İkizköylüler yine susuz kaldı..

“Biz Muğla’nın Milas ilçesinde, İkizköy’de yaşayan; tarım ve hayvancılıkla uğraşan, üretim yapmaya çalışan köy sakinleriyiz. Daha önce de birçok kez bununla ilgili şikayetlerimizi ve sorunlarımızı belirttiğimiz gibi, bugünlerde tekrardan susuzluk problemi ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki yıl olmuş 2020, biz köylülerin çeşmesinden günlerdir su akmıyor. Ve biz halâ kendi imkanlarımızla bulduğumuz suyu bakırlarda biriktirip, gördüğünüz üzere köy meydanlarında veya evlerimizin önünde bulaşıklarımızı ve çamaşırlarımızı yıkamaya çalışıyoruz. Yanlış anlaşılmasın, biz emekçi kadın ve erkek İkizköylüler bundan asla gocunmuyoruz. Fakat biliyorsunuz ki su, canlıların en temel ihtiyacıdır! Ki burada yaşayan tek canlı da biz olmadığımız için bu eziyet ve haksızlık bu ekosistemde yaşayan her canlıya yapılıyor. Ne bahçemizi sulayabiliyoruz, ne hayvanlarımıza su verebiliyoruz, ne kişisel temizliğimizi ne evimizin temizliğini yapabiliyoruz, ne de hala içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde ellerimizi yıkayabiliyoruz. Günümüzde insanların zorunlu olmayan istek ve ihtiyaçları bile karşılanmaya çalışılırken; biz emekçi vatandaşların, toprağı seven ve işleyen, üretimde bulunmak isteyen insanların en temel hakkı olan suya erişimi niçin engelleniyor? Defalarca kez sorduk,tekrar soruyoruz: İnsanca yaşam isteğimizden, hakkımızdan hangi sebeple alıkonuyoruz? Ve defalarca söyledik, tekrar söylüyoruz: Biz bu çağda, susuzlukla sınanmak istemiyoruz, yorulduk. İkizköylülerin insanca yaşayabilmesi için lütfen artık bu sorun kalıcı olarak çözülsün. En doğal hakkımıza ulaşmamız engellenmesin. Birlikten kuvvet doğar, lütfen sesimize ses olun. İnsanca yaşam herkesin hakkı!”

Köylülerin daha once sorunlarıyla ilgilenen Muğla Çevre Platformu’na konuyu iletmeleri üzerine harekete geçen MUÇEP konuyu araştırınca, MUSKİ yetkililerinin de haberi olmadığını öğreniyor. MUSKİ, konuyu araştırınca, Yeniköy Termik Santrali yetkililerinin, depoda su kalmaması nedeniyle su verilemediğini ve Salı günü sabah 10:00’dan itibaren su verilebileceğini söylediklerini öğreniyorlar.

Konuyla ilgili olarak MUÇEP gönüllüsü Zeynep Gündüzyeli şunları söylüyor:

“Bir müddet sonra, bu su kaynağı sadece termik soğutması, kömür yıkama vs için kullanılacak! İnsanlar, canlılar, doğa umurları değil! Hiçbir değeri olmayan kömürü yıkamak; tüm dünyanın vaz geçtiği termik santrali soğutmak için tüketilen su, canlı hayatları bitiriyor! diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor; “Yeniköy Termik Santrali, 3 kuyu açmış ve DSİ onayı/anlaşması ile kendi deposunun %90'ını doldurduktan sonra köylere su basma garantisi almış! Depoları ve kuyulari açıp boruları yerleştirmeyi de DSİ değil, termik santralciler yapmış. Yani, hak görüyorlar ve DSİ de bu hakkı vermiş, zaten!”

Sözü alan bir başka vatandaş; “Hakları yok! Çünkü, yeraltı suyu tek kaynak ve idaresi de DSİ eliyle termikçilere verilmiş.” diyerek devletten sorunlarına ivedi çözüm beklediklerini sözlerine ekliyor.

“Yarın saat 10.00’da su verilse, bu durum sadece bu defaki sorunu çözer. Bundan sonra ne kadar ne  sıklıkla su kesintisi sorunuyla karşılaşacağı İkizköy’ün ve çözümü de şirketin insafına kalacaksa bu sonuçları düşünmek istemiyoruz” diyen halk, sorunlarına geçici ve günü birlik değil, kalıcı çözümler bekliyorlar.  “Sabah 10:00’da suyun verilmesi önemli değil. Bu ilk değil, amaç köylüyü bıktırıp usandırmak yıldırmak, sonunda topraklarını sattırmak. Bunu hep yapıyorlar.” diyen bir vatandaş, konunun bam teline de basıyor.

Diğer bir vatandaş “Çamköy’de ilk açıldığında 65 metreden çıkan su, geçen yıl 85 metreye indi, şimdi 95 metrelerde. Su derinlere kaçıyor . Çok derine inince de tuzlanmaya başlayacak.” diyor

“İkizköy ve civarı zaten yok farz ediliyor! Girin bakın; mahalle olarak bile yeni kayıtlarda yoklar!” diyen MUÇEP Milas gönüllüsü, tüm ilgili STK’ların bu konuyla sonuna kadar mücadele edeceklerini de sözlerine ekliyor.