Akyaka Kültür Sanat Derneği, Gökova - Akyaka’yı Sevenler Derneği, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova - Akyaka Kadın Dayanışması ve Muğla Çevre Platformu temsilcilerinin imzalarıyla, 16 Mayıs 2017 Salı günü Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir dilekçe verilerek, “12 Mayıs 2017 tarihinde Akyaka’da Yücelen Evleri mevkiinde Kadın Azmağı içinde Azmak tabanının iş makinasıyla kazınarak doğal yapıya zarar verilmesi”ne tepki gösterildi.
Çalışmanın, Valilik izniyle, “Azmak kenarında erozyon nedeni ile zayıflayan ağaç köklerinin dolgu yapılarak güçlendirilmesine yönelik yapıldığı”na da dikkat çekilen dilekçede, “Elbette Azmak kenarındaki ağaçların korunması için önlem alınmak istenmesi bizleri sevindirmiştir. Ancak çalışmanın eko-sistemin hassasiyeti dikkate alınmadan yürütülerek doğa tahribatına yol açılması sevincimizi üzüntüye dönüştürmüştür” denildi.
‘Azmak Yönetim Planı’nın gereği yapılmamıştır
Akyaka’da yaşanan bu sorun ve ‘ortak akılla bulunacak çözüm’ önerileri, haber konusu dilekçede şu şekilde dile getirildi:
“Ne yazık ki bu dolgu çalışması, Azmak içine sokulan iş makinası tarafından Azmak tabanından alınan malzeme ile yapılmıştır.
Ayrıca çalışmanın amacı dışında, yine tabandan alınan malzemenin kamyonlara yüklenerek taşındığı, Azmağın derinleştirildiği, ekolojik yapının tamamen tahrip edildiği belirlenmiştir.
Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alan Azmak’ın hassas ekolojik dengesinin korunması için duyarlı kesimler uzun yıllardır gayret göstermektedir. Muğla Valiliği’nin de paydaşı olduğu SMAP III Projesi kapsamında Azmak’ın daha iyi korunabilmesi için bir Azmak Yönetim Planı da oluşturulmuştur. Bu planın gereği yapılmamıştır.
Doğal Yaşam Alanlarının korunması için Sivil Toplum kesimleri olarak bizlerin gösterdiği duyarlılığın aynı şekilde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından da gösterilmesi beklentimizdir.
Sevinç ve üzüntü
Elbette Azmak kenarındaki ağaçların korunması için önlem alınmak istenmesi bizleri sevindirmiştir. Ancak çalışmanın eko-sistemin hassasiyeti dikkate alınmadan yürütülerek doğa tahribatına yol açılması sevincimizi üzüntüye dönüştürmüştür.
STÖ’lerin de görüşleri alınsın ve çalışmalar yürütülürken gözlemci olarak davet edilsinler
Geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olmamak için, bu tür çalışmaların planlanmasında biz Sivil Toplum Örgütlerinin de görüşlerinin alınmasının, çalışmalar yürütülürken gözlemci olarak davet edilmemizin, geri dönüşü olmayan doğa tahribatlarına neden olmamak için yaşamsal önemi olduğuna inanıyoruz.
Gelecekte gündeme gelebilecek benzer çalışmalarda talebimizin dikkate alınmasını umut ediyor ve gereğinin yapılmasını diliyoruz.”





