Komiteden basın mensuplarına akşam yemeği…

5’nci Milas Zeytin Hasat Şenliği düzenleme komitesi, şenliği takip eden yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcilerine, MİTSO Lokali’nde akşam yemeği verdi. Basın mensupların, gelecek yıl düzenlenecek şenlik ile ilgili görüş ve önerilerinin alındığı yemekte, şenliğin düzenlenme amacına ulaşması için ayrıntılar değerlendirildi.

Zeytin Hasat Şenliği düzenleme komitesine başkanlık eden Milas Kaymakamı Eren Arslan, başka bir program için ilçe dışında olması nedeniyle yemeğe katılamazken; Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Başkan Yardımcısı Faik Karagöz, MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, 5’nci Zeytin Hasat Şenliği organizasyonunu yürütmekle görevli Gıda Tarım ve Hayvancılık Milas İlçe Müdürü Eşref Arslan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gecede, Dr. Ender Saraç, Milaslı üretici Ali Osman Menteşe ve Zeytin Dostu Derneği’nden Yonca Tokbaş da hazır bulundu.

MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, şenliğin düzenlenme amacının, hem Milas’a özel Memecik cinsi zeytini ve bu zeytinden elde edilen zeytinyağını tanıtmak, hem de zeytinyağı ile birlikte, ilçenin sahip olduğu diğer değerleri öne çıkarmak olduğunu belirterek;

“Biz, bu değerleri, Milas Ziraat Odası Başkanımız Sayın İsmail Atıcı’nın dediği gibi, ‘4 T’ olarak adlandırıyoruz. Tarım, turizm, tarih ve tabiat olarak adlandırdığımız bu ‘4 T’ ile ilçemizi, gerek bölgemizde, gerek yurt genelinde ve gerekse dünyada tanıtmak, Milas’ı hak ettiği noktaya ulaştırmayı hedefliyoruz.

Zeytinyağımız için aldığımız coğrafi işaretin ardından, dünyaca ünlü Milas Halısı, Milas Otlu Böreği için de coğrafi işaret için çalışmalar son aşamaya geldi. Kısa zamanda bu ürünlerimizi de bütün dünya tanıyacak.

Zeytin Hasat Şenliği ile son yıllarda zeytinyağı üreticileri markalaşma adına ciddi adımlar atıyor. Şu anda 48 marka değeri almış işletmemiz var ve bu sayı daha da artacak. Bu süreçte kaliteli bir yağ için büyük bir çaba harcanıyor. Bir yandan da çiftçimiz bilinçlendirilmeye, günün koşullarına uygun üretim yapması için çaba harcanıyor.

Basın kuruluşları olarak sizlerin de desteği bizler için son derece önemli ve bu desteği de sizler bugüne kadar vermekten kaçınmadınız. 5’nci Zeytin Hasat Şenliği öncesinde iki kez sizlerle bir araya gelindi. Sizlerin de görüş ve önerileri alındı. Bu akşamda hem 5’nci hasat şenliği hem de gelecek yıl yapılacak şenlik için görüş ve önerilerinizi almak istiyoruz” diyerek sözü,  şenliğin gündüz bölümünde zeytinyağı ve sağlık konulu bir söyleşi yapan Dr. Ender Saraç’a bıraktı.

Dr. Saraç ise öncelikle tek bir ürün üzerinde durulması, öne çıkarılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Bugüne kadar Milas’tan birçok kere geçtim fakat bu kadar kapsamlı görmemiştim. Özellikle Zeytin Hasadı için gittiğimiz Menteş yolundaki o ağaçlı bisiklet yolundan çok etkilendim. Bizler İstanbul’dan geldiğimiz için bu şekilde trafiğin az olduğu, ağaçlandırılmış bir yol bulmak beni etkiledi. Ancak gidişte ve dönüşte kullanan birini görmemek de beni çok üzdü.

