Milas 3. Zeytin Hasat Şenliği’nin ardından

Yalçın Bayer ve Yonca Tokbaş'ın yazıları

Milas 3. Zeytin Hasat Şenliği’nin ardından
  • 23 November 2016, Wednesday 6:43

Geçtiğimiz hafta yapılan Milas 3. Zeytin Hasat Şenliği, edinilen tecrübeler sonrasında bu yıl çok daha canlı geçti. Şenlik düzenleme komitesi bu yıl hasat şenliklerini çok daha iyi duyurdu ve Milas dışından da pekçok yazarın, gazetecinin şenlikleri izlemesi için gerekenleri yaptı. Bu basın mensupları şenlik boyunca tüm etkinliklere katılırlarken, şenlik sonrasında da hem 3 Zeytin Hasat Şenliği ile ilgili gözlemlerini, hem de zeytin ve zeytinyağlarımızı oven pekçok yazı yazdılar. Bunlardan bazılarına aşağıda yer veriyoruz...

 

Zeytinyağında ciddi bir rakip

Yalçın BAYER

TÜRKİYE’de geç kalınsa dahi hemen ‘kuraklık’ alarmı verilmelidir. Global ısınma nedeniyle ülkemizin normal bir yağış rejiminden hızla uzaklaşmakta olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.

Tarım alanlarında kuraklıkla ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Bize göre, Türkiye son 70 yılda böyle bir kuraklık görmedi.

Barajların su seviyesi geçen yıla göre yarıya yakın düşük... Yeraltı sularının seviyesi de tehlikeli biçimde; bazı bölgelerde 200-300 metreye kadar düştü.

Biz zeytinin de kuraklıktan nasibini aldığını vurgulamak istiyoruz.

Türkiye’nin hemen hemen her zeytincilik bölgelerinde susuzluktan dolayı zeytinin meyvesi gelişmedi.

Geçen yıl yağmurların erken ve çiçeklerin tozlaşması esnasında düşmesi zaten verim düşüklüğüne neden olmuştu. Bu yıl da susuzluktan verim düşük... Türk zeytinciliği için ciddi bir olumsuzluk. Üreticilerle konuşurken zeytinin yoğun bir zeytin sineği saldırısı uğradığını anlatıyorlar. Çünkü sinek taneyi çürütüyor; bundan çekilen zeytinyağı da ağır kurtlu bir ‘tat’a dönüşüyor.

Geçen yıla bakarsak... İstikrarlı bir fiyat politikası uygulanamadığı için çiftçi tarlasına küstü.

AKP’nin tarım politikalarının da bunda esas etken olduğunu açık açık anlatıyorlar. Zeytinyağı fiyatlarının yükselmiş olması bahçesine küsmüş olan çiftçiyi heveslendirdi ama ‘kuraklık’ her şeyi altüst etti. Mazot ve gübre desteği ile emeksiz para kazanmaya alıştırılmış üretici umudunu yine yitirdi. Çeşitli dallardaki desteklerle yaklaşık 500 lira geliri olsa da çiftçi ‘üretim hırsı’ndan uzaklaşmış oluyor. Doğrusu, ürünle doğru orantılı olması gerekir teşviklerin... Yani teşviklerin ürün kalitesine ve miktarına bağlı olarak verilmesi gerekir. Teşvikler çalışanların cebine girmelidir.

Milas’a hafta sonu zeytin hasadına gittiğimizde öğrendik bunları... Milas’ın ‘memecik’ türü zeytiniyle bir dünya markası olmayı hedefliyor. Bu yıl üçüncüsü yapılan etkinliğin Ayvalık, Edremit, Akhisar, Mut ve Gaziantep gibi bölgelerin önüne geçtiğini söylersek hayli mesafe aldıklarına göstermiş oluruz.

Ama bir şart gerekli... Zeytinde öncü olabilmek ve marka yaratabilmek için köylüsü de zeytinyağı sanayicisi de kodekste yazılı, tüm dünyada ulaşılabilir değerler üzerinden hareket edilmeli; yoksa tağşiş, hırsızlık varsa hiçbir yere varılamaz.

Bir de kentin (Milas) kaymakamının (Fuat Gürel), belediye başkanının (Muhammet Tokat) ve Ticaret ve Sanayi Odası başkanının (Reşit Özer), ilçenin bağlı olduğu büyükşehirin (Muğla) belediye başkanının (Dr. Osman Gürün) ve valinin (Amir Çiçek) bölgenin bu değerli ürününü ‘sıvı altın’a dönüştürmek için gösterdikleri çabalar... Ailesinin misyonuna uygun olarak yıllardır Milas zeytinyağının uluslararası standartların üzerine çıkması için yaptığı yatırımlarla kentinin hem lideri hem de geleceğe yönelik umutların kaynağı olan Ali Osman Menteşe... Ve Zeytin Dostu Derneği’nin temsilcileri Feridun Kaykı, eşi Nurdan Nimet Kaykı ve eczacı Atilla Totoş... Ne diyorlar biliyor musunuz? “Memecik aroması yüksek bir yağdır!” Hürriyet/Kelebek yazarı Yonca Tokbaş hasat şenliğinin en renkli aktivistiydi; “Zeytin ağacı açısından zengin ve bereketli olup bu kadar az zeytinyağı tüketen toplum olmamıza içerledim” demesi doğru bir tespitti.

Milas ve yağını yazmaya devam edeceğiz.

 

 

 

 

Milas Zeytin Hasat Şenliği

Yonca TOKBAŞ

Bu hafta sonu Milas’ta zeytin kokusu içinde zamanın durduğu bir ortamdaydım.

Çocuklardan büyüklere zeytin geleneğini aktarmak için yapılan oyunlara katıldım.

Zeytin ve zeytinin yağında nasıl markalaşmalıyız konusunda kafa yorulan bir panelde, zeytinin hayatımdaki yeri adına minicik bir konuşma yaptım.

Zeytinyağının hak ettiği ve olması gereken nokta için çok çalışılan, emek verilen bir çabanın içinde yer aldım.

Milas yöresinde yetişen Memecik zeytinini daha yakından tanıdım. İçerdiği zenginlik sayesinde ne çok hastalığa şifa ve çare olduğunu bilimsel çalışmalar yapanlardan dinledim.

Dünyada zeytin ağacı açısından bu kadar zengin ve bereketli olup bu kadar az zeytinyağı tüketen bir toplum olmamıza, zeytin ağacına bu kadar kolay ulaşırken ona bu kadar haksızlık yapabiliyor olmamıza dair öğrendiklerime içerledim.

Zeytinyağına dair ne çok eksik, ne çok yanlış bilgimiz olduğunu gördükçe, zeytini ve yağını daha çok anlatmam gerektiğini anladım.

Doğru ve kaliteli zeytinyağı için erken hasadın, zeytinin bekletilmeden çuvallarla değil kasalarla hemen fabrikaya taşınmasının, bekletilmeden soğuk sıkımının yapılmasının önemini daha iyi kavradım.

Milas Kaymakamı Fuat Gürel, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer’in, Milas Zeytin Hasat Şenliği ile zeytine nasıl hakkını teslim etmeye çalıştıklarına tanıklık edip minnet duydum, teşekkür ederim.

Zeytin sayesinde bir araya gelen insanların gönülden çabasını görmek yetmezmiş gibi, zeytinyağında dünya çapında gururumuz olan sevgili Osman Menteşe’den nene ve dedesinin muazzam aşk hikayesini o tarihi eser evlerinde dinleme şansına erişmek, kendi kişisel tarihim adına büyük bir onur ve şanstı...

Aşkı böyle onurlandıran, sahiplenen, koruyan ve yaşatanları görmek bana bambaşka bir duygu yaşattı. Çok etkilendim. Bir gün o evin Masumiyet Müzesi gibi, Aşk Müzesi olmasını hayal ettim...

Zeytin dostları sayesinde yine ömrüm uzadı.

Zeytin aşkı adına...

Milas sana gönülden teşekkür ederim...

Yonca “zeytinli”

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık