‘Sarıkız’ Projesi Milaslılara anlatıldı

ÖNDER Haber / Adem KANKAYNAR

‘Sarıkız’ Projesi Milaslılara anlatıldı

Muğla Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde; Milas Belediyesi, Milas Süt Üreticileri Birliği, Kızılcayıkık Mahalle Muhtarlığı başta olmak üzere birçok mahalle muhtarlıkları ve bölgedeki üreticilerin paydaş olduğu “Sarıkız için Mimari Tasarım Atölyesi” projesi kapsamında, İlçemize bağlı Kızılcayıkık Mahallesi’nde bir proje tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

 

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan, Milas Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Muğla Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Enver Tuna ve Murat Yazar, Milas Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Mehmet Çoban, CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanı Berrin Naz ve çok sayıda Mahalle Muhtarının yanı sıra Kızılcayıkık mahalle sakinleriyle çevre mahallelerden kalabalık bir yurttaş topluluğunun katıldığı tanıtım toplantısı, Kızılcayıkık Mahalle Muhtarı Cengiz Topel Gökdağ’ın ‘hoş geldiniz’ konuşmasıyla başladı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hacı Koç, projenin başlangıç noktasını ve yaşanan sürecin ardından uygulama safhasını anlatan bir konuşma yaparak, Milas’ın tarımsal alanda son derece önemli bir ilçe olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

“Böyle bir toplantının bu bölgede seçilmesinin amacı, Milas hayvancılık konusunda çok özel bir bölge. Muğla ilimizdeki küçük ve büyük hayvan varlığının % 45’ine yakını bu bölgemizde bulunmaktadır. Bu yüzden de bu tür çalışmalar, özellikle mera ıslağı yer bitki alanlarının çoğaltılması süt ve süt ürünlerinin en üst seviyede değerlendirilmesi konusunu burada çalışmamız çok isabetli olacaktı. Bu konuda Muğla Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra, özellikle 2016 yılından itibaren gerek hayvancılığı destekleme adına Milas’ta, 8 bin 500 dekar alanda 150 ton ekilmek üzere desteklemede bulunulmuştur. Muğla ili genelinde de parasal olarak bu tabloyu incelersek 480 bin liralık, Muğla ili genelinde mera bitkileri tohumu dağıtımı yapıldı bunun da üreticiye yansıması 8 milyon 700 bin lira gibi artı değer olarak üreticiye yansıdı. 2017 yılı içinde de bunu desteklemeler belli bir disiplin metot ve kural içinde yapıldı.

Ayrıca hayvancılığın alt yapısı olan özellikle doğal meraların geliştirilmesi adına bu bölgede ekonomik çalışma yapılmaktadır. Bu bölgede 4 noktada mera ıslağı çalışmalarına başlayacağız. Bunların 1 tanesi de Bahçeburun’da bulunan 150 dekarlık mera alanını rehabilitasyon çalışmaları olacaktır. Rehabilitasyon çalışması kapsamında meraların etrafı çitlerle çevriliyor, giriş ve çıkışları belli disiplin altına alınıyor, kapılar yapılıyor orda vahşi ot mücadelesi ve ot verimini yükseltmek için sulamayla ilgili disiplinleri kuruluyor. Ayrıca hayvanların refahı için orda yapılması gereken şeyler de elden geçiriliyor. Ayrıca burada diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bizim münavebeli otlatma dediğimiz sistemi de elektro şok çitlerle sağlayacağız. Bu çalışmalar sonunda hedeflediğimiz şey girdi maliyetlerinin düşürülmesi, üreticinin hayvan beslerken esas sorunu olan üretim maliyetlerini en aza indirmek, hayvan veriminin arttırılması ve hayvan sağlığına azami şekilde dikkat edilmesidir. Öte yandan az da olsa istihdam sağlanması, süt ve süt ürünlerinin üretiminde burada bir marka modeli konuşlandırmasıdır.

Yine bu bölgede ‘Sarıkız’ projesindeki niyetimiz, mera sahalarında köylünün diğer deyimle üreticinin istek ve ihtiyaçlarını doğru anlayarak tasarımcılar ve yerelde yaşayanlarla birlikte ortak akıl oluşturup bir yol haritası çıkarmaktır. Hayvan toplulaştırma modeli oluşturmak ve geliştirmektir. Toprak analizi yaparak, sonuçlarını üreticilerimizle paylaşacağız. Böylelikle en uygun ürünün, kaliteli bir şekilde yetişmesini sağlayacağız. Burada projenin paydaşları olan Büyükşehir Belediyesi, Milas Belediyesi, Bahçeburun, Kafaca, Epçe, Kızılcayıkık, Kırcağız ve Küçük Dibekdere mahallelerinin tarımsal kalkınma kooperatiflerine de katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Bu çalışmalarının başarılı geçmesini diliyor tüm katılımcıları saygıyla selamlıyorum.”

 

“ULUSAL TARIM POLİTİKAMIZDA BAZI AKSAKLIKLAR VAR”

Genel Sekreter Yardımcısı Koç’un ardından kürsüye gelen Muhammet Tokat ise, İlçe Belediye Başkanı olarak böyle bir projenin kendi ilçesinde yapılıyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle konuştu:

“Çok mutlu olduğumu özellikle belirtmek istiyorum. Gerçekten Büyükşehir Belediyemize, özellikle kırsal kalkınmaya önem verdiği ve bu konuda güzel çalışmalar yaptığı için, bu çalışmalar içerisinde de Milas’a çok ayrı bir önem verdikleri için çok teşekkür ederim. Bu önemi biz, alan itibari ile ve verimli toprak itibari ile dünyanın önemli şanslı ülkelerinden biriyiz. Ancak üreticimizdeki üretim şevkini ve bunu daha iyi üretim yapmasını sağlayacak bilgi ve donanımı verdiğimiz ölçüde bundan olumlu sonuçlar elde edeceğiz. Üzülerek söylüyorum, ulusal tarım politikamızda bu konuda bazı aksaklıklar var. Yani üreticinin üretmesini şevklendirecek uygulamalardan ziyade sanki üretmemesi için ya da arazileri, tarımsal olanakların atıl durması için çaba sarf ediliyor görüntüsü var. Bugün, alan itibari ile bizden çok çok küçük olan ama üretim kapasitesi olarak bizleri katlarca katlamış ülkeler var. Hep anlatılır ya, Hollanda senin Konya ilin kadar ama Hollanda’nın üretimi tarımsal kazancı senin 50 - 100 katındır. Bu açıdan belki ulusal tarım politikasındaki aksaklıkların bir yerel yönetim olan Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından aşılmaya çalışılması; üreticide bilinç, üretim şevki ve teknoloji biliminde gerektirdiği yeni donanımı verme konusundaki destekleri bu anlamda daha büyük önem arz ediyor. Bu sebepten dolayı da ben ayrıca sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve değerli çalışma arkadaşlarıma tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Milas çok önemli bir ilçedir. Muğla’nın önemli ilçelerinden biridir. Alan itibariyle biliyorsunuz Seydikemer’le birlikte en büyük ilçeyiz. Mahalle sayısı olarak Muğla’nın en büyük ilçesiyiz. Tarımsal potansiyeli itibariyle potansiyeli güçlü bir ilçe, bu sebepten dolayı hem turizm alanında hem tarım ve ekonomi alanında her zaman farklı alternatifleri yaratabilecek donanıma ve imkana sahip. Bunu değerlendirme konusunda Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çok iyi sentezler yaptığını, çok iyi planlamalar yaptıklarını biliyorum. Bugün burada ‘Sarı Kız’ adını verdikleri bir projeyi hayata geçiriyoruz ve tanıtıyoruz. Bu anlamda kadınlarımızın, üreticilerimizin bu konularda bilgilenmesi, doğruyu yapması ve en erken şekilde sütün değerlendirilip tüketiciye ulaşacak noktaya gelmesi çok önemli konular. Ben bu konuda önemli başarılar elde edileceğine yürekten inanıyorum Başka alanlarda da destekler var. O destekler için de biz çok teşekkür ediyoruz. İlçe Belediye Başkanı olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü burada Süt Birliği Başkanımız da var. Muğla’nın başka ilçelerinde olmayan, benim ilçemde olan ve bence Türkiye modelleri içerisinde çok başarılı olan bir Süt Birliği. Kıvanç duyuyoruz, elimizden geldiğince de destekliyoruz. Onlarla uyumlu bir çalışma içinde olmak, onlarla kardeşlik, dostluk içinde olmak bizleri mutlu ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanımızla da abi kardeş diyalogu içerisinde çalışıyoruz. Bir İlçe Belediye Başkanı olarak hem Büyükşehir Belediyesi hem de Birliğimizle uyum içerisindeyiz. Kızılcayıkık, değer verdiğimiz mahallelerimizden biri. Buradaki muhtarımız ve köy sakinleriyle güzel duygular içerisinde bulunmak bizleri mutlu ediyor ve daha çok çalışma şevki, daha çok işbirliği yapma şevki getiriyor. Ben bu açıdan özellikle Süt Birliğimizin ve Büyükşehir Belediyemizin ve İlçe Belediyemizin bu ve bundan sonraki çalışmalarda sürekli bir dayanışma, proje ortaklığı yaparak daha da başarılı olacağını düşünüyorum. Bundan sonra da böyle bir işbirliğinde her zaman Milas Belediyesi olarak üzerimize düşen bütün sorumlulukları da yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum.”

 

MUĞLA; ‘TARIM’DAN, ‘TURİZM’DEN FAZLA KAZANIYOR …

Proje tanıtımı için düzenlenen toplantıda son konuşmacı olarak kürsüye gelen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ise, özellikle toplantı alanındaki kadınlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Başkan Gürün; “Göreve geldiğimizde tespitimiz şuydu; Muğla Türkiye’nin genelinde tarım toprağı olarak yüzde bir orana sahip. Hayvancılığımız, zeytinciliğimiz var. Diğer eksilmiş olan cevize, incire, kestaneye müsait ve nüfusun % 60’ı kırsalda. Ama Muğla dendiğinde ilk akla gelen şey turizm. Oranın ışıltısı herkesin gözlerini kamaştırıyor ve Muğla’nın kırsal kısmını algılamıyor. Muğla’daki tarım faaliyetleri göz önüne gelmiyor. Narenciyesiyle, sera bitkileri, sebzeleri, çiçekçiliği ve başta gelen zeytinciliği ile diğer ürünleriyle olağanüstü bir portföy sahibi. Biz en üst gelir elde ettiğimiz turizm gelirlerinden çok daha fazlasını, o kadar olumsuz koşullara rağmen tarımdan elde ediyoruz. 2015 yılında 6 milyar Lira turizmden elde etmişiz, 7,5 milyar lira tarımdan elde etmişiz. Ama herhangi bir vatandaşa Muğla’nın en büyük sektörü, en büyük kazancı nedir diye sorsanız turizm der. Bu bir yanlış algılamadır ve büyük bir kitle % 60’ı da kırsal alanda tarımla, hayvancılıkla, zeytincilikle uğraşıyor. Tarım Bakanlığı’nın ve Tarım İl Müdürlüğü’nün belli bir programı, yaptıkları var, yapacakları ile ilgili de projeleri var. Biz bu programa girdiğimizde Tarım Bakanlığı’nın kısa, orta ve uzun vadeli programlarını aldık, onların öngörmediği projelere öncelik verdik. Yani onlarla aynı konuda yarışmak değil, onlar belli konularda gerekli olan işleri yapsınlar, biz de gerçekten desteklenmesi gereken diğer konularda rol alalım ve dolayısıyla da birlikte köylümüzü, çiftçimizi kalkındıralım. Türkiye’de tarım, maalesef adeta bir el tarafından gelişmesi engellenmek üzere durduruluyor. Hayvancılık aynı şekilde… Son kararla, ithal etle biz hayvancılığı daha da kötü noktaya getirme durumumuz var, umarım öyle olmaz. İthal et besicilerin önünde büyük bir set. Halbuki biz hayvancılığımızı, tarımımızı geliştirmeliyiz ve ekonominin en önemli girdileri arasına sokmak durumumuz var. Gençlerimizi kırsalda tutmak mümkün değil, Bodrum’a gidiyor, Marmaris’e gidiyor ve oralarda ufak tefek işlerde çalışıyorlar. Çünkü emeğinin karşılığını alamıyor. Gençlerimizi imkan verildiği zaman emeğinin karşılığını alabilecek bir düzen getirildiği zaman çok rahatlıkla toprağına, ağacına, zeytinine, cevizine, ineğine, Sarıkızına sahip çıkacaktır. Bizim yapmak istediğimiz program köylünün yine Sarıkızıyla aynı ağılda ortamda birlikte olması, ama onlardan daha çok süt elde edebilmesi daha iyi et alabilmesi, sütten süt olarak değil süt birlikleriyle bunları kooperatiflerle birlikte marka peynir yağ ve diğer mamullerinin üretilmesini sağlamak. Maliyet hesabına baktığınızda o sütün bu parayla satılması maliyetimizi karşılamıyor, dolayısıyla peynirimizi arttırmıyor. Dolayısıyla kendi yağını, kendi peynirini, kendi sütünü, yoğurdunu üretmek için ailenin ekonomik durumunu yükseltecek kadar bir gelir elde edemiyoruz. Tarım yapıyoruz, patates ekiyoruz, iyi para ediyor herkes patates ekiyor. Bol üretildiğinde perişan ediyor, az üretildiğinde kazanıyorsun. Bunlar hep düzensiz tarım politikasının bize getirdiği olaylar. Burada ana görev Tarım Bakanlığı’nındır. Biz hiçbir zaman yerel yönetim olarak Tarım Bakanlığının görevlerini üstümüze alma gibi bir durumda değiliz, böyle de düşünmüyoruz ama Muğla’da yapılması gereken bazı şeyler varsa, kanun da bana bu konuda yetki veriyorsa, yapabilirsin diyorsa biz de köylümüzü tarlaya nasıl sokarız diye bakarız.

Öncelikle bütün bu toprakların tahlilini yapmalıyız. Muğla’dan başlayarak, Seydikemer’den Bodrum’a kadar tahlilini yapmalıyız. Toprağın hangi değerlere sahip olduğunu, hangi değerlerden yoksun olduğunu tespit etmeliğiz. İklim şartlarına göre yüksekliğine göre hangi gübrelerin verilmesi lazım ve bu topraklar da en iyi alabileceğimiz ürün nedir, neyi ekmeliyiz ki o topraktan ürün alalım. Klasik olarak kullandığımız yöntemlerin dışında farklı ürünler buralarda yetişebilir mi? Bu ürünlerin piyasası var mı? Ürettikten sonra en büyük problemimiz de tüketim alanına, tüketiciye bunu ulaştırmak. Tüccarın oyuncağı oluyor narenciyeci… Biz önce toprak tahlil laboratuarını Üniversite’de kurduk. Tüm laboratuarın finansmanını Büyükşehir Belediyesi olarak biz yaptık. 490 bin liralık bir laboratuar kurduk. Laboratuarın amacı, kim ne dikmek, ekmek istiyorsa bize gelsin, toprağının analizini yapalım ve en uygun fidanı ya da tohumu üreticiye verelim. Bütün Muğla’da tarım arazilerinin bütün tetkikleri yapılacak ve tarım toprağı analiz haritası oluşturacak. Bu haritalar sayesinde, ‘ben burada hangi ziraatı yapıp verim alırım’ diyen arkadaşlara, ‘şunları yaparsan en yüksek verim alırsın’ diyeceğiz. Yakında tüm toprak tahlili yapılmış bir il olacağız. Başka illerde böyle bir çalışma yok. En önemli bir başka problemimiz de, kıyılarda büyük bir tüketim alanı var ama üretim alanı kendi arasında birleşerek yüksek miktarda ürün elde edemediği için sahilde tüketilen süt, et ve bütün diğer meyve sebzeler turizm alanında faaliyet gösteren otellere Muğla’nın dışından getiriliyor. Onun için kooperatif ve birliklerle büyümeliyiz ve herkesin 1-2-3 bin ton dediği malı ben verebilirim diyecek hale gelmeliyiz. Onun içindir ki kooperatifçiliği geliştirmeliyiz, birlikler oluşturmalıyız. Nitelikli ve kaliteli ürün elde etmemiz, ürün çeşitliliğini artırmalıyız. Böyle yaptığımız taktirde gerçekten gelir düzeyi daha da artacaktır.

Çeşitli konularda fidan dağıtıyoruz. Milas’ın markası ‘Memecik’ fidanı dağıtıyoruz. Biz Memecik’le markayız, o markamızı muhafaza etmeliyiz, geliştirmeliyiz ve onu bozmamalıyız. Memecik zeytininin başkenti Muğla olarak ve bunun için de büyük payda Milas olarak Memecik zeytin ve zeytinyağı üreten bir il olduk. Memecik zeytini yapılan tüm araştırmalarda, içinde yararlı madde olarak dünya birinciliği alıyor. Zeytinle ilgili önemli, halkalı leke hastalığı ile ilgili mücadele yapıyoruz.

Daha kaliteli hale getirmek için uygulamalarımızda net olarak verimin 2 - 3 kat arttığını görüyoruz. Yeter ki usulüne uygun yapılsın. Budamalar, ilaçlamalar uygun yapılsın, zeytinin toplanması uygun şartlarda yapılsın, kısa sürede soğuk sıkım yapılsın, çok nitelik ve şu anda zeytinin kilosunun 4, 5, 7 katı fazla fiyatla o zeytinyağını satabiliyoruz. Bunu bu hale getirmemiz lazım. Aslında daha anlatmam gereken çok şey var ancak sizleri daha fazla bu sıcakta bekletmek istemiyorum” diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti.

Konuşmaların ardından toplantıya katılanlara ‘Şırdan’ yapımı tanıtılırken, ardından projenin uygulanacağı arazide yapılan inceleme ile toplantı son buldu.

 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık