- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Diyetisyen Bakışı ... / Elif AKTAŞ / Diyetisyen
Sizlere bu hafta ‘1 - 7 Nisan Kanser Haftası’ nedeniyle, çoğu zaman adını bile telaffuz etmekten kaçındığımız kanserden ve kanserden korunmada dikkat etmemiz gereken belli başlı noktalardan bahsetmek istiyorum.
Kanser dünyada ve Türkiye’de sebebi bilinen ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bu nedenle çağımızın en önemli toplum sağlığı sorunlarından biri olarak 200’ü aşkın türüyle kendini göstermektedir. Bu türlerin hepsi Türk halkında görülmektedir.
Türk erkeklerinde akciğer kanseri başta gelirken, Türk kadınlarında ise meme kanseri ilk sırayı almaktadır. Hem kadınlarda hem de erkeklerde en yaygın ikinci tür ise gastrointestinal sistem kanseri ve özellikle mide kanseridir. Türkiye’de yaygın olarak görülen çoğu kanser türü, sigara ve kötü beslenme gibi “önlenebilir” sebeplerden meydana gelmektedir.
Kanser oluşumuna neden olan başlıca sebepler; besin, hava ve suyla alınan toksik kimyasallar, genetik, radyasyon, hormonlar ve beslenme biçimidir. Toksik kimyasallar besinlere üretim, taşıma, depolanma ve işleme sırasında karışabildiği gibi hatalı pişirme ve saklama sırasında besin bileşenlerindeki değişimler sonucunda da oluşabilir. Bunlar hücre hasarına neden olarak kanser oluşumunu tetikler ve “oksidantlar” olarak adlandırılırlar. Ayrıca bazı besinler, bazı bitkilerin yaprakları, meyveleri, soğanları ve tohumları oksidantlara karşı hücreyi koruyan faydalı kimyasallar içerirler ve bu nedenle “antioksidantlar” olarak adlandırılırlar. İnsanlar yaşam ve beslenme biçimlerini oksidantlardan en az düzeyde etkilenecek ve antioksidant alımını arttırarak savunma sistemini güçlendirecek şekilde düzenleyerek kanser risklerini önemli ölçüde azaltabilirler.
Kanser riskini arttıran faktörler nelerdir?
Sigara içme, şiddetli bakteri ve virüs enfeksiyonları, yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallarla karşı karşıya kalma, aşırı alkol tüketimi, radyasyon, yağ ve yağlı besinlerin fazla tüketimi, yetersiz taze sebze ve meyve tüketimi, beslenmeyle yetersiz posa alımı, olumsuz çalışma koşulları, aşırı tuzlu beslenme, tütsülenmiş, dumanlanmış besinlerin fazla tüketimi.
Kanser riskini azaltan faktörler nelerdir?
Sigara içmemek ve sigarasız ortamda yaşamak, bakteri ve virüs enfeksiyonlarının az olması, pestisit ve kimyasallara az maruz kalma, alkol alımının azlığı, radyasyondan korunma, yağ oranı ideal bir beslenme tarzı uygulama, bol taze sebze-meyve tüketimi, posadan zengin diyet ile beslenme.
İdeal beslenme biçimi nasıl olmalı?
1)Posa Alımı- Yetişkin bir bireyin günlük diyet posası alımı 25 - 35 gr aralığında olmalıdır. Yüksek posalı/lifli beslenme, özellikle kalın bağırsak kanseri gibi birçok kansere karşı koruyucu etki gösterir. Bu nedenle tam tahıllı besinler, sebze ve meyveler, kuru baklagiller günlük beslenmemizde yeterince yer almalıdır.
2)Alkol ve Sigara Tüketimi- Sigara içmek, en sık görülen türlerden biri olan akciğer ve soluk borusu kanseri riskini arttıran temel faktördür. Alkol de mümkün olduğunca sınırlandırılmalı, tüketilecekse nadir olarak tüketilmeli ve antioksidan içeriği yüksek kırmızı şarap tercih edilmelidir.
3)Gıda Katkı Maddeleri- Birçok besinle birlikte raf ömrünü uzatmak, tat, koku, görünüş gibi özellikleri korumak ve geliştirmek amaçlı eklenen katkı maddelerinin yüksek oranlarda alımı kanser oluşumuna neden olabilmektedir.
4)Yağ Oranı- Özellikle sucuk, salam vb. yağlı şarküteri ürünleri, kızarmış ve kavrulmuş besinler sık tüketildiklerinde kanser oluşumunu tetikler. Ayrıca aşırı yağlı besin tüketimiyle birlikte gelişen obezite de hastalık oluşma riskini arttırır. Bu nedenle, işlenmiş ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmaya, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri ideal porsiyonlarda tüketmeye özen gösterilmelidir.
5)Yetersiz Sebze ve Meyve Tüketimi- Vücudumuzun oksidantlara karşı koruyucu kalkanı olan antioksidantlar, en çok taze sebze ve meyvelerin içeriğinde bulunur. Bu nedenle günde 4 - 5 porsiyon ve özellikle farklı çeşit ve renklerde sebze - meyve tüketimine dikkat etmemiz gerekir.
6)Pişirme Yöntemleri- Mangal gibi doğrudan ateşte pişirilmiş gıdalar, tütsülenmiş, tuzlanmış veya salamura yapılmış besinler, kızartılmış veya kavrulmuş gıdalar kanserojen içeriği yüksek olanlardır. Bunlar yerine, fırın, ızgara, haşlama, buğulama vb. yöntemler tercih edilmelidir.
7)Öğün Sıklığı- Çeşitli ve dengeli beslenmeyi sağlamak için günde en az 3 ana öğün ve gerekli görülürse 1 - 2 ara öğün şeklinde beslenmeye dikkat etmek gerekir.
8)Su Tüketimi- En temel yaşamsal ihtiyaçlarımızdan biri olan suyun tüketimi mutlaka yeterli miktarda olmalıdır. Vücuda alınan zararlı maddelerin uzaklaştırılmasında da su görev yapmaktadır. Bu nedenle yetişkin bir birey günde 2 - 3 litre arası sıvı tüketmeye özen göstermelidir.
Kanser artık korkunç bir hastalık değil, önlenebilir ve erken tanı ile iyileştirilebilir bir hastalıktır. Bu nedenle yaşam kalitemizi arttırmak için dengeli beslenmeye, düzenli fiziksel aktivitede bulunmaya ve gerekli sağlık kontrollerimizi yaptırmaya dikkat etmeliyiz.
Sağlıkla, keyifle dolu haftalar dilerim …
(3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı / www.3sdiyet.com)
-
16.03.2019 Voleybol ve Beslenme
-
01.03.2019 Spor Diyetisyenliği
-
22.02.2019 Çocukluk Çağı Obezitesi Nasıl Önlenir?
-
16.02.2019 Vücudumuzdaki Dev Güç: Mikrobiyota
-
26.01.2019 Depresyon Tedavisi ve Beslenme
-
14.01.2019 Mis Kokulu Bir Baharat: Tarçın
-
05.01.2019 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2
-
29.12.2018 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -1
-
22.12.2018 Tatlı Bir Tuzak: Şeker!
-
14.12.2018 Dağcılık ve Kampçılıkta Beslenme
-
10.12.2018 Kafkaslardan Gelen Sağlık: Kefir
-
01.12.2018 Tiroit HastalıklarındaBeslenme
-
26.11.2018 Tiroit Bezi ve Tiroit Hastalıkları
-
19.11.2018 Soğuk havaların sevilen lezzeti: Kestane
-
10.11.2018 C Vitamini (Askorbik Asit)
-
03.11.2018 Mükemmel Vücut Takıntısından “Bigoreksiya”ya…
-
27.10.2018 Gece Yeme Sendromu
-
20.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı / 2
-
13.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1
-
06.10.2018 1-7 Ekim Emzirme Haftası
-
29.09.2018 Başlık: Bugün Dünya Kalp Günü!
-
22.09.2018 Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi
-
16.09.2018 Türkiye Şampiyon! Ama Obezitede…
-
01.09.2018 Nedir Bu Glisemik İndeks?
-
18.08.2018 Yeme Bozuklukları: Anoreksiya Nervoza
-
12.08.2018 Yeme Bozuklukları ve Gelişim Nedenleri
-
04.08.2018 Gut Hastalığı ve Beslenme Tedavisi
-
28.07.2018 Sağlık için Yağlı Tohumlar
-
21.07.2018 Reflü ile yaşamak
-
14.07.2018 Obezite ve Hipertansiyon
-
07.07.2018 Vejetaryen Beslenme ve Çeşitleri
-
23.06.2018 Menopoz döneminde beslenme
-
09.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 2
-
02.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 1
-
26.05.2018 Obezite tedavisinde bilimsel yaklaşım
-
21.05.2018 Fonksiyonel Bir Besin: Sarımsak
-
12.05.2018 Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları
-
05.05.2018 Çölyak Hastalığında Beslenme
-
28.04.2018 Küresel bir sorun:Metabolik Sendrom
-
21.04.2018 ‘Sağlığı BozanDiyetler’e dikkat!
-
14.04.2018 Zayıf olmak, sağlıklı olmak anlamına gelmiyor!
-
31.03.2018 Geçmişten günümüze Ekmek...
-
24.03.2018 Yaşlılık Dönemi ve Beslenme İlişkisi
-
19.03.2018 Gizli Düşmanımız: Aşırı Tuz!
-
10.03.2018 ‘Sağlıklı Beslenme’ nedir? Nasıl sağlıklı beslenilir?
-
03.03.2018 ‘Mercimek Teyze’ Prof. Dr. Ayşe BAYSAL’a saygıyla …
-
24.02.2018 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve önleme yolları
-
17.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 2
-
10.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 1
-
03.02.2018 Gebelikte Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Beslenme
-
27.01.2018 Diyete başlamadan önce hangi tahlilleri yaptırmalı?
-
20.01.2018 15 Adımda Hamilelik Döneminde Beslenme
-
13.01.2018 Sağlığa giden yol alışverişle başlar
-
06.01.2018 Mucize içecek: Su
-
30.12.2017 Diyette motivasyonu arttırmanın 5 altın kuralı
-
16.12.2017 İlk 6 ay sadece Anne Sütü!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.