‘Sarı Kıza’ nasıl bakmalı!..

İlçemizdeki süt üreticileri veya besicilik yaparak geçimlerini sağlayan çiftçilere, et ve süt anlamında en yüksek verim nasıl alınır, hayvan sağlığı, hayvanları doğru besleme teknikleri gibi konularda eğitim verildi. Türkiye’de modern hayvancılığın gelişmesinde önemli katkıları bulunan BALYEM ve AYTAŞ Tarım ve Hayvancılık adlı işletmelerin yöneticileri tarafından verilen eğitimin yanı sıra, ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan üreticilerin daha az etkilenmeleri için de ‘altın’ öğütler verildi.

‘Sarı Kıza’ nasıl bakmalı!..

Milas Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya, ilçemiz genelindeki besicilik veya süt üreticiliği yapan yaklaşık 150 üretici katıldı. AYTAŞ Tarım ve Hayvancılık adlı işletmenin sahibi Talat Aydın, BALYEM A.Ş. adına da Prof. Dr. H. Melih Yavuz tarafından verilen eğitimde; hayvanlarda kaliteli beslenme, en yüksek verim nasıl alınır, hayvan sağlığı gibi konularda detaylı bilgiler aktarılırken, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizden etkilenen hayvancılık sektörünün de ne yapması gerektiği de örneklerle anlatılmaya çalışıldı.

Eğitimin açılış konuşmasını yapan AYTAŞ Tarım ve Hayvancılık adlı firmanın sahibi Talat Aydın, Türkiye’deki hayvancılığın günümüzde, eski usullerle yapılmadığını, modern yöntemleri benimseyen besi çiftlikleri, süt sektörüne önemli katkıları bulunan büyük işletmelerle birlikte sayıca az olmasına rağmen nitelikli besicilik veya süt üreticiliği yapan çiftçimizin gelecek adına umut verici olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Zaten bugünkü şartlarda eski usullerle yol almamız mümkün değil. Her şeyden önce üreticiler olarak şikâyet etmeyi bırakacağız. Bugün ülkemiz ekonomik anlamda zor günler geçiriyor. Bu noktada ah-vah etmek, dövünmek yerine, biz bu krizden nasıl çıkarız diye düşünerek çözüm üretmeliyiz. Aksi halde bu kriz hepimizi tüketir. Bu saatten sonra bu işten para kazanmaktan başka çaremiz yok.

Bu, bardağın boş tarafı… Bir de bardağın dolu tarafından bakacak olursak, şu anda üretici olarak sizin derdiniz bir ise bizlerin derdi bin… Yani sizin yaşadığınız sıkıntıların kat be kat fazlasını bizler yaşıyoruz. Biz sadece yem satan firma değiliz, aynı zamanda biz de hayvancılık yapıyoruz. Bizim sektörümüz başka sektörlerden en azından bugünkü şartlarda daha iyi durumda. Örneğin; inşaat, tekstil, mobilya, küçük ve orta ölçekli esnaf… Kısaca bu sektörlerde kriz, bizim yaşadığımızdan daha büyük boyutlarda. En azından bizler ucuz-pahalı sütümüzü satabiliyoruz. Yine er-geç hayvanımızı satabiliyoruz. Bunların hiç satılmadığını, elinizde kaldığını düşünün. Dolayısıyla hayvancılık sektörü olarak bizler, en azından başka sektörlere göre bir parça daha iyi durumdayız. Bu kriz elbette geçecek, elbette bir gün son bulacak ve ayakta kalanlar işte o zaman gerçekten güzel paralar kazanacaklar. Firma olarak bugüne kadar kaç tane kriz gördük ve bunların hepsini atlattık. Bunu da atlatacağız. Bu nedenle şikâyet etmeyi bırakıp, işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışmalıyız.

Nasıl ki hastalığı kabullenmek, o hastalığı yenmek için ilk şarttır, biz de bu krizi kabulleneceğiz ve yenmek için çözüm yolları arayacağız. Biraz sonra Prof. Dr. H. Melih Yavuz Hocam, bu krizden nasıl kurtulacağınız konusunda size bir reçete sunacak. Umarım sizler bu reçeteye uyar ve bu krizden bir an önce çıkarsınız.

Eğer elinizde verimsiz hayvanlar varsa, her şeyden önce bunlardan kurtulmanız gerekiyor. Ucuz-pahalı demeyin ve bir an önce bu hayvanlardan kurtulun. Çünkü verim alamadığınız her hayvan için yılda en az 5-6 bin lira maliyetiniz var. O hayvanı elinizden çıkarmakla hem boşa harcayacağınız o para cebinizde kalacak, hem de sattığınız hayvanın parasının üzerine belki bir miktar koyarak verimli bir hayvan almış ve gelir elde etmeye başlamış olacaksınız.

Yani artık ezberleri bozmamız, değişmemiz lazım. Düne kadar 100 lira olan kazancımız bugün yarıdan daha aza indi. Bunun farkındayız ancak üretici olarak bugüne kadar hep fiyatı konuştuk. ‘süt kaç para, yem kaç para’ dedik ama verimi hiç konuşmadık. Asıl kriz, biz verimi daha yukarılara çekmezsek işte o zaman gelecek” dedi ve sözü BALYEM Ar-Ge Birimi’nden Prof. Dr. H. Melih Yavuz’a bıraktı.

Öncelikle sağlıklı hayvan yetiştiriciliği konusunda görsel sunum eşliğinde bilgiler veren Yavuz şöyle devam etti:

“Bugün sadece besicilik değil, süt üreticileri de zor durumda! Bu durumda yapılması gereken şey, üretimi ekonomik hale getirmektir. Bugün bu bölgede ortalama, 20-25 kg süt alınıyor. Oysa bu hayvanlar 30-35 kg süt alınabilecek hayvanlar. ‘Çok yem verildiğin de çok süt alınacak’ gibi görünse de, önemli olan dengeli beslemektir. Hayvanları korumak, onların refahını sağlamak, hastalığı tedavi etmekten daha ucuzdur.

Ülkemizde hayvancılıkla uğraşanlar bugün acaba ne durumda? Biz mi hayvanın sırtındayız, yoksa hayvan mı bizim sırtımızda? Bizim ülkemizde her türlü girdi maliyetleri oldukça yüksek fakat Avrupa’da, Amerika’da bu maliyetler neredeyse yok denecek kadar az. Bir de coğrafya ve iklim şartları göz önüne alındığında, bizde yaz ayları uzun ve oldukça sıcak geçerken, dünyanın birçok yerinde Temmuz veya Ağustos ayında bile güneş az görülür, sürekli yağmurlar yağar. Dolayısıyla hayvanın doğal yem olarak tüketebileceği alan fazla, üreticinin de yem maliyeti yok denecek kadar azdır. Bu noktada şunu diyebiliriz; başka ülkelerde hayvanlar sahiplerini sırtında taşırken, bizde ise hayvanlar sahibinin sırtındadır.

Bir başka nokta, dünyanın farklı ülkelerinde hayvan çiftlikleri son derece modern bir usulde kurularak, hayvan sağlığına büyük önem verilmektedir. Hayvanın barınağı, yem ve su içtiği bölümler, süt sağım yöntemleri son derece sağlıklı bir ortamdadır. Yani hayvanın refahı için bütün şartlar oluşturulmuştur. Özellikle hayvanın ‘kuruluk’ döneminden bir an önce çıkması için bütün önlemler alınmıştır. Ne yazık ki bizim ülkemizde henüz bu noktaya gelinemedi. Gebelikteki ilk ve son ay çok önemlidir ve bu dönemde hayvanın kalacağı yerin son derece sağlıklı olması gerekir. Hayvanın kuru bir yerde yatması ve hatta doğumunu böyle bir ortamda yapması, hem doğacak yavrusu, hem de doğum sonrasındaki süre için önemlidir.

Ancak sağlıklı bir ortamda bulunan hayvandan yüksek verim elde edebilirsiniz. Eğer hayvan sağlıklı olmayan koşullarda ise sürekli hasta olacaktır, böyle bir durumda siz hayvanı beslemenin dışında bir de tedavisi için para harcayacaksınız. Oysa çözüm işin başında sağlıklı ortam oluşturmak, hayvanın doğal olarak beslenebileceği alanlar yaratmak, kısaca düşük maliyetle yüksek verim elde etmektir” diyerek, hayvanın refahı için oluşturulması gereken sağlıklı ortam, hayvan sağlığı ve düzenli beslenme yöntemini görsel sunum eşliğinde anlattı.

Eğitim programının ardından katılımcılara, firma tarafından bir akşam yemeği verildi.

 

 

 

 

 

 

Editör: Adem KANKAYNAR
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık