Adalet Kervanı yürüyüşü termik santral önünde tamamlandı
Datça ilçesinde başlayan ve Akbelen ormanları katliamı ve termik santrallerin kapatılmasına dikkat çekmek için 9 gündür sürdürülen Muğla Adalet Kervanı 28 Ekim Cumartesi günü Akbelen ormanları ve Yeniköy termik santral önünde düzenlenen eylem ve açıklamalarla tamamlandı. İkizköy Akbelen sözcüsü Esra Işık “Köylerimiz, ormanlarımız, zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, toprağımız, havamız, suyumuz yok ediliyor kirletiliyor. Ancak bu karar o zamandan beri hala uygulanmıyor" dedi.
Muğla’nın Yatağa ve Milas ilçelerindeki üç termik santralin 8 yıl önce verilen ve bugün hala uygulanmayan kapatma kararının uygulanmasını isteyen 20 Ekim’de Datça’dan yola çıkan “Muğla Adalet Kervanı” dokuzuncu gününde Milas’a bağıl İkizköy Akbelen’e açıklama yaparak eylemi sonlandırdı. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), öncülüğündeki eylem sonunda köylüler ve çevreciler basın açıklaması yaptı.
KAPATMA KARARI OLAN SANTRALLER BÖLGEDE ÖLÜM SAÇIYOR
KARDOK Derneği’nden Esra Işık yaptığı açıklamada” Bugün Muğla Adalet Kervanı'nın son rotası Akbelen'di. Basın açıklamasını Yeniköy Termik Santrali önünde yaptık. Ardından İkizköy'ün Karadam Mahallesi'nde bulunan tepeye çıkıp madenin, Akbelen'in ve İkizköy'ün son halini gösteren noktaya çıkıp burada ne için mücadele ettiğimizi gelen insanlara anlattık “ dedi.
Güzergahları boyunca uğradıkları her yerde taleplerini tüm Muğlalılarla birlikte haykırdıklarını söyleyen Işık “Adalet istiyoruz! Çünkü bu bölgenin halkı yıllardır üç tane termik santral işletilsin, onlara kömür sağlansın diye çok büyük bedeller ödüyor: Köylerimiz, ormanlarımız, zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, toprağımız, havamız, suyumuz yok ediliyor kirletiliyor. Ancak bu karar o zamandan beri hala uygulanmıyor. Kapatma kararı olan santraller bölgeye ölüm saçmaya devam ediyor. Anayasal hukuk devletinde yargı kararını uygulamamak olur mu? Adalet kervanımızın son gününde kararı uygulayın, bu zulüm bitsin diye bir kez daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Işık yargı kararının ve yasaların uygulanmadığını belirterek “İlk kez duyanlar kendilerine şöyle sorabilirler: Bu nasıl bir vicdansızlık? Nasıl bir hukuksuzluk? Devlet, vali, kaymakam, kolluk kuvvetleri, yasaların uygulanmasını sağlayacak kurumlar yok mu bu ülkede?”Akbelen ormanını koruma mücadelesi sürecinde gördük ki kaymakamı, valisi, kolluk kuvveti, kısaca devlet, tüm kurumları ile var. Var ama kimin için? Yaşam haklarını savunan yurttaşlar olarak anladık ki bu santralleri çalıştıran şirketler tüm bu devlet kurumlarını, mahkemeleri yanına almış. Yürütmesi, yargısı, yasaması halka bu zulmü yaşatmak üzere bir olmuş” ifadeleri kullanıldı” ifadelerini kullandı.
KAPATMA KARARI UYGULANSIYDI AKBELEN ORMAIN KESİLMEYECEKTİ
Haklarını savunmak üzere hukuk yoluna gittiklerini belirten Esra Işık “Bir hukuk devletinde yaşadığımız yanılgısı ile haklarımızı savunmak üzere başvurduğumuz kurumların yetkililerine sanki denilmiş ki bundan sonra göreviniz bu şirketlerin çıkarlarını korumak ve her türlü gücü, her türlü devlet imkanını kullanabilirsiniz. Yasaymış, insan hakkıymış, uluslararası sözleşmelermiş, iklim kriziymiş, hiçbirine aldırmayın devlet sizin arkanızda. Sanki onlara demişler ki, biz devlet olarak şirket sahipleri ile anlaştık, size karşı duran köylüleri, yaşam savunucularını ezin geçin, gözlerinin yaşına bakmayın. Tam böyle bir süreç yaşadık ve hala yaşamaya devam ediyoruz. Ama hakikat ortada Kapatma kararı uygulansaydı Akbelen ormanı kesilmeyecekti.” Diyerek sözlerini tamamladı.
MÜCADELE DEVAM EDECEK
Basın açıklamasının sonunda ise “Akbelen yeni nöbet alanına geçip forum gerçekleştirdik. İkizköylüler, Karacahisarlılar, Çamköylüler ve Muğla'nın birçok yerinden gelen katılımcılarla birlikte mücadelenin dünü, bugünü ve yarını üzerine uzun uzun konuştuk. Sözlerimizi söyledik. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz, haklı direnişimize ve mücadelemize devam edeceğiz” denildi