“Şeker Fabrikaları Milletindir!”
ÖNDER Haber / A. Kemal KAŞKAR -

CHP Muğla İl Başkanı Mürsel Alban, ‘yerli – milli’ tartışmalarının sürdüğü siyaset ortamında AKP iktidarının ‘Milli’ Şeker Fabrikalarımızı da satma yönündeki adımlarına sert tepki verdi.
Konuyla ilgili tepkisini, “İnsansız tank yapacağız diyorlar, önce samanı, eti ithal etmeyi, fabrikaları satmayı bırakın, siz kandırılmaya alışıksınız milleti kandırmayın. AKP, adındaki ‘adalet ve kalkınma’nın aksine ne yazık ki ülkemizde ne adalet bıraktı ne de kalkınma” diyerek dile getiren Alban’ın açıklaması şöyle …
Bir yandan milletin malını satıp diğer yandan “yerli-mili” olamazsınız!
AKP, ülkemizde özellikle son günlerde bütün yöneticileri ile ‘yerli – milli’ konusuna vurgu yapmakta gerek siyasi gerek ekonomik konularda kendilerinin yerli, milli üretime, milli duygulara önem verdiklerini iddia etmektedir.
Kurulduğu günden bugüne Türkiye Cumhuriyeti kazanımlarını tek tek satan, Telekom, Tüpraş, Enerji santralleri, Petkim, Tekel, Bankalar ve daha birçok zenginliğimizi özelleştiren iktidar şimdi de milletin şeker fabrikalarını satışa çıkarmaya hazırlanıyor.
14 şeker fabrikası bulundukları şehir ve ülkemiz için birer kaledir. Hem ekonomik olarak hem sosyal hayat için birer değerdir. Bu fabrikalarımız Cumhuriyet döneminden başlayan, üreten toplum makinesinin çarklarıdır.
Ne yazık ki eti samanı ithal eder hale geldiğimiz günümüzde ağzımızın tadı şekerimizi de satmaya çalışıyorlar. Her açıklaması ile milli olduğunu iddia eden iktidar, vatandaşın ağzının tadı olan şekere bile göz dikmiş durumdadır.
Şeker Fabrikaları kimsenin babasının malı değildir
Şeker Fabrikaları kimsenin babasının malı değildir. Halkın Şeker Fabrikalarını satmak yerine şeker ve pancar üretimini teşvik edip vatandaşın ekonomisini düzeltmek iktidarın sorumluluğunda olmalıdır.
İktidar olarak Osmanlı dönemine takılı kalan, padişahlığa özenen, külliyelerde yaşamayı seçen, her fırsatta Cumhuriyet dönemine, Atatürk devrimlerine laf etme cüreti gösteren, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’ı bile içine sindiremeyen iktidar, milletin gözünün içine bakarak yalan söylemekte, yerli ve milli olduğunu iddia etmektedir.
Bugüne kadar kandırılan, yanıltılan, yaşadıkları şehirlere ihanet eden iktidarın beceriksiz dış siyaseti yüzünden bütün komşularımızla sorun yaşamaktayız. Esad Esed olduğu için askerlerimiz Suriye sınırlarımızı güvene almak için Afrin’de kahramanca mücadele etmektedir. Şehitlerimizin geldiği bugünlerde AKP iktidarı Vatikan’a ziyaret düzenlemektedir. Bu ziyaretin amacı nedir? Bu ne perhiz ne lahana turşusudur? Ülkemizde ne yazık ki adalet kavramının da içini boşaltan AKP, bir yıldır neden tutuklu olduğunu bilmeyen kişiyi Merkel görüşmesinin ertesi günü salıverdirtmiştir. Adalet ne yazık ki iktidarın söylemlerine göre şekillenmekte, masum insanların özgürlükleri elinden alınmaktadır.
Ülkemizi Atatürk’ün yoluna, kurucu ayarlarına tekrar Cumhuriyet Halk Partisi getirecektir.
Ülkemizde bütün bu olumsuzluklar yaşanmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de dediği gibi, “Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır, ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim” sözünden ve Atamızın ilke ve devrimlerinin ışığında 2019 seçimlerinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi olarak ülkemizi kuruluş ilkelerine döndüreceğiz.





