‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ dersleri konulsun!
ÖNDER Haber -

Akdeniz Yeşilleri Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Emek Benim Kadın Derneği, Karya Kadın Derneği, KESK Kadın Komisyonu, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi, Menteşe Kent Konseyi Engelli Meclisi tarafından, ilimiz merkez ilçesi Menteşe’de kocası tarafından dövülerek öldürülen Gizem Göktuğ Günay cinayetiyle ilgili açıklamada, “Her kadın kaybının ardından bir kişi daha eksilmeyeceğiz diye avazımız çıktığı kadar bağırırken, her seferinde bu cinayetlerin nasıl önlenebileceğini de yetkililere defalarca hatırlatacak taleplerimizi iletmekten bıkmadık, bıkmayacağız” denildi.
Açıklama şöyle ...
Hiçbir kadın cinayeti
failinin sebebi hafifletici
olamaz
2010-2015 yılları arasında en az 1134 kadın öldürüldü; öldürülen iki kadından birinin faili kocası veya eski kocası oldu; 235 cinayet devam eden ayrılık veya boşanma sürecinde yaşandı.
Özetle failler koca, sevgili, baba, oğul, erkek kardeş, kısaca kadınların en yakınındaki erkekler...
Tıpkı Muğla’da geçtiğimiz günlerde Gizem Göktuğ Günay’ın kocası Gökhan Günay tarafından dövülerek öldürülmesinde olduğu gibi.
Hikaye, Türkiye’deki pekçok kadın cinayetiyle benzer nitelikte… Basından okuduklarımız, cinayetin her zamanki gibi geliyorum demiş olması. Türkiye’de kadın cinayetlerinde öldürülen kadınların tamamına yakınının cinayet öncesinde şiddet gördüğü gibi Gizem de önce şiddet görüyor, sonra boşanıyor, ancak ailesinin baskısıyla şiddet gördüğü için boşandığı kişiyle tekrar evlenmek zorunda bırakılıyor. Ve sonuç: 1,5 yaşındaki kızının gözleri önünde dövülerek öldürülüyor.
Bizler ise, her kadın kaybının ardından bir kişi daha eksilmeyeceğiz diye avazımız çıktığı kadar bağırırken, her seferinde bu cinayetlerin nasıl önlenebileceğini de yetkililere defalarca hatırlatacak taleplerimizi iletmekten bıkmadık, bıkmayacağız.
Ama özetle ve bir kere daha;
Devletin yasa koycularla birlikte uygulayıcılarına diyoruz ki: Her ilde ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) kurulmalı ve kurulacak ŞÖNİM’lerde kadın örgütleriyle ilişkili uzman personel çalıştırılmalıdır. Ayrıca, kadına yönelik şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatmaktadır ve unutmayınız ki kanunlar ne kadar iyi olursa olsunlar uygulayanların zihniyeti değişmediği sürece yol alınamaz. Bu sebeple kreş çağından başlayarak müfredata, ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ dersleri konulması gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Hukukçulara özellikle diyoruz ki: Cinsel kimlik ayırımcılığı etnik ayırımcılık kadar kötüdür. Kadın ve erkeğin hak ve hukuku korunurken eşit olduklarını unutmayınız. Hiçbir kadın cinayeti failinin sebebi hafifletici olamaz.
Ailelere diyoruz ki: Kız çocuklarınızı oğlan çocuklardan ayırmadan yetiştirmekle işe başlayabiliriz. Çocuklar, ilk yaşlardan itibaren birlikte oynamalı, büyümeli ve okula gitmelidirler.
Unutmayalım ki herkes üzerine düşeni yaparsa kadın cinayetleri önlenebilir.





