiş ve daha etkin hale getirilmiştir" diye yanıtladı.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık