Latmos/Beşparmak Dağları ‘Milli Park’ olsun!
ÖNDER Haber / Melih Kaşkar

Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğaseverler Derneği (EKODOSD) ile Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MİTSO) işbirliğinde 4 Temmuz Salı günü MİTSO Konferans Salonunda düzenlenen Latmos belgeselinin gösterimi etkinliğinin ardından yapılan konuşmalarda Latmos / Beşparmak Dağlarının “milli park” statüsüne alınarak korunması istendi.
Beşparmak Dağlarındaki feldspat madeni ocaklarının, tarihi ve doğayı geri dönüşü olmayacak bir şekilde tahrip ettiği belirtilen konuşmalarda, yörede ekolojik turizm faaliyetlerine önem verilmesi gerektiği de vurgulandı.
MİTSO Basın Bürosundan verilen bilgiye göre, EKODOSD ile MİTSO işbirliğinde 4 Temmuz Salı günü Latmos Belgeseli gösterimi yapıldı. MİTSO'nun ev sahipliğinde yapılan belgesel gösterimine Milas Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat, Milas Garnizon Komutanı Albay Cenk Erataç, Hava Yarbay Emel Demiryakan, İlçe Jandarma Komutan Vekili Üstteğmen Süleyman Bahadır, eski Muğla Milletvekillerinden İrfettin Akar, Milas Belediye Meclis Üyesi Murat Yazar, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Mehmet Çoban ve bazı mahalle muhtarları ile tanınmış gazeteci Can Pulak ve çeşitli kesimlerden konuklar katıldılar.
Yönetmenliğini Yavuz Pullukçu'nun, senaristliğini Hasan Cüneyt Bozkurt'un, danışmanlığını EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü'nün yaptığı ve uluslararası pek çok yarışmaya katılan ve Hindistan'da ödül kazanan belgeselin gösterimi, ilgi ve beğeniyle izlendi.
Yörenin tarihi ve doğal yapısı, geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip ediliyor
Belgeselde, Beşparmak Dağlarındaki doğal yaşamdan kesitler sunulurken, feldspat ocaklarının doğaya ve tarihi çevreye verdiği zararlar, yörede yaşamakta olan kişilerin dilinden yansıtıldı.
Belgeselde, tonu 30 dolardan satılmakta olan ve yaklaşık 20 yıl içinde tümüyle bitecek olan feldspat madeni nedeniyle yörenin tarihi ve doğal yapısının geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edilmekte olduğu, oysa ekolojik turizmin geliştirilmesiyle burada binlerce yıl sürecek turizm faaliyetlerinin yapılabileceği anlatıldı.
Tamamen gönüllü bir çalışmayla gerçekleştirildi
Belgeselin gösteriminin ardından MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer'in yönetiminde belgeseli izleyenler, belgeseli hazırlayanlara çeşitli sorular yönelttiler ve Beşparmak Dağlarının doğal ve tarihi yapısının korunması için çeşitli önerileri dile getirdiler.
Latmos Belgeseli'nin yapımcısı Yavuz Pullukçu, uluslararası belgesel film yarışması standartları gereği belgeseli 20 dakika ile sınırlı tuttuklarını, oysa yörede yaşanan sorunları dile getirmek ve yörenin tarihi ve doğal güzelliğini tanıtmak için saatler sürecek bir belgesel yapılabileceğini belirtti.
Amaçlarının Beşparmak Dağlarının bir bölgesindeki sorunları yansıtmak olduğunu belirten Yavuz Pullukçu bu belgesel çalışmasını tamamen gönüllü bir çalışmaya gerçekleştirdiklerini ifade etti.
“Milli park kapsamına alınarak korunmalıdır”
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de yaptığı konuşmada, Beşparmak Dağlarında 8 bin yıllık kaya resimleri bulunduğunu belirtip bunların feldspat ocaklarının tehdidi altında olduğuna dikkat çekti.
Sürücü, kaya resimlerinin yanı sıra Beşparmak Dağlarının eşi benzeri olmayan kaya yapısının da bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edilmesi tehlikesinin bulunduğuna değinerek, “Beşparmak Dağları milli park kapsamına alınarak korunmalıdır” dedi.
“MİTSO olarak Bafa Gölü'nü ve Beşparmak Dağlarındaki doğal ve tarihi dokuyu çok önemsiyoruz”
MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer de konuşmasında, Bafa Gölü'nün temizliğine, göldeki doğal yaşamın korunmasına çok önem verdiklerini belirterek, “Biz Bafa Gölü'nün ve Beşparmak Dağlarının ekoturizme kazandırılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda daha önce GEKA'dan hibe desteği de sağlayarak Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile birlikte ´Bafa'da Ekolojik Turizm´ konulu bir çalışmamız olmuştu. MİTSO olarak Bafa Gölü'nü ve Beşparmak Dağlarındaki doğal ve tarihi dokuyu çok önemsiyoruz” dedi.
‘Çalıştay yapılsın’
Yapılan konuşmalarda, MİTSO'nun önderliğinde yöredeki madencilerin, yöre halkının ve üniversitelerin de katılımıyla bir çalıştay yapılarak Beşparmak Dağları'nın nasıl korunabileceğinin değerlendirilmesi istendi. Konuşmalarda ayrıca, Beşparmak Dağlarındaki kaya kovuklarında bulunan 8 bin yıllık kaya resimlerinin tamamen korumasız durumda olduğu da vurgulanarak, mutlaka önlem alınması istendi.
Milli Park nedir?
Bilimsel ve estetik açıdan ulusal ve uluslararası anlamda ender bulunan doğal ve kültürel kaynak değerlerini koruma amacıyla kontrollu olarak kullanılacak, aynı zamanda turizm yapılabilir alanlara ‘Milli Park’ deniyor.
Milli Parklar, 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 2. maddesine göre tanımlanıyor. Milli Parklar ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 25. maddesine göre düzenleniyor. En az 1000 hektarlık bir alanı kapsaması gereken milli parkları düzenleyen yasanın 25'inci maddesinde; “Orman Genel Müdürlüğü; mevkii ve özelliği dolayısıyla lüzum göreceği ormanları ve orman rejimine giren sahaları; bilim ve fennin istifadesine tahsis etmek, tabiatı muhafaza etmek, yurdun güzelliğini sağlamak, toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, turistik hareketlere imkan vermek maksadıyla, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma sahaları ve orman mesire yerleri olarak ayırır, düzenler, yönetir ve gerektiğinde işletir veya işlettirir” deniyor.
Bugün için Türkiye'de 40 Milli Park alanı bulunuyor ve bunlar arasında Muğla Seydikemer’deki Saklıkent ile Marmaris Milli Parkları ve Kuşadası'ndaki Dilek Yarımadası ve Menderes Deltası da bulunuyor...





