• 18 March 2016, Friday 9:51
Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Kadınlarımız ...

HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]

Ve Kadınlar, bizim kadınlarımız

Korkunç ve mübarek elleri

İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle,

Anamız, avradımız, yârimiz

Ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen

Ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen

Kadınlar, bizim kadınlarımız…

Ne de güzel anlatmış Şair… Kadınlarımız bizim, AMA… Sofradaki yeri ne yazık ki hep ikincildir, sonradandır… Tıpkı hayattaki gibi… Doğduğu günden beri sürekli farklı bir rol üstlenen kadınlarımız… Kimi zaman kız çocuğu, kimi zaman anne, eş, kimi zaman ‘dul’, kimi zaman çalışmak zorunda olan, kimi zaman çalışması uygun olmayan… Bu rolleri üstlenirken dahi kadın ikincildir; susması gereken, evde oturması gereken, eşi, erkek kardeşi, babası, iş arkadaşı, komşusu tarafından küçük düşürülmesi, hakarete ve şiddete uğraması doğal ve ne yazık ki muhtemel olandır.

Cinsiyet ayrımı ve kadına yönelik şiddet, yalnızca ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunudur. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetin son bulması adına Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası sözleşme imzalanmıştır. Uluslararası sözleşmelerin yanısıra yasal mevzuatımız da kadına yönelik şiddeti önlemek adına etkili hükümler içermektedir. Peki, tüm ulusal ve uluslararası mevzuata rağmen kadına yönelik şiddetin neden önüne geçilememektedir? Bu sorunun cevabı ne yazık ki uygulamadan kaynaklanmaktadır. Tedbirlerin alınması konusunda kanundan doğan yetkilere sahip olan kişiler ve kurumlar (polis memurları, kaymakamlık/valilik gibi) ne yazık ki bu konuda yeterli özeni gösterememektedirler. Yasal mevzuatımız kadın hakları konusunda yeterli altyapıya sahip olmasına rağmen ilgililerin yeterli özeni gösterememesi ve özellikle hakimlerin şiddet, taciz ve tecavüz gibi vakıalarda sanıklara gereksiz ceza indirimi uygulaması nedeniyle cezaların caydırıcılığı kalmayarak, yasal mevzuatımız uygulanamaz hale gelmiştir. Bu sorunu ortadan kaldırmanın tek bir yolu vardır, o da; maruz kaldığınız şiddet nedeniyle yapacağınız her başvuruyu mümkünse bir avukat yardımıyla yapmanız gerektiğidir. Vatandaş çoğu zaman yasal haklarını tam olarak bilememektedir. Ne şekilde şikayetçi olacağını az çok bilir, fakat kanunlar ışığında etkili şekilde başvuruda bulunması çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Az da olsa yararlı olabileceği umuduyla ve 8 Mart’ın anısına bu hafta siz değerli okuyucularımıza şiddet mağdurlarının haklarını ve şiddete maruz kaldıklarında neler yapabileceklerini anlatmaya çalışacağız.

8 Mart 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulunda oybirliği ile kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunumuz, 20 Mart 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun amacı, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve diğer aile bireylerinin korunmasını sağlamaktır. Kanun yalnızca şiddete uğrayan kadın veya çocukları değil, şiddete uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olan aile bireylerini de koruma kapsamına almıştır.

Şiddet uygulayan kişi sadece eşiniz olmayabilir. Kanun, sizi dini nikahlı olduğunuz eşiniz, boşandığınız eşiniz, babanız, abiniz, sevgiliniz, eski sevgiliniz, kayınpederiniz, oğlunuz, nişanlınız, kısaca çevrenizdeki erkeklerin size uyguladığı veya uygulama ihtimali olduğu şiddetten de koruyacaktır. Peki şiddet kavramı nedir? İlk aklımıza gelen şiddet türü dayak atma olmasına karşın kanun, şiddet kavramını çok daha geniş tutmuştur.

Örneğin; Hakaret etmek, aşağılamak, birilerinin yanında küçük düşürmek, Tehdit etmek, İstenmeyen zamanlarda ve biçimlerde cinsel ilişkiye zorlamak, Komşularla, arkadaşlarla, akrabalarla görüşülmesine izin vermemek, İhtiyaçlar için yeterli para vermemek, Kazanılan paraya el koymak, Israrla telefonla aramak ve Takip etmek.

Bu tür davranışların mağduru olan kadınlar 6284 sayılı kanundan doğan haklarını kullanabilecektir. Peki, kanunların kadınlara tanıdığı bu haklar nelerdir?

Sığınak Talepleri

Şiddet mağduru veya şiddete uğrama ihtimali olan kadınlar, Aile Mahkemelerinin kararına gerek kalmadan, en yakın karakola, kaymakamlık ya da valiliğe başvuruda bulunarak sığınak talep edebilirler.

Yakın Koruma Talepleri

Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, karakol, kaymakamlık ya da valilikten kendilerine koruma verilmesini talep edebilirler. Bu talep doğrultusunda örneğin, işe giderken size refakat edecek bir polis görevlendirilebilir.

Şiddet Uygulayanın Evden Uzaklaştırılması

Bu tedbir, uygulamada sıklıkla rastladığımız bir tedbir türüdür. Şiddet uygulayan kişi, sizinle yaşadığı konuttan uzaklaştırılır ve verilen süre boyunca konutunuza, çocuklarınızın okuluna yaklaşması engellenir.

Şiddet Uygulayanın Silahını Teslim Etmesi

Şayet şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişinin sahip olduğu silah varsa, bu silahı polise teslim etmesini talep edebilirsiniz. Bu kişi mesleği gereği silah taşıması gereken biri olsa dahi (polis, jandarma gibi), bu taleple birlikte silahını teslim etmek zorundadır.

Geçici Velayet ve Tedbir Nafakası

Bu tedbir için doğrudan Aile Mahkemelerine başvuru yapılması gerekmektedir. Çocuğunuz varsa ve henüz boşanma davası açmamış iseniz, çocuklarınızın velayetinin geçici olarak size verilmesini isteyebilirsiniz. Kural olarak evlilik süresi boyunca ortak çocukların velayeti anne ve babadadır. Ancak babanın anneye veya çocuklara şiddet uygulaması durumunda velayetin geçici olarak anneye verilmesi talep edilebilir. Bu suretle, anne kendisine nafaka bağlanmasını da talep edebilecektir.

Geçici Maddi Yardım Talepleri

Şiddete uğramanız durumunda doğacak ihtiyaçlarınızın karşılanması için size geçici maddi yardımda bulunulabilecektir. Belediyeden, kaymakamlıktan ya da valiliklerden herhangi bir maddi destek almanız, ayrı olarak geçici maddi yardım talebinde bulunmanıza engel değildir. Geçici maddi yardım talebi şiddet mağduru kadınlara diğer tüm sosyal yardımlardan bağımsız olarak verilen bir yardımdır. Bu yardımdan yararlanabilmeniz için size en yakın kaymakamlığa giderek, ekonomik durumunuzu anlatan bir dilekçeyle başvuruda bulunmanız gerekmektedir.

Kadınların şiddet görmesi durumunda yararlanabileceği tüm hak ve tedbirler 6284 sayılı yasa ile güvence altına alınmıştır. Bu kanunun tam bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikle başvurucuların kendi haklarının neler olduğunu çok iyi bilmesi gerekmektedir. Uygulamada karşınıza ne yazık ki sizi yanlış yönlendirebilecek ve haklarınızdan etkin bir şekilde faydalanmanızı engelleyecek kişiler çıkması muhtemeldir. Dolayısıyla haklarınızın neler olduğunu bilerek başvuruda bulunmanız durumunda karşınızdaki kişinin sizi yanlış yönlendirme olasılığı en aza inecektir.

Ümidimiz, kadınlarımızın, tüm bu düzenlemelerin uygulanmasının gerek duyulmadığı bir dünyada hak ettiği onurlu hayatı yaşamalarıdır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık