ADD Milas Şubesi’nce Dayanışma Yemeği Düzenlendi

Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi tarafından, önceki akşam Havuzbaşı Restoranda dayanışma yemeği düzenlendi.

Çok sayıda dernek üyesinin yanında, siyasi parti temsilcileriyle sivil toplum kurumu yöneticilerinin de katıldığı Dayanışma Yemeği’nin iki de konuğu vardı:

ADD Genel Sekreter Yardımcısı Lütfü Kırayoğlu ile eski ADD Genel Başkanlarından, şimdilerde Bodrum’da ikamet eden Prof. Dr. Özer Ozankaya ...

Son derece nezih bir ortamda başlayan Dayanışma Yemeği’nin açış konuşmasını yapan ADD Milas Şube Başkanı Gülçin Erşen, katılımcılara ‘hoşgeldiniz’ dedikten sonra, “Öncelikle sizleri, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Şehitlerimiz, ebediyete göçmüş Gaziler ve yurtseverler için saygı duruşuna çağırıyorum” dedi. Saygı duruşunun ardından İstiklâl Marşımızın söylenmesi sonrasında Gülçin Erşen, şu konuşmayı yaptı:

“Aslında yemeğimizi Amasya Genelgesi’nin 99’uncu yıldönümü olan 21 – 22 Haziran’a denk getirmek istedik... Ulusal Kurtuluş Savaşımızda 19 Mayıs’tan sonra, Erzurum ve Sivas kongrelerinden önce en önemli olay ve tarih, Amasya Genelgesi’dir.Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan genelge, onun daha önce komutanlara ve mülki amirlere gönderdiği açıklama ve genelgelerin, halka açıkladığı hususların bir program ve karar şeklinde açıklanmasıdır. Rauf Bey, Ali Fuat Paşa, Refet Bey ve Mustafa Kemal Paşa’nın yanında bulunanlar tarafından imzalanan kararlar, Ali Fuat Cebesoy tarafından ‘Kutsal İttifak’ diye adlandırılmıştır. (Önümüzdeki seçimlere de ittifaklarla gidiyoruz.)

Genelge’nin kapsamında dikkati çeken en önemli noktalar...

 

‘Yurdun bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir’ denilmekte; genelgenin ikinci noktası, birinciyi tamamlayarak; İstanbul Hükümeti’nin aczini ortaya koymaktadır.Bu durumun da milletimizi (yani halkı) yok olarak tanıttığı açıklanarak, genelgenin en önemli hükmü; ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sözü de parola sayılmıştır.

Ulusal egemenliğe ve bağımsızlığa yer veren bu ilke, Türk Devrimi’nin temel dayanağı olacaktır.Bu bağlamda, Kurtuluş Savaşı bir ‘halk ihtilali’dir.Son derece haklı gerekçelere dayanmaktadır. Mustafa Kemal Paşa, dehasını, ileri görüşlülüğünü, sağduyu ve aklı öne çıkararak, yurdun genelini temsil eden delegelerden oluşan ulusal bir meclisi Ankara’da toplayarak, Kurtuluş Savaşı’nı, hukuksal zemine oturtmuştur. Bunu Amasya Genelgesi’nde, ‘Milletin durumunu ve davranışını gözönünde tutmak ve haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş milli bir kurulun varlığı gereklidir’ sözleriyle anlatmıştır.

Daha o aşamalarda en yakın arkadaşlarıyla (Örneğin, Kazım Karabekir Paşa ile) düşünce ayrılığı yaşayan Mustafa Kemal, vatanı bir ‘kül’ olarak değerlendiriyordu. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti o küllerden bir Anka Kuşu gibi yeniden doğacaktı ...

Amacım, sizlere tarih dersi vermek değil; ancak bu tarihsel süreç ile günümüz arasında paralellik kurmak, benzerliklerin altını çizmek. Dolayısıyla; bu dayanışma yemeğimizde, bir yandan geçmiş Şeker Bayramı’nı kutlarken; 24 Haziran gecesi - 25 Haziran sabahı itibariyle, ülkemizin yine ‘milletin azim ve kararı’ ile, millet egemenliğinin ve bağımsızlığın esas olduğu, demokratik, laik, çağdaş, hukuk devleti konumuna geçişinin ön sevincini yaşamak... Hepimize iyi eğlenceler diliyorum.”

 

Kırayoğlu ve Prof. Ozankaya

Gülçin Erşen, açılış konuşmasını yaptıktan sonra ADD Genel Sekreter Yardımcısı Lütfü Kırayoğlu’nu “merhaba” demesi için kürsüye davet etti. Kırayoğlu da konuşmasında, yaşadığımız süreçten bahsederek, ADD’nin verdiği mücadelenin önemi ve haklılığının her gün kanıtlandığının altını çizdi.

Daha sonra kürsüye davet edilen ADD’nin eski Genel Başkanlarından Prof. Dr. Özer Ozankaya da kısa bir konuşma yaparak, ADD Milas Şubesi üyeleri ve dostlarla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu belirtti. Daha sonra, orkestranın çaldığı müzik eşliğinde yenen yemek, ADD Milas Şube Başkanı Gülçin Erşen’in de katıldığı Kafkas oyunlarından örnekler, Yörük Derneği Halk Oyunları gösterisi, şiirler okunması ve dans müziği eşliğinde danslarla devam eden gece, hep birlikte İzmir ve 10. Yıl marşlarının okunmasıyla sona erdi.