• 11 April 2018, Wednesday 18:49
Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Mimarın Telif Hakları

HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]

Telif hakkı, kişinin fikrî emeğini ortaya koyarak yarattığı ürün üzerinde, herhangi bir tescil işlemine gerek kalmadan, ürünün meydana gelmesiyle hukuken sağlanan haklardır.

Kanun, mimari projeyi ve o projenin meydana getirdiği mimarlık eserini fikri açıdan koruma altına almaktadır. Görüldüğü üzere burada korunması gereken iki ayrı fikir ürünü bulunmaktadır. Biri mimari proje, diğeri ise ortaya çıkan mimarlık eseridir.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2. maddesi mimari projeyi ilim ve edebiyat eserleri kapsamında değerlendirmektedir. Mimari projenin 5846 sayılı yasa kapsamında korunabilmesi için estetik bir değere sahip olması gerekmez. Zira mimari projenin kendisi başlı başına eser sayılmaktadır.

Eser sahibi konumunda olan mimarın ise uygulamada telif hakkı olarak anılan, 5846 sayılı yasadan doğan bir takım mali ve manevi hakları bulunmaktadır. Manevi haklar, yasanın 67. maddesinde düzenlenmiş olmakla yasanın eser sahibi olan mimara sağladığı en önemli korumalar, eser üzerinde mimarın adının yazılmasını isteme yetkisi ve eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisidir.

İşleme, çoğaltma, yayma, temsil gibi mali hakların ihlal edilmesi halinde ise mimar, yasanın 68. maddesine dayanarak tecavüzün meni ve rayiç bedelin üç katına kadar tazminat talep edebilecektir. Mimar, yalnızca mimari projeyi tamamlamış olmak şartıyla tüm bu korumalardan yararlanabilecektir. 

Mimari proje için sağlanan hakların yanında, bu mimari projenin uygulanması sonucu meydana gelen eser (yapı) üzerinde de mimarın birtakım hakları mevcuttur. Mimarın mimarlık eseri üzerinde telif hakkı iddia edebilmesi için meydana gelen bu eserin estetik unsurları taşıması gerekmektedir.

Uygulamada, Yargıtay kararlarına bakıldığında bu estetik unsurların neler olduğu konusunda fikir birliği bulunmamaktadır. Ortaya çıkan eser (yapı), aranan estetik değerleri taşıdığı takdirde 5846 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca güzel sanat eseri bakımından koruma altına alınacaktır.

Mimari projede eser sahibinin izni dışında yapılan değişiklikler nedeniyle eser sahibi olan mimar, yapının eski hale getirilmesini talep edebilecektir.

Eser sahibinin manevi haklarına bir saldırı olması durumunda, eser sahibi mimar saldırının önlenmesi davası açabilir, eserdeki değişikliğin kendisi tarafından yapılmadığının açıklanmasını talep edebilir.

Mimarlık eserine henüz bir saldırı gerçekleşmeden, ancak gerçekleşmesi muhtemel bir saldırının varlığının söz konusu olduğu durumlarda saldırının önlenmesi davası da açılabilecektir.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık