“Basın özgürlüğü yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya”
ÖNDER Haber / A.Kemal KAŞKAR -

Ülkemizde, OHAL gerekçeli KHK kararlarıyla gazete, dergi, ajans kapatma ve ekran karartma uygulamaları sürdürülüyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan gazete, dergi, tv ve ajans sayısı 170’e ulaştı. Sürekli ve Sarı Basın Kartı iptal edilen gazeteci sayısı 777’ye, cezaevlerindeki tutuklu gazeteci sayısı da 105’e yükseldi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı açıklamaya göre, 15 Temmuz’dan sonra kapatılan yayın organları 2500’ün üzerinde gazetecinin işsiz kalmasına yolaçtı.
Bu karanlık tablo içinde, Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik olarak önceki gün başlatılan operasyona tepkilerse büyüyerek sürüyor …
MGC Başkanı Süleyman
Akbulut: “MGC bu
kararların daima
karşısında olacaktır”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 52. Başkanlar Konseyi toplantısı, Aydın Gazeteciler Cemiyeti’nin evsahipliğinde, ülkemiz genelinden 150’yi aşkın Gazeteci Cemiyeti temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz basını, gazeteler ve gazetecilik mesleğinin sorunlarının ele alındığı Başkanlar Konseyi toplantısı 3 gün sürdü. 52. Başkanlar Konseyi’nde ilimizi temsil eden Muğla Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Süleyman Akbulut, toplantıyı meslektaşlarıyla paylaşarak, bir değerlendirmede bulundu.
3 gün süren Başkanlar Konseyi’nin kusursuz bir programla gerçekleştirildiğine işaret eden Akbulut, bu organizasyonda emeği geçen başta Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Semra Şener olmak üzere, yönetim kurulu ve Aydın Büyükşehir Belediyesi ile Efeler, Nazilli, Didim ve Kuşadası ilçe belediyelerine, gösterdikleri misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.
Aydın’da Türk basını, gazeteler ve gazetecilik mesleğinin sorunlarının ele alındığını ifade eden MGC Başkanı Süleyman Akbulut, ülkemizde gazete kapatmaları ve son olarak Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasını da değerlendirdi.
Akbulut, son dönemdeki OHAL uygulamalarının doğrudan Türk basınını hedef aldığını, yeni KHK kararlarıyla yerelde ve genelde çok sayıda gazetenin kapatılmasının yanısıra, önceki gün de Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarının sorgusuz sualsiz gözaltına alınmasının manidar olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ülkemizde son günlerde meydana gelen gelişmeler Türk basınının geleceği açısından derin kaygılar yaratmaktadır. Herhangi bir yargılama veya mahkeme kararı olmaksızın gazetelerin kapılarına kilit vurulması, resmi ilan haklarının kesilmesi ya da resmi ilan için gerekli olan bekleme sürelerinin tamamlanmasına karşın gerekçesiz bir şekilde uzatılması, gazetecilerin Sarı Basın Kartlarının keyfi biçimde iptal edilmeleri ve meslektaşlarımızın işsizliğe mahkum edilmeleri, telafisi olmayan mağduriyetlere yol açmaktadır. Son günlerde yaşanan gazete kapatma kararları ve hemen ardından Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarının gözaltına alınması, ülkemizde zaten tartışmalı olan basın özgürlüğünün tamamen yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştur. OHAL’e dayandırılarak çıkarılan KHK’ların Türk basını üzerindeki uygulamalarından derhal vazgeçilmeli ve yeni mağduriyetlere fırsat verilmemelidir. MGC bu kararların daima karşısında olacaktır.”
TGC: “Cumhuriyet’e
operasyonu protesto
ediyoruz”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, yaptığı açıklamada Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyonu ve gözaltıları protesto etti. TGC Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:
Cumhuriyet Gazetesi’ne, yöneticilerine, yazarlarına, çalışanlarına yönelik operasyon kabul edilemez. Bu operasyon, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yeni bir darbedir. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonu protesto ediyoruz.
İktidara yakın olmayan her medya kuruluşunu ‘FETÖ ile bağlantısı var’ diye suçlayarak operasyonlar yapılması kamu vicdanını yaralamaktadır.
Başbakanın ‘OHAL’i devlete ilan ettik, Millete değil’ demesine rağmen çıkarılan kararnameler ile yine medya kuruluşları ve gazeteciler OHAL’in mağduru haline getirilmiştir.
Kapatılan yayın organı
sayısı 170 oldu
29 Ekim tarihinde yayınlanan kararname ile Özgür Gündem, Dicle Haber Ajansı, JİNHA, Azadiya Welat ve Evrensel Kültür’ün de aralarında olduğu 10 gazete ile iki haber ajansı ve üç dergi kapatılmıştır.
Medyanın da karşı çıktığı ve başarısız olmasında önemli rol oynadığı 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından çok sesli medya için özgürlüklerin geliştirilmesi beklenirken, kapatılan gazete, dergi, tv ve ajans sayısı 170’e ulaşmıştır.
105 Gazeteci
cezaevinde tutuklu
Sürekli ve Sarı Basın Kartı iptal edilen gazeteci sayısı 777’ye çıkmıştır. Şu anda cezaevinde 105 gazeteci tutuklu bulunmaktadır.
15 Temmuz’dan sonra kapatılan yayın organları nedeniyle 2500’ün üzerinde gazeteci işsiz kalmıştır. Toplamda son yıllarda işsiz kalan gazeteci sayısı 10 bini aşmıştır. Türk basınında her üç gazeteciden birinin işsiz olduğu bir karanlık tablo ortaya çıkmıştır.
Bu nedenlerle iktidara ve muhalefet partilerine; demokrasinin yeniden yeşertilmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve medyaya yönelik baskıların son bulması için bir kez daha çağrı yapıyoruz.
TBB Başkanı Av. Prof.
Dr. Metin Feyzioğlu:
“Böyle demokrasi, böyle
hukuk devleti olmaz”
Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik operasyonu, “Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti olmaz” sözleriyle eleştiren TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun yaptığı açıklama ise şöyle:
Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetimini, yayın anlayışını beğenir ya da beğenmezsiniz. Türkiye’nin en köklü en eski gazetelerinden olan Cumhuriyet Gazetesi’ne karşı başlatılan operasyon basın özgürlüğüne doğrudan saldırıdır.
Bir yazarın veya yöneticinin terör örgütüyle bağlantılı olduğuna dair varsa delilin, onu çağırırsın adliyeye, gereği neyse hukuka uygun ve şeffaf bir şekilde yaparsın.
Hem ne demek 5 gün avukatla görüşme yasağı!
Bu bal gibi, buz gibi benden olanı dün kiminle olduğuna bakmaksızın korurum, ama bana halen muhalif olanın ise canına okurum demektir!
Böyle demokrasi, böyle hukuk devleti olmaz!
Darbeye karşı Millet tek vücut oldu. Şimdi OHAL diye Milletin savunma hakkı yok ediliyor. Savunma yoksa adalet de yok! Böyle milli birlik beraberlik olmaz! Yapılanlar sadece terör örgütlerine yarıyor.





