Av. Ezgi EFENDİOĞLU

HUKUK KÖŞESİ /Av. Ezgi Efendioğlu Çiçek

28.08.1971 tarihinde kabul edilen ve aynı yıl içerisinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1475 sayılı İş Kanunu, 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi, istisnai olarak yürürlükten kaldırılmamış bu maddenin devamlılığı sağlanmıştır. 1475 sayılı kanunun 14. maddesinde yine bu kanunun diğer maddelerine atıfta bulunarak kıdem tazminatı hükümlerinden bahsedilmektedir.

Kural olarak İş Kanunumuzda işçinin istifa etmesi halinde kıdem tazminatı alamayacağı belirtilmiştir. Bu durumun istisnası yukarıda değindiğimiz ve halâ yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14. maddesidir. Buna göre, 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeyen bir işçi, hiçbir haklı nedeni bulunmasa dahi, kendi isteğiyle iş akdini feshetmesi durumunda kıdem tazminatı almaya hak kazanabilecektir.

İşçinin bu şekilde kıdem tazminatına hak kazabilmesi için işçinin sigortalılığının 08.09.1999 tarihinden önceye dayanmış olması şarttır. Ayrıca az önce de değindiğimiz gibi 15 yıl 3600 gün şartının yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Önemle belirtmek isteriz ki, 15 yıl çalışma ve 3600 gün prim şartının aynı işveren yanında geçirilmesi şart değildir. Bu süreler farklı işyerlerinde de geçirilebilir.

15 yıl ve 3600 gün ile kıdem tazminatı almak isteyen işçi öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan durumun tespitine yönelik, 1475 sayılı kanunun 14. maddesinin 5. fıkrasında belirtilen şartları haiz olduğuna dair belge almalıdır. İşçi; iş akdini feshettiğine ve kıdem tazminatı almaya hak kazandığına ilişkin dilekçe ile Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan almış olduğu belgeyi dilekçeye ekleyerek işverene başvurup iş akdini kendi isteğiyle sonlandırarak kıdem tazminatına hak kazanabilir.

Son olarak, işçi 08.09.1999 tarihi öncesi sigortalı olması ve 15 yıl 3600 gün sayısını tamamlamış olması şartıyla, kendi isteğiyle iş akdine son verse dahi kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Yüksek Mahkemenin kararları uyarınca da işçinin bu hakkı kazanılmış hak teşkil etmektedir.

Belirttiğimiz husus yalnızca kıdem tazminatına ilişkin olup, işçinin 15 yıl 3600 gün prim ile kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatına hak kazanamayacağını önemle belirtmek isteriz.