‘Suruç Katliamı’ unutulmadı!

A.Kemal KAŞKAR -

‘Suruç Katliamı’ unutulmadı!

Ülkemiz 15 Temmuz darbe girişiminin artçı sarsıntılarını yaşarken, dün, 20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşanan ve 33 gencecik yurttaşımızın yaşamlarını yitirmesine neden olan katliamın birinci yıldönümüydü.

Katliamın birinci yıldönümü dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan ve gazetemize de iletilen “Suruç Katliamı’nı unutmuyoruz...” başlıklı açıklamanın tam metni şöyle ...

 

“Suruç Katliamı’nı unutmuyoruz...”

Bundan bir yıl önce, 20 Temmuz 2015’te Urfa’nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi’nde, IŞİD’in yerle bir ettiği Kobanê’yi yeniden inşa etmek için bir araya gelen 33 sosyalist genç, IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında hayatını kaybetti, 100’den fazlası ise yaralandı.

Özellikle Rojava Devrimi’nin yıldönümünden 1 gün sonra ve Kobanê ile dayanışmak için yola çıkmış Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, Kobanê etrafındaki dayanışmayı kırmak, ‘bu dayanışmadan vazgeçin’ mesajını vermek içindi. Bu insanlık dışı, alçakça saldırı aynı zamanda yeni bir çatışma ve savaş dönemine atılan ilk adım oldu.

 

Hiçbir ciddi işlem yapılmadı

Aradan bir yıl geçti ve Suruç Katliamı’nı gerçekleştirmiş olanlar, asker ve sivil bürokrasi içinden yardım ve yataklık etmiş olanlar, siyasal destekçiler hakkında hiçbir ciddi işlem yapılmadı. Suruç katliamı sonrasında dosyaya gizlilik kararı getirildi. 10 Ekim Ankara Katliamı’nda ortaya çıkan bilgi ve belgelere rağmen Suruç Katliamı soruşturmasında dava açılmadı. Kamu görevlileri hakkında ‘yargılanamaz’ kararı verilerek ailelerin adalet arayışı karşılıksız bırakıldı.

Şanlıurfa Valiliği tarafından gönderilen 17 Temmuz tarihli ‘önleme arama kararı’na rağmen gerekeni yapmayarak 33 gencin katledilmesini engellemeyen Emniyet Müdürü hakkındaki ‘görevi kötüye kullanma’ dışında açılan başka bir dava olmadı. Suruç’ta gençlere yönelik dışarıdan gelmesi muhtemel saldırılar konusunda alınan istihbarattan haberi olan diğer kamu görevlileri hakkında herhangi bir hukuksal işlem yapılmadı.

 

‘Bilinçli bir tedbirsizlik’

Bütün bunlar Suruç’ta yaşanan katliamdan devletin kimi kurumlarının ve görevlilerinin haberdar olduklarının ve gerekli önlemleri almadıklarının işaretleridir. Suruç’ta elini kolunu sallayarak patlayan bomba, istihbarat ve güvenlik açığından değil, ‘bilinçli bir tedbirsizlik’ sonucudur. IŞİD, El Nusra, Ahrar uş Şam ve benzeri çetelere destek olan zihniyet bu barbarlığın ortağı olmuştur.

 

Birlikte davranmak elzemdir

Bizler demokrasi, adalet ve barış hedeflerimizi hayata geçirme konusunda kararlıyız. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak için, IŞİD ve benzeri zihniyetlere karşı daha fazla yan yana durma, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır. IŞİD ve El Kaide türevlerine, o zihniyeti savunan ve temsil edenlere, sessiz kalarak veya doğrudan destekleyerek o zihniyeti büyütenlere karşı birlikte davranmak elzemdir.

 

Siyasi iktidarı kınıyoruz

Bir kez daha Suruç’ta yaşamını yitiren bütün kardeşlerimizi saygı ile anıyoruz; onların en insani dayanışma duygu ve düşüncelerini mücadelemizde yaşatacağımızı vurguluyoruz.

Ailelerin, çocukları için Suruç’ta ve diğer kentlerde anma yapmalarını engelleyen siyasi iktidarı kınıyoruz. (20 Temmuz 2016)

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık