Kıyıkışlacıklılar su ve kanalizasyon için eylemdeydi..

​​​​​​​“BÜYÜKŞEHİRİN SÖZLEŞMEYİ FESİH HAKKINI KULLANMASINI İSTİYORUZ”

Kıyıkışlacıklılar su ve kanalizasyon için eylemdeydi..

Milas’a bağlı Kıyıkışlacık Mahallesinde yaşayan yöre halkı, tıpkı Güllüklüler gibi önemli su ve kanalizasyon sorunları yaşıyorlar. Yıllardır çözüme kavuşturulamayan ve gittikçe kötüleşen alt yapılarının düzeltilmesi için MUSKİ ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne seslerini duyurmak için 4 Aralık 2021 Cumartesi günü toplu eyleme gittiler.

Kıyıkışlacık Mahallesinin su ihtiyacının bir bölümü MUSKİ, diğer bölümü ise HZR Su A.Ş. isimli özel şirket tarafından karşılanıyor. Halk her ikisinden de şikayetçi.

İasos Mahalle Meclisi Başkanı Hülya Scobie, Kanalizasyon sistemi ve arıtma tesislerinin olmadığına dikkat çekerek “Mahallenin merkezi MUSKİ ile ilgili sorunlar yaşarken, diğer yarısı özelleştirilmiş su şirketi HZR SU ile sorunlar yaşamaktadır. Devlet kanalıyla gelen su olsun, özelleştirilmiş su olsun, tekniğe ve sağlığa uygun olmayan su şebekeleri ile kesintili, kalitesiz, mevzuata aykırı olarak toprak üzerinden döşenen, kanserojen boru hatlarıyla, debisi düşük su dağıtımı yapılmaktadır. Sağlığımız, yaşamımız tehdit altındadır. Yaşamımızın devamı için, en temel hakkımız olan suya erişimimiz, eşit şartlarda ve sağlıklı olarak sağlanmalıdır” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti:

“Mahallemizde MUSKİ hizmeti alan abonelerin problemleri yanında, özelleştirilmiş su almak zorunda bırakılan HZR SU abonelerinin problemleri çok daha büyük. Vatandaşlar, aynı mahallenin diğer yarısında kalitesiz, içme suyu niteliği olmayan, sürekli kesintilere uğrayan özelleştirilmiş suya, 11 TL’ye varan fahiş fiyatlar ödemekteler”

Mülga Güllük Belediyesi ile 2005 yılında özel bir şirket ile “İÇME VE KULLANMA SUYU TEMİN-TESİS VE ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI VE İŞLETİLMESİ İMTİYAZI SÖZLEŞMESİ” imzalayarak, ülkemizde başka bir örneği olmayan uygulamayla su ve kanalizasyon hizmetlerini özelleştirmişti.

Özelleştirilmiş su mağduru, aynı dertten muzdarip Kıyıkışlacık ve Güllük halkı, bugüne kadar sözleşmenin yükümlülüklerinin HİÇBİRİNİ yerine getirmeyen özel şirketin İmtiyaz Sözleşmesinin fesih hakkının doğduğunu belirterek, Muğla Büyükşehir Belediyesinin kamu yararına bu hakkı ne zaman kullanacağını sormakta, Büyükşehir Belediyesini görev yetki ve sorumluluklarını kullanmasını, halkını daha fazla kırmadan dökmeden üzmeden bu problemi çözmesini beklemekteler.

Hülya Scobie sözlerine şöyle devam etti “Özel firma, bunca yıldır, tekniğe ve sağlığa uygun olmayan su şebekeleri kurarak, toprak yüzeyinden geçen isale hatlarıyla içilmesi mümkün olmayan, kesinti olmaz da evlere ulaşabilirse, sadece kullanma suyu olarak kullanabildiğimiz, sağlıksız su ile ihtiyaçları karşılamaya çalışmıştır.

Özel firmanın sözleşme taahhüdünde bulunan:

- Atıksu arıtma ve kanalizasyon tesisleri hiç yapılmamış,

- İhtiyaç duyulan yeni kuyular açılmamış,

- Başta kurulan tesislerde hiçbir tevsi ve yenileştirme yapılmadığı gibi çevre ve halk sağlığı koşullarıyla teknik işletme prensiplerine ve koruyucu güvenlik önlemlerine uygun çalıştırılmamıştır.

- TSE İçme suyu standartlarına uygun suyumuz hiç olmamış, ancak kullanma suyu olarak kullanabileceğimiz, düşük kalitede su, “kesintili” olarak dağıtılmıştır.

Bütün bunların sonucunda;

  • Halka dağıtılan sular kısmen tuzludur, kalitesizdir ve suyun içinde insan sağlığını etkileyen zararlı maddeler olduğu ve içme suyu standartlarını sağlamadığı görüşündeyiz.
  • İletim hatlarında oluşan kaçaklar nedeniyle olası bakteriyolojik kirliliğe önlem olarak dağıtım ve terfi depolarında klorlama yapılıyor mu BİLMİYORUZ, BİLGİLENDİRİLMİYORUZ.
  • İçme suyu kaynağına en uzak bölgelerden alınan örneklere, bakiye klor ölçümü YAPILMIYOR ve belli periyotlarda yapılması gereken fiziksel kimyasal ve bakteriyolojik analizler YAPILMIYOR görüşündeyiz.
  • Yukarıdaki 3 madde halinde belirttiğimiz nedenlerle salgın ve kanser dahil, kronik ve ölümcül hastalıklar tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isteriz. 
  • İsale hatları ve su şebeke boruları; Nizami olarak toprak altından değil, toprak üstünden döşenmiş olup, güneşin yakıcı ışıkları etkisi altındaki sağlıklı olmayan plastik borularla yapılmıştır. Su boruları, sık sık patlamakta ve bunun sonucu sularımız sık sık kesilmektedir. Gün içinde, suyun basıncı düştüğü için üst katlara ve tepelerde bulunan evlere su çıkmamaktadır.
  • Mahallemizin, 2 sokak ötesinde, devlet suyuna ödenen birim fiyat aksine, aynı mahallenin, bir diğer sokağı olarak, Bir metreküp suyu, yaklaşık 11 TL ye, ve diğer kademelere girdiğinde ise daha da artan fahiş fiyatlarla kullanmaktayız. Bir evin aylık ortalama su faturası 600-700 TL civarında gelmektedir.
  • HZR A.Ş. FİRMASI su bedeli, güvence bedeli, kaçak su bedeli fiyatlarını kendi kafasına göre belirlemekte, bunların tahsilinde, zorba yöntemler uygulayarak fahiş bedeller toplamaktadır. TÜFE artışını neye baz olarak aldığı bile belli değildir.
  •  Bölgemizde kanalizasyon altyapısı yoktur. Bu durumun çevre kirliliğine neden olacağı açıktır.

Yukarıda saydığımız sözleşmeye aykırı davranışlar 15 yıldır sürmekte ve günümüzde de devam etmektedir. Yıllardır süren, İYİLEŞTİRİLMEYEN VE GİTTİKÇE KÖTÜYE GİDEN bu aykırı davranışlar daha ne kadar süre devam edecek?

Neden kontrol edilmiyor? YETER ARTIK DİYORUZ…

BURADAN, DEVLETİN TÜM KURUMLARINA, BU USULSÜZLÜKLER, HAKSIZLIKLAR ZİNCİRİNİN İNCELENMESİ, DENETLENMESİ, SORUŞTURULMASI VE ARAŞTIRILMASI İÇİN ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ…

Mazeretler, özürler, bahaneler dinlemek istemiyoruz.

Bundan sonra, artık, muhatabımız Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ’dir.

HİÇBİR MADDESİ YERİNE GETİRİLMEMİŞ İMTİYAZ SÖZLEŞMENİN FESH DURUMU DOĞMUŞTUR…

SORUYORUZ; Muğla Büyükşehir Belediyesi (MUSKİ) Sözleşmenin 38. Maddesine göre, FESİH HAKKINI NE ZAMAN KULLANACAK?

Söz konusu olan halk sağlığıdır, halkın zorunlu ihtiyacıdır, yaşam hakkıdır…

DSİ Yeraltı ve Yerüstü Suları tahsis şube müdürlüğünden, emekli uzmanlardan, bürokratlardan, teknokratlardan, edindiğimiz bilgilere göre, bölgemizde yeni su kuyuları için yeterli yeraltı suyu kaynakları mevcut olup, Devlet Su İşlerinden talep edilmesi halinde, tahsisi mümkün olacaktır. YERALTI SULARI DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDADIR. Su kaynağının olduğu yerin, şahıs arazisi olması halinde, yani mülkiyet hakkı mevzu bahisse, Belediye tarafından kamulaştırılması yani kamu adına edinilmesinin de mümkün olduğu bilinmektedir. Kamu gücü olan Büyükşehir Belediyesinin fesih hakkını ve kamulaştırma dahil yetkilerini kullanarak görevlerini yapmasını bekliyoruz.

ARTIK YETER DİYORUZ!

-Muğla Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yaşayan diğer vatandaşlar gibi bizler de vatandaşlık haklarından eşit bir şekilde yaralanmak istiyoruz.

“ÖZELLEŞTİRİLMİŞ FAHİŞ FİYATLI SUYU İSTEMİYORUZ. DEVLETİMİZİN SAĞLADIĞI, ERİŞİLEBİLİR, KESİNTİSİZ, SAĞLIKLI, AYNI KALİTEDE, AYNI FİYATLARLA SU VE (altını çiziyorum) KANALİZASYON HİZMETLERİNDEN FAYDALANMAK İSTİYORUZ, BUNLAR BİZİM DE HAKKIMIZ DİYORUZ.” (Parantez açıyorum, Kıyıkışlacık arkeolojik SİT alanıdır, kanalizasyon hizmeti alamazsınız diyenlere cevabımız, Milas da, Bodrum da arkeolojik SİT alanı ve kanalizasyon hizmetlerini alıyorlar. Bahanelere karnımız tok diyor ve hizmet bekliyoruz!)

MUSKİ’DEN HER SOKAĞIMIZA SAĞLIKLI VE KESİNTİSİZ İÇME KULLANMA SUYU VE KANALİZASYON HİZMETİ BEKLİYORUZ…

EN ÖNEMLİSİ;

-Muğla Büyükşehir Belediyesi (MUSKİ)’nin, GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARINI yerine getirmesini BEKLİYORUZ, İSTİYORUZ. HEMEN BEKLİYORUZ, ŞİMDİ BEKLİYORUZ…” diyerek sözlerini bitirdi.

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık