- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Diyetisyen Bakışı ... / Elif AKTAŞ / Diyetisyen
Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri, sosyal ve ekonomik yapıları ve bireylerin beslenme alışkanlıkları her geçen gün değişim göstermektedir. Bununla birlikte tüm dünyada ve ülkemizde tahıl ürünleri, toplumun en önemli besin kaynağıdır. Tahıllar beslenmemizin temelini oluşturmasının yanında çeşitli rahatsızlıklara da neden olabilmektedirler. Bu rahatsızlıklardan biri de çölyak hastalığıdır. (Gluten intoleransı/enteropatisi.) Çölyak hastalığı tarihte ilk kez milattan önce 2. yüzyılda Kapadokyalı Arathaeus’un yazılarında isimlendirilememiş bir hastalık olarak belirtilmiş, net olarak ise 1888 yılında İngiliz Dr. Gee tarafından bir grup çocuk ve erişkin hastanın diyetlerinde yapılan düzenlemeler sonucunda tanımlanmıştır. Türkiye’de hastalığın görülme sıklığı % 0,3 – 1 arasında değişmekle birlikte, ülkemizde 250.000 – 750.000 arasında tanı almış çölyaklı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde; buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunan bir bileşen olan “gluten”in alımıyla ortaya çıkan, bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılık göstermesi durumudur. Bu hastalık, anlaşılması ve tanı konulması en zor olan ve yaygın görülen besin intoleranslarından biridir. Üst ince bağırsak mukozasında sindirim ve emilimi bozan kronik bir tahrişe neden olarak kendini gösterir. Hasta bireylerde glutenli besinlerin tüketilmesi, vitamin ve mineraller başta olmak üzere birçok besin öğesinin sindiriminde ve emiliminde yetersizliğe neden olmaktadır.
Çölyak hastalığının belirtileri nelerdir?
Çocuklarda; karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde; karın bölgesinde öne doğru şişkinlik, yaşa göre zayıflık, kas güçsüzlüğü, demir eksikliği, düzensiz dışkılama, ishal, kusma, yorgunluk, nedeni tespit edilemeyen karaciğer hastalıkları, ağız içerisinde oluşan aftlar, iştahsızlık, gaz şikayetleri, eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik ve ciltte kaşıntılı döküntüler görülebilir.
Hastalık teşhis edildiğinde en çok karşılaşılan sorun, hastaların bunu kabul etmeyip, inkar etmesidir.
“Bundan sonra ne yiyeceğim?” veya “Çocuğumu nasıl besleyeceğim?” gibi soruların oluşturduğu korkunun giderilmesi için doktor, diyetisyen ve psikolog yardımı hayati önem taşımaktadır.
Çölyak hastalığı için bilinen tek tedavi yöntemi, yaşam boyu sürdürülmesi gereken “glutensiz diyet” uygulamasıdır. Hastalığa sebep olan gıdalardan uzak durulup, dikkatli bir beslenme programı uygulandığı taktirde çölyaklı bireylