Milas Kent Arşivi ve Müzesi’ne doğru gidilirken ...

Bazen...  / Hüseyin Avni KUNDURACIOĞLU Ödemiş’in ara sokaklarında karşımıza çıkan vişne rengi boyalı, neo-klasik tarzdaki binanın içinde, saatlerce bulunacağımızı önceden bilmiyorduk. Ödemiş Belediyesi Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’ne ev sahipliği yapan bu binanın kapısından girerken, artık birçok yerleşimde karşımıza çıkan ‘kent müzeleri’nden biriyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorduk. Kente ait belge, fotoğraf, obje vb’lerinin bir şekilde sergilendiği yapılardan biriydi olasılıkla. Akşamın alaca karanlığı Ödemiş’in üzerine düşerken ayrıldığımız müzenin kocaman kapısında fark etmiştik yanıldığımızı. Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi, üstlendiği ‘Ödemiş ve Küçük Menderes Havzasının geçmişinin ve kültürünün tanınması ve tanıtılması’ amacını müzeyi ziyaret edenlere yansıtıyordu. 1927 yılında Yıldız Otel olarak açılan bu yapı, 2006 yılında Ödemiş Belediyesi tarafından kamulaştırılıp restore ettirildikten sonra, 2012 yılında ‘Kent Müzesi’ olarak hizmete devam etmiş. Yapının her bir odası, sizi geçmişin Ödemiş’ine taşımakla kalmıyor, ötesinde her bir odaya yönelirken karşınıza çıkacak sürprizleri bekliyor olma hissini yaşatıyor. Müze, küçük dokunuşlarla ‘sıradanlıktan’ çıkarılıp ‘yaşayan’ bir kültürel yapıya dönüştürülmüş. Bir dönem Ödemiş’in bel kemiği olan tütüncülüğün canlandırıldığı Tütün Odası’ndan Ödemişli Ermeni Berber Sarkis Parseg’e ait 1901 tarihli berber tezgahının bulunduğu Berber Odası’na, 1930’lu yıllarda Ödemiş’te açılan Kanaat Eczanesi’ne ait ilaç şişelerinin bulunduğu odadan Şükrü Saraçoğlu Anı Odası’na giderken geçmişin Ödemiş’i hiç peşinizi bırakmıyor. Hele Zeki Müren, Necip Fazıl Kısakürek, Safiye Ayla ve Adnan Menderes gibi ünlü isimleri konuk eden Yıldız Oteli’ne vefanın yaşatıldığı Otel Odası’na ne demeli. Görsel Tanıtım Odası, kütüphanesi, arşivi, düzenlenen sergiler, paneller, konferanslar ve yayınları ile Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi dikkate değer bir çalışma olarak hafızamıza kazınmıştı. Kuşkusuz Ödemiş’te ortaya çıkan bu güzelliğin ardında bir ekip çalışması vardı ve bu ekibin başında da Prof. Dr. Engin Berber bulunuyordu. 20-21 Mart 2013 tarihlerinde yayımlanan ‘Sırtçantamdakiler’de Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’ni kaleme almış, yaşadığımız kentte böylesine bir eksikliğin olduğunu dikkat çekmek için de ‘Kentlerin de insanlar gibi bellekleri vardır ve kent bellekleri yerel yönetimler eliyle yaşatılır’ cümlesiyle bitirmiştim. *                       *                        * Geçen hafta yerel basında yer alan ‘’Milas Belediyesi, ‘Kent Arşivi ve Müzesi’ kuruyor’’ başlıklı haberler, birkaç yıl önce Ödemiş’te hayranlıkla dolaştığım müzeyi anımsattı. Zira yerel basındaki haberlere göre, Milas’ta oluşturulacak olan ‘kent arşivi ve müzesi’ni kuracak ekibin başında yine Prof. Dr. Engin Berber olacak. Çöllüoğlu Hanı’nın üst katındaki bölümde oluşturulacağı belirtilen Milas Kent Arşivi ve Müzesi’nin kentimizdeki büyük bir eksikliği gidereceğine hiç şüphem yok. Böyle bir girişim ile kente dair bir çok belge, obje vb’lerinin bir çatı altında toplanacak olmasının yanısıra, kentin geçmişine doğru yapılmak istenilen yolculuklarda da kolaylıklar sağlayacaktır kuşkusuz. Milas’ın kültürel değerlerinin korunması, tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından çok önemli bulduğum bu girişim için Milas Belediyesi’ni kutluyor, Prof. Dr. Engin Berber ve çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum.