29 yıl, 9 hükümet gören bir mücadele
Bugün Akbelen mücadelesi olarak devam eden direniş, 29 yıl önce başlamış ve yaklaşık olarak 9 hükümet görmüş. O zamanlardan bugünleri gören Saynur Gelendost, termik santralleri kendi deyimi ile “Gökova’nın bağrına saplanmış bir hançer” olarak niteliyordu, nitekim öyle de oldu. Santral, Milas’ın Ören beldesinde Türkevleri köyünde yapılmaya başlanmıştı. İş makineleri çalışmaya başladığında Saynur; köylülerle birlikte makinelerin önüne yatmış ve onların çalışmasını engellemek istemişti.
Öncülük ettiği birbirinden önemli çevre eylemiyle ismini duyuran sevgili Saynur Gelendost, daha temiz bir çevre için ölümü bile göze aldı. Türkiye’de bir ilke imza atan Gelendost, 1994 yılında Gökova Termik Santrali’nin kurulmasını protesto etmek için ölüm orucu eylemi yaptı. Dönemin yetkililerinden söz alan çevre dostu, verilen söz üzerine eylemine son verdi. Ancak devletin en tepesinde olanlar verdikleri sözü tutmadılar.
MUHALEFETİN AKBELEN ÖNERGESİ REDDEDİLDİ
Günümüze gelecek olursak, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) talebi üzerine Milas’ın Akbelen mevkisindeki maden sahasındaki çalışmalarla ilgili genel görüşme yapmak üzere olağanüstü toplandı. Yapılan oylamada muhalefetin önergesi reddedildi.
Genel Kurul, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Adan, yapılan elektronik yoklamada, toplantı yeter sayısının bulunduğunu belirtti.
Genel Kurul’da genel görüşme önergesinin okunmasının ardından söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Meclis’te oturma düzeninin 6 partiye göre ayarlanmasının ardından görüşmelere geçilmesini talep etti.
Meclis Başkanvekili Celal Adan da toplantının olağanüstü bir toplantı olduğunu hatırlatarak, genel görüşme önergesinin görüşülmeden başka bir konunun görüşülemeyeceğini anımsattı. Adan, konunun Meclis Başkanının da bilgisi dahilinde olduğunu, çözüm için çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.
Daha sonra genel görüşme önergesi üzerinde ön görüşmelere başlandı.
Siyasi parti grupları adına yapılan konuşmaların ardından, genel görüşme açılıp açılmaması, Genel Kurulun oyuna sunuldu. Yapılan oylamada, önerge kabul edilmedi. Meclis yeniden 1 Ekim’e kadar tatile girdi.
AKBELENLİLER'DEN MECLİS'TE AÇIKLAMA: 'TOPRAĞINI KORUYANLAR MARJİNAL İLAN EDİLDİ'
Akbelen'den Meclis'e gelen köylüler ve çevreciler, önergenin reddedilmesinin ardından, 'Toprağını koruyanlar marjinal ilan edildi, Köylüyü aç bilaç bıraktınız' dedi.
TBMM Genel Kurulu dün, CHP’nin talebi üzerine Akbelen’deki ağaçların kesilmesi gündemiyle olağanüstü olarak toplandı. Ön görüşmenin ardından, Genel Görüşme Önergesi’nin TBMM Genel Kurulu gündemine alınıp alınmaması oylandı. AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile reddedildi.
'KÖYÜMÜZÜ KORUMAYA ÇALIŞMAKTAN BAŞKA HİÇBİR DERDİMİZ YOK'
Akbelen'den Ankara'ya gelen çevreciler ve köylüler Meclis Genel Kurulu'nu takip etti. Önergenin reddedilmesinin ardından köylüler Meclis'te basın açıklaması yaptı.
Evi, ağaç kesiminin yapıldığı sahaya yakın olan köylülerden Nejla Işık, basın açıklaması yaparak şunları söyledi:
"Toprağını koruyanlar marjinal ilan edildi, edilmeye de devam edecek gibi görünüyor. Kendi söyledikleri yalanlara kendileri inansınlar. Bugün şu yönden mutluyuz; oturdukları şu rahat koltuklardan çıkıp buraya gelip en azından bir oylama yapmak zorunda kaldılar. Bundan dolayı mutluyuz. Biz nasıl 16 gündür orada gecemiz, gündüzümüz yoksa, uyuyamıyorsak, jandarmanın her türlü baskısına maruz kalıyorsak... 'Biz kışkırtıyormuşuz' güya, 'Biz girmeye çalışıyormuşuz' ama şu bir gerçek bizim toprağımızı, ağacımızı, suyumuzu, köyümüzü korumaya çalışmaktan başka hiçbir derdimiz yok. Elleri nasırlı, kınalı annelerimiz geldi. Huzur mu tepti bunları da bu Ankara yollarına düştü, toprak derdine düştü? Bu toprakta doğduk, bu toprakta öleceğiz dedik.
Buyurun öldürsünler, başka yolu yok. AKP ve MHP'ye sesleniyorum buradan o oylara basmakla olmuyor, Akbelen'e gelsinler. Yeniköy- Kemerköy'ün yok ettiği sahalara gelsinler, cehennem çukuruna bir baksınlar önce. 'Yok şu kadar yeşillendirme yaptık, yok şu kadar zeytinyağı ürettik' Köylüyü aç bilaç bıraktınız siz. Köylünün elindeki zeytinleri kestirerek köylüyü çiçek yağı yemeye mecbur bıraktınız. Buraya, her vekile getirdiğiniz şişeyi beşer litrelik şişelerle köylüye dağıtın önce. Buradakilerin ihtiyacı yok çünkü ama köylülerin ihtiyacı var. Akbelen'i kömüre feda etmeyeceğiz. Akbelen'i, İkizköyü ve Çamköyü, Karacahisar’ı ve nice köyleri bu açgözlü şirketlere teslim etmeyeceğiz."
'BİZ VATANDAŞ DEĞİL MİYİZ?'
Akbelen’in sözcülerinden Hasan Yorulmaz ise, "Rica ediyorum AKP, MHP milletvekilleri vicdanı olan herkes gelsin ‘Derdiniz nedir?’ diye bir sorsun. Biz vatandaş değil miyiz? Yurttaş değil miyiz? Vergi vermiyor muyuz? Askere gitmedik mi? Çanakkale’de dedelerim şehit olmadı mı? Biz kimiz? Toprağında çalışan emek veren şu eller bu köylünün, bu çiftçinin eli, öğretmenin eli. Uzaktan bilmeden konuşmasınlar. Özgür olsunlar, vicdanlarının sesini dinleyip derdimize bir baksınlar, bir görsünler. Bir görsünler ama lütfen bir gelsin görsünler, 4 yıldır göremedik" diye konuştu.