Biliyorsunuz ilk önce Seferhisar ile başladı. Seferhisar, ‘Slov city’ unvanı aldı ve şu anda ülkemizin doğusunda bile tanınıyor. Bence ilk yapılması gereken, dünya çapınca markalaşmak için slov city’e başvurmanız gerekiyor. Slov city etiketi almak son derece önemli ve bugün Seferhisar’da bu etiketi almak için firmalar sıraya girmiş durumda ve otellerde yer yok. Onlar sadece enginar ve slov city ile bunu başardılar. Milas’ta daha büyük bir zenginlik var. Bence burayı slov city ve gurme şehir yapmak gerekir. Burada çok iyi bir kadro var. Bunu başaracak güçteler. Zeytin ve zeytinyağı, bal, balık, peynir ve kim bilir daha ne zenginlik var burada. Yine dünyada çok az bulunan, Milas’ta ise iki önemli ana damarı olan zultanit taşı var. Belki farkında değilseniz ama bu taş çok kıymetlidir. Ben de bu konuda her türlü desteğe hazırım. Bunu yapabilirseniz Milas, uçar gider.”

Gecede konuşan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat ise yanı başımızdaki Bodrum’u bütün dünyanın tanıdığını, oysa Bodrum’da sadece deniz-kum ve güneş’in olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Oysa Milas’ın sahip olduğu değerler saymakla bitmez. Sahip olduğu ormanla tabiatı, en fazla tescilli ören yerine sahip olmakla tarihi, kültür turizmi, tarımı ile eşine ender rastlanan bir ilçeyiz ancak hep Bodrum’a gidilirken geçilen bir ilçeyiz. Oysa Milas geçilen değil, uğranılan bir ilçe olsun istiyoruz.

Bu sözlerimden Bodrum’u kıskandığımız anlaşılmasın. Tam aksine, Bodrumlu yöneticilerle her fırsatta, Milas ve Bodrum’u birleştiren, bütünleştiren bir konseptin oluşturulması gerektiğini konuşuyoruz. Çünkü Bodrum’un bütün ihtiyaçlarını Milas karşılıyor. Sofrasındaki domatesten tutun, çalışan işgücüne kadar, Havalimanına kadar hepsi Milas’a ait.

Milas olarak, Ticaret ve Sanayi Odamız ile birçok fuara katılıyoruz. Orada, Milas’a ait ürünleri tanıtıyoruz. İnsanlar Milas denilince, Bodrum’a giderken, içinden geçmiştik diyor. Milas’ı tanımıyor. İşte bu eksikliği gidermek için son dönemlerde gerçekten ortak akıl ile yoğun bir çaba harcıyoruz.

Bizim sahip olduğumuz o kadar değer var ki, her biri tek başına öne çıkması gereken, sağladığı sosyal ve ekonomik katkı ile herkesi kıskandıracak özelliktedir. Yıl 12 ay turizmin her çeşidini Milas’ta yapmak mümkün.

Bizler, zeytinimizin ve zeytinyağımızın değerini, yıllar önce düzenlemeye başladığımız ve bugün uluslararası statüye kavuşan Tarım Fuarı ile çok daha iyi anladık. Her fırsatta söylediğim gibi zeytin hasat şenliği, üretici, sektör temsilcileri ve halkımızı işin içine kattığımız gün amacına ulaşacak ve hem bu ürünlerimizin, hem de ilçemizin tanıtımına çok daha fazla katkı sağlayacaktır.

Komite olarak elimizden geleni yapıyoruz. Daha iyi olmak için her görüşü dinliyor, tartışıyor, uygulanabilir olanları programa katıyoruz. Bu akşam da sizlerin görüşlerini almak, fikirlerinizden yararlanmak istiyoruz. Katılımınız ve desteğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz.”

Yapılan konuşmaların ardından söz alan basın mensupları ise hem ürünlerin, hem de kentin tanıtımı için daha profesyonel adımlar atılması gerektiğini, özellikle bir ajans ile çalışmanın daha yararlı olacağını vurguladılar.

Programın içerik olarak dolu olduğunu ancak ilk gün, protokole bağlı olarak birkaç saate sığdırılan özellikle hasat ve zeytinyağı sıkımının daha otantik bir şekilde yapılması gerektiğini belirttiler.

Dışarıdan gelen konukların otel yerine Milas Mimarisi’ni yansıtan, restore edilmiş yerlerde ağırlanabileceğini, konuklara ikram edilen yiyeceklerin de yöresel ağırlıkta olması gerektiğini söylediler.