• 23 November 2016, Wednesday 18:40
Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Av. Ezgi EFENDİOĞLU

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun Uyarınca İptal Davaları

HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]

Önceki yazımızda “borçlu muvazaası” olarak da bilinen tasarrufun iptali davalarından bahsetmiştik. Bu hafta ise okuyucularımıza tasarrufun iptali davalarının bir başka uygulama şekli olan 6183 sayılı AATUHK uyarınca görülen iptal davalarından bahsedeceğiz.

Tasarrufun iptali davası, her ne kadar İcra İflas Kanununda takip alacaklısının iradesine bırakılmış ise de 6183 sayılı yasada dava açma iradesi idareye bırakılmamıştır. Gerçekten de İcra İflas Kanununda iptal davası için “açılabilir” ibaresi; 6183 sayılı yasada ise “açılır” ibaresi kullanılmıştır.

Kısacası, şartları mevcut ise kamu idaresi için tasarrufun iptali davası açmak bir zorunluluktur. Yargıtay’a göre, 6183 sayılı yasa uyarınca açılan iptal davaları ile güdülen amaç; “… bir kamu alacağının tamamının ya da bir kısmının tahsiline olanak bırakmamak amacıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı hukuksal işlemlerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kimselerle yapılan bütün hukuksal işlemlerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüzlüğünü sağlamak ve bu yol ile kamu alacağını tahsil etmektir”. Diğer bir ifadeyle, yapılan işlemin iptaliyle birlikte, davacının (tahsil dairesi) dava konusu edilen mal üzerinden, hakkını cebri icra yoluyla almasıdır. Eğer davanın konusu gayrimenkul ise davacı, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan taşınmazın haczini ve satışını isteyebilir.

Kamu borçlusunun kim olabileceği sorusuna cevap aynı yasanın 3. maddesinde verilmiştir. Buna göre; “Amme borçlusu veya borçlu terimi: Amme (kamu) alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcileri ..” kamu borçlusu olarak belirlenmiştir.

İcra İflas Kanunu uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında basit yargılama usulüne tabi iken, 6183 sayılı yasa uyarınca açılan iptal davalarında, yasada “bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılır” şeklinde düzenleme mevcut olduğundan bu davaların görülmesine öncelik tanınmıştır.

Kamu borçlusunun karşılıksız yaptığı tasarruf işlemleri nedeniyle 6183 sayılı yasa uyarınca iptal davası açabilmek için birtakım koşullar mevcuttur. Öncelikle kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve bu alacak için yapılan takibin sonuçsuz kalmış olması gerekmektedir. Yapılan takipte borçlunun başkaca mal varlığı var ise veya borç için borçludan teminat alınabildiği durumlarda iptal davası açılamayacaktır. Bunun dışında kamu borçlusunun hukuki işlemleri sonucu 3. kişilerin ellerinde bulunan mallara ilişkin tasarrufların iptali, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olmasına ve borçlunun karşılıksız tasarruflarının ödeme süresinin (ödeme süreleri yasada belirlenmiştir) başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde yapılmış olması koşuluna bağlıdır. Dava açmak için öngörülen 2 yıllık süre hak düşürücü olup, bu süre içinde kamu idaresinin dava açmaması halinde bir daha bu davayı açamayacaktır.

6183 sayılı Kanunun öngördüğü iptal davaları ile kamu alacağını ödememiş borçlulardan, süresinde veya hapisle tazyikine rağmen mal beyanında bulunmayanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna yetmediği anlaşılanların ödeme süresinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme süresinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar ile kamu alacağının bir kısmının ya da tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı hukuksal işlemlerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kimselerle yapılan bütün hukuksal işlemlerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüzlüğünü sağlamak ve bu yol ile kamu alacağını tahsil etmek amaçlanmaktadır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık