Olanların farkında olma ve tepki verme çağrısı
ÖNDER Haber / Adem KANKAYNAR -

9 Mart Cuma günü, ilçemizdeki tüm ortaokul ve lise öğrencilerinin katılması yönünde okullara duyurusu yapılan bir etkinlikle ilgili olarak Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği’nden yazılı açıklama yapıldı.
Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) girişimi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün teklifi ve Kaymakamlık makamının izniyle duyurulan etkinliğin ilçemizdeki “ilk büyük girişim” olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu etkinlikteki kötü niyetin başka bir yansıması, gerici amaçlarını, sürmekte olan savaş üzerinden ulusalcı hassasiyetlerin ve hepimizin ortak değeri olan bayrağın arkasına saklıyor olmalarıdır. Tüm bu yaşananlardan anlaşılmaktadır ki mevcut yönetim, 15 Temmuz’da olanlardan hiçbir ders almamıştır.
Ülke; geleceğin fetöleri olmaya namzet çok sayıda vakıf ve kuruluşun oyun alanına dönüştürülmüştür. Bu konuda, başta kamu yöneticileri olmak üzere herkes sorumlulukla hareket etmek zorundadır.
Sendikamız Eğitim-Sen bu gericilik ve karanlıkla, ülkenin her yerinde olduğu gibi Milas’ta da mücadele edecektir. Ancak bu mücadele sadece Eğitim Sen’in derdi olamaz. Laiklikten yana taraf olan ve demokrat tüm kurum ve kuruluşları, olanların farkında olmaya ve tepki vermeye çağırıyoruz” denildi.
Konuyla ilgili olarak, Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği’nden yapılan açıklama-çağrı şöyle …
“Ortaçağ karanlığının
yeniden tesisi anlamına
gelmektedir”
‘Siyasal İslam’ın taşıyıcısı olarak gerici Vakıflar, yeni rejimin özünü oluşturan gericiliğin bir yansıması olarak okunmalıdır. Kaç çocuk doğurulacağına, yemeğin hangi elle yenip suyun nasıl içileceğine, etek boyuna, kimin iffetli kimin iffetsiz olduğuna varıncaya kadar hayatın her alanındaki ilişkilere dair söz söyleyen bir müdahillik söz konusudur.
İslami Vakıflar ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında eğitimin gericileştirilmesine yönelik çok sayıda protokol imzalanmıştır. Bu protokollerle, bir yandan bu kuruluşlara kamu kaynakları sınırsızca dağıtılırken, öte yandan her coğrafi bölgede ya da ilde farklı birine veya birkaçına çalışma alanı açarak adeta ülke bu vakıflara paylaştırılmıştır.
Protokoller üzerinden ilerleyen işbirliğinde “MEB Hayratı”ndan yararlanmak için kuyruğa giren vakıflar: Ensar, TÜRGEV, TÜGVA, Hizmet, Birlik, ASKON, İHH, İYC, MÜSİAD, Önder, TGTV ve diğerleri.
İslami vakıfların milli eğitimin içine sokulması, ortaçağ karanlığının yeniden tesisi anlamına gelmektedir. Bu nitelikleriyle vakıflar “dindar ve kindar bir nesil yaratma” projesinde kilit bir konumdadır ve her geçen gün, yapılan yeni düzenlemelerle bu konumları güçlenmektedir.
Dinci-mezhepçi gericiliğin ideolojik aygıtı olarak kurgulanan İslami vakıfların, memleketin ve çocuklarımızın üzerine bir karabasan gibi çöktüğünü söylersek durumu abartmış olmayız sanırız.
“İlimiz Muğla ve ilçemiz
Milas, TÜGVA ve Hizmet
vakfının payına
düşmüştür”
Bu çerçevede ilimiz Muğla ve ilçemiz Milas, TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı) ve Hizmet vakfının payına düşmüştür. Bu vakıfların il merkezi ve diğer ilçelerde yaptıkları “işler” daha önce yerel ve ulusal basında yer almıştır. Bu anlamda 9 Mart 2018 Cuma günü TÜGVA adlı gerici kuruluşun girişimi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün teklifi ve Kaymakamlık makamının izniyle, tüm ortaokul ve lise öğrencilerinin katılması yönünde okullara duyurusu yapılan etkinlik Milas’ta ilk büyük girişimdir.
Daha önce kimi okullarda bir vakıf tarafından sözüm ona sohbet bahanesiyle düzenli etkinlikler yapıldığı, bir başka okulda Cuma namazlarına öğrencilerin velilerinden izin dilekçesi getirmeleri halinde katılabilecekleri duyurusunun yapılması gibi girişimler bilinmekteydi.
“Ülke; geleceğin fetöleri
olmaya namzet çok sayıda
vakıf ve kuruluşun oyun
alanına dönüştürülmüştür”
Aynı zamanda bu etkinlikteki kötü niyetin başka bir yansıması, gerici amaçlarını, sürmekte olan savaş üzerinden ulusalcı hassasiyetlerin ve hepimizin ortak değeri olan bayrağın arkasına saklıyor olmalarıdır.
Tüm bu yaşananlardan anlaşılmaktadır ki mevcut yönetim, 15 Temmuz’da olanlardan hiçbir ders almamıştır.
Ülke; geleceğin fetöleri olmaya namzet çok sayıda vakıf ve kuruluşun oyun alanına dönüştürülmüştür. Bu konuda, başta kamu yöneticileri olmak üzere herkes sorumlulukla hareket etmek zorundadır.
Sendikamız Eğitim-Sen bu gericilik ve karanlıkla, ülkenin her yerinde olduğu gibi Milas’ta da mücadele edecektir. Ancak bu mücadele sadece Eğitim Sen’in derdi olamaz. Laiklikten yana taraf olan ve demokrat tüm kurum ve kuruluşları olanların farkında olmaya ve tepki vermeye çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.





