13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da yaşanan ve 301 maden işçisi yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden olan ‘iş kazası’ görünümlü ‘katliam’ın ikinci yıldönümünde, T. Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi Yönetim Kurulu tarafından, Yatağan Termik Enerji Üretim A.Ş ve Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş. işyerlerinde, sendika üyesi işçilere hitaben açıklamalar yapıldı.
Tes-İş Yatağan Şube Başkanı ve Türk-İş Muğla İl Temsilcisi Fatih Erçelik Yatağan’daki toplantıya katıldı. Toplantılarda T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Osman İlhan tarafından okunan açıklama şöyle …
“İş kazaları”nda
dünyada 3’üncü,
Avrupa’da 1’inci
sıradayız!
Tam iki yıl önce, 13 Mayıs 2014 günü gündüz vardiyası sonu, on altı-yirmi dört vardiyası başlangıcında Soma-Eynez Maden ocağında yangın çıkmış ve bunun sonucunda 301 madenci arkadaşımız hayatını kaybetmişti. Tam iki sene önce Soma’da 301 eve ateş düştü. Yaralar nasıl sarılırsa sarılsın geride aileler, çocuklar, analar, babalar öksüz ve yetim kaldı. İki yıldan bu güne kadar süren yargılama süreci vicdanları yaralamaktadır. Gerçek suçlular yargılanıncaya kadar Soma faciası unutulmayacak, unutturulmayacaktır.
Halâ istenildiği gibi önlemler alınmış değil. Maalesef Türkiye, iş kazalarında dünyada 3’üncü, Avrupa’da 1’inci sırada yer almaktadır.
Bu iş kazalarının çoğunluğu, SGK İstatistiklerine göre Maden, Enerji ve inşaat sektöründe meydana gelmektedir. Elbette bu, tesadüfle ya da kaderle veya fıtratla açıklanamaz.
Gerçek olan bir şey; yaşanan tüm iş kazalarında daha fazla üretim ve kâr hırsı olduğudur.
Başka bir gerçek de; hükümetin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğini düşünmeksizin sosyal tarafların, sendikaların görüşünü almadan oluşturduğu politikalardır. En son meclisten geçirilen, Kiralık işçi, Özel istihdam büroları ve Esnek çalışma ile ilgili yasalar gibi.
Örneğin; Türkiye’de kömür üretimi yapan 176 işyeri var. İş müfettişlerinin 2014-2015 yıllarında yapmış oldukları denetimler sonucu 126’sının çalışmasının uygun olmadığına karar veriliyor. Müfettişlerin kararı uygulanmıyor. Yönetmelikler 2017-2019 yılında uygulanmak üzere erteleniyor. Maalesef olan işçi kesimine oluyor.
Buradan, Hükümet’ten, işyerlerinde, insanca çalışma şartlarının yerine getirilmesini, iş güvenliği ve işçi sağlığı tedbirlerinin alınmasını ve uygulanmasını, Soma’da gerçek suçluların yargılanmasını talep ederken;
Vahşi kapitalizmin hiç mi
kabahati yok?..
Asıl suçlu siyasetin yaşamımızın her alanına, mahkeme salonlarından hastane koridorlarına, üniversitelerden maden ocaklarına kadar her alana nüfuz ettiği, adalet sisteminden sağlık hizmetlerine kadar hukuksuzluğun, kanunsuzluğun kişiye özel uygulamaların kanıksandığı, esneklikler ülkesi, özel sektöre altın tepsi içerisinde sunulan ihalelerin, siyasetin sermayeye kazandırmış olduğu dokunulmazlık zırhının, işçiyi köleleştiren, sermayeyi serbestleştiren, maden işçisini işten atılma korkusuyla siyasi baskılara onay vermek zorunda bıraktıran zihniyetin hiç mi mesuliyeti yoktur?..
Yaşanan faciadan sonra, ‘borcum var madene girmek zorundayım’ dedirten, iş güvenliğine yönelik eksiklikleri işveren korkusuyla dile getirmekten bile çekinen, ‘sedye kirlenmesin’ diye ‘çizmelerimi çıkartayım mı’ dedirten vahşi kapitalizmin hiç mi kabahati yok?..
Maden Ocakları, işçinin celladı olmaktan çıkartılması için önce kömür değil, ilk önce insan anlayışı egemen kılınmalıdır.
Saygı duruşu
Soma’da hayatını kaybeden 301 işçi arkadaşımıza, ayrıca terör yüzünden şehit düşen masum vatandaşlarımıza, güvenlik personellerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine tekrar tekrar sabırlar diliyoruz… Sizleri, “bir avuç kömür için, bir ömür veren, madenci şehitlerimiz” ve bu vatanın selameti için hayatını feda eden tüm şehitlerimiz için, 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. (13.05.2016)





