“Bu şekilde konuşmak Cumhurbaşkanı’na yakışır mı?”

İlçemizde bir araya gelen sivil toplum örgütü ve siyasi parti tarafından; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, zaman zaman, ‘kadınların bireysel özgürlük alanlarına müdahale içeren’ ve büyük tepkilere neden olan sözlerine karşı bir protesto açıklaması yapıldı … Ortak açıklamada, “AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı; enflasyon, işsizlik, yoksulluk, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, mülteciler, terör, Doğu ve  Güneydoğu’da savaş, yüzlerce şehit, evlere düşen ateş ve cinnet aşamasına gelen toplum. Bütün bu sorunlara çözüm getirsinler ve kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bıraksınlar” denildi…

CKD Milas Şubesi, ADD Milas Şubesi, Eğitim - Sen Milas Temsilciliği, Eğitim - İş Milas Temsilciliği, CHP Milas Kadın Kolları, PSAKD Milas Şubesi, Vatan Partisi Milas Öncü Kadın, TLB Milas ve Tüm Bel Sen Muğla Şubesi’nin katılımlarıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kadınlara hakaretler içeren ve onların özgürlük alanlarına müdahale eden sözleri, dün saat 17.30’da Milas Şehir Parkı’nda düzenlenen eylemle protesto edildi.

Konuyla ilgili olarak hazırlanan ve CKD Milas Şube Başkanı Gülden Sökelioğlu  tarafından okunan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Bugün bizi bir araya getiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, biz kadınlara hakaret içeren sözleri:

‘Kadının iş hayatındaki konumu, onun anneliğini asla geriye atmamalıdır. ‘Çalışıyorum’ diye annelikten imtina eden (sakınan) bir kadın, aslında kadınlığını inkar ediyor demektir.

Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında ne kadar başarılı olursa olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır; eksiktir, yarımdır. Ben bunun için, en az 3 çocuk tavsiyesi yapıyorum. İş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum’ demesi çok tehlikeli bir söylem.

Bu söylemde, çalışan kadınlar hedef alınmakta; çok çocuk doğurması istenerek eve hapsedilmek istenmektedir. Böylece şeriat rejiminin taşları döşenmektedir.

Ayrıca ‘kadın - erkek, eşit değildir, fıtrata ters’; ‘İslam’da doğum kontrolü yoktur, kadınlar işini bilir.’

Bu aşağılayıcı sözler, biz kadınları utandırıyor ve derinden yaralıyor; insanların özel hayatlarına müdahale ediyor.

Soruyoruz sizlere: ‘En üst mertebedeki Cumhurbaşkanı’na bu şekilde konuşmak yakışır mı’?

Kadınlar, çok zeki ve pratiktir: hem iş hayatında başarılıdır; hem evini çekip çevirir; hem de çocuklarını yetiştirir. Çocuk sahibi olup olmamak da, ayrıca ailenin takdiridir; kimse karışamaz.

Biz kadınlar olarak;

Kadınları aşağılayan, değersizleştiren; eğitim sistemini bozarak, çocuk gelinleri çoğaltan; kız çocuklarına tecavüz edenleri cezalandırmayıp; daha evlenmelerini sağlamak suretiyle ödüllendirmek isteyen; Atatürk’ün, Türk Medeni Kanunu ile kadınlara verdiği hakları elinden almak isteyen; kadınları kuluçka makinesi gibi gören; sözleriyle çocuk sahibi olamayan aileleri derinden yaralayan, kahreden; vatan, bayrak, namus, milli bayramlar, laiklik, birlik-beraberlik, ulus kavramlarını yok etmeye çalışan; Kurtuluş Savaşı ile Türk Milletini esaretten kurtaran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü yok saymak isteyen; laiklik, ülkemizde iç barışın, huzurun, kadın haklarının güvencesi iken; yok etmeye çalışan AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı, enflasyon, işsizlik, yoksulluk, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, mülteciler, terör, Doğu ve Güneydoğu’da savaş, yüzlerce şehit, evlere düşen ateş ve cinnet aşamasına gelen toplum. Bütün bu sorunlara çözüm getirsinler ve kadınlar üzerinden siyaset yapmayı bıraksınlar.

Bizler, Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı kadınlar olarak; bize dayatılmak istenen, akılcılıktan uzak, gerici, Ortaçağ zihniyetini kabul etmiyoruz.

Buradan, haykırıyoruz:

Kadınlar üzerinden siyaset yapmayın ... Devlet adamlığının sorumluluğunu yapın ...

Sözlerimizi, yüce insan, Atatürk’ün bir sözü ile bitirmek istiyoruz:

‘Ey kahraman Türk kadını! Sen, yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.