Başkan Tokat, “Seçimi sadece mitinglerde kazanamayız”

Yoğun bir katılımla gerçekleşen toplantıda konuşan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi Milas’ta da 105 sandığa itiraz edildi. Sandık itirazları Yüksek Seçim Kurulu tarafından red edilmiştir. Görünen şu ki mevcut iktidar gücünü biraz cehaletten, yoksulluktan, despotluktan, ön yargıdan, taassuptan alıyor. Türkiye’de bunları yenmediğimiz sürece seçimi sadece mitinglerde kazanamayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü ve dehası burada daha iyi anlaşılıp, daha iyi değerlendirilmeli.” Dedi.

YARINDAN İTİBAREN SAHADAYIZ

Toplantıda konuşan İlçe Başkanı Tüze Çetinkaya, seçimde ikinci turda olduklarını söyleyerek, “İkinci tur için yapacağımız ve yapacak olduğumuz çalışmalar hakkında partililerimizle toplanıp, bir değerlendirme yapacağız. Yarından itibaren sahadayız. Bizim partimizde hiçbir zaman umutsuzluğa yer yoktur. Bir değil beş çalışırız. Bu iktidarı alacağımıza da inancım tam. Bugün saat 16’da ilde ilçe başkanları toplantısı var. Oraya katılacağım. Daha sonra burada bir toplantı yaparak, 12 günde yapacak olduğumuz çalışmaları belirleyeceğiz. Umutsuzluğa kapılıp geri çekilme lüksümüz yok.  Dediğimiz gibi iktidar olmamız yakın elimizden gelenin en fazlasını yapacağız. Kemal Kılıçdaroğlu’nu da 13. Cumhurbaşkanı yapmak için elimizden gelenin en fazlasını yapmaya da devam edeceğiz. İkinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya Köşkü’ne göndereceğiz.” Dedi.

Daha sonra konuşan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, seçim gününde emek gösteren partililere ve gönüllülere teşekkür ederek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

BU SEÇİMİN İKİ DEVRELİ BİR MAÇ OLDUĞUNU BİLMELİYİZ

Süreç daha bitmedi. Umutlu olmak ve çalışmak istiyorsak bunun iki devreli bir maç olduğunu bilmeliyiz. Birinci devreyi geride tamamlamış olabiliriz ama bu işin daha ikinci devresi var. Eksik bıraktığımız hususları tekrar ele alarak önümüzdeki bu 12 günlük zamanı en verimli şekilde kullanmalıyız. Seçimi lehimize çevirmek için elimizden gelen gayreti göstermemiz gerekiyor.

2,5 MİLYON SEÇMEN NEDEN SANDIĞA GİTMEDİ?

Genel Merkezde hummalı bir çalışma var. Özellikle sandığa gitmemiş 2,5 milyon seçmen şu anda tek tek tespit ediliyor.  Bunlarla ilgili örgütlere gerekli bilgiler yollanacak ve bu seçmenler tek tek ziyaret edip, neden sandığa gitmediklerini ya da sandığa gitmeleri için ne yapmamız gerektiğinin çalışmasını yapmamız gerekiyor. Sonuçları itibariyle daha da kafayı karıştıran bir seçim süreci ile karşı karşıyayız.

BİZ NE SÖYLÜYORSAK BU TOPLUMUN İYİLİĞİ İÇİN SÖYLEDİK

Yaklaşık 35 yıldır aktif olarak bu mücadelenin içerisindeyim. Şu ana kadar hiçbir şekilde toplumun zararına, ya da toplumu kandırmaya dönük tarz ve söylem içerisinde olmadık. Biz ne söylüyorsak bu toplumun iyiliği için söyledik. Kendi birikimlerimiz doğrultusunda yerinde ve zamanda uyarmaya çalışarak, bütün mücadelemizi bunun üzerine kurduk. Söylediklerimiz toplumun yararına olduğuna göre bunu söyleyemeye devam edeceğiz. Partinin Türkiye geneli ile yapmış olduğu tespitlerin hepsi doğru tespitler. Getirebileceğimiz çözüm önerilerinin hepsini toplum önüne sunduk. Daha ne yapabiliriz bunu bilmiyorum.

ACABA VATANDAŞ NEYE GÖRE TERCİH YAPIYOR?

Deprem bölgesinde bir aydan fazla bulunmuş bir arkadaşınız olarak orada yaşananları en iyi görüp, gözlemleyenlerden birisiyim. İlk üç günkü dramı bir kenara bırakıyorum. Depremin 21. gününde daha Kahramanmaraş merkezde müdahale edilmedik bina gördüm. Bu kadar insan kaybetmemizin sebeplerini yakından yaşadık ve gördük. Yangınları, pandemiyi, yaşadık gördük. Maraş’ı özellikle örnek vermemim sebebi; en yüksek oranda Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermiş olması değil, Türkiye’de konvoyla kutlama yapan nerdeyse tek il orası. Türkiye’ye ilişkin olarak herşeyi yaptık. Yapılmayanları da biliyoruz.

Görevlerimiz açısından da bazı şeyleri gözden geçireceğiz. Birçok sandık başında AKP’nin görevlisi bile yoktu. Acaba vatandaş neye göre tercih yapıyor? Bizim okuduğumuzla vatandaşın okuduğu arasındaki fark nedir?

YÖNETENLERİN HALK TARAFINDAN KULAĞININ ÇEKİLMESİ GEREKİR

Şimdi bir de Hatay gerçeği var. Antakya diye bir şehir artık yok.  Burada insanlık ve cumhuriyet tarihinin en büyük dramı, trajedisi yaşandı. Mutlaka bizde de eksiklikler vardır. Kemal Kılıçdaroğlu depremzedelere ‘size bedava deprem evi vereceğim’ dedi. Daha ne söylesin? Vatandaş gitti parayla ev vereceğim diyene oy verdi. Memlekette herşey güllük gülistanlıkmış gibi… Vatandaş bir partiyi ve bir lideri de beğenebilir. Ama gidişatta ve yönetimde bir aksaklık varsa O’nun seçilmesini istemekle birlikte ülkenin menfaati gereği kulağının da çekilmesi gerekir. Maraş’ta bir sahipsizlik yaşanmışsa Maraşlının en azından biraz az oy vererek, kulağını çekmesi gerekir. Seni istiyorum ama gidişatına dikkat et demesi gerekir.

SANDIKLARA SAHİP ÇIKILDI

İçimizde de bazı şeyleri tartışacağız. Deniyor ki; yüzde bir bile alamayan partilere milletvekilliği verildi deniyor. Bunlar geniş yelpaze oluşturmak için yapıldı. Doğrudur, yanlıştır, farklı yerden bakılır ama Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapılabilecek herşey ortaya kondu. Sandıklara sahip çıkıldı. Bilişimden sorumlu genel başkan yardımcısı görevden alındı. Her yerde gerekli hassasiyetler gösterildi.

SADECE SEÇİM MİTİNGLERİNDE SEÇİM KAZANAMAYIZ

Görünen şu ki mevcut iktidar gücünü biraz cehaletten, yoksulluktan, despotluktan, ön yargıdan, taassuptan alıyor. Türkiye’de bunları yenmediğimiz sürece seçimi sadece mitinglerde kazanamayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü ve dehası burada daha iyi anlaşılıp, daha iyi değerlendirilmeli.

Toplantı karşılıklı fikir alışverişinde bulunulması ve 12 günlük ikinci tur için daha fazla neler yapılması gerektiğinin konuşulmasının ardından sona erdi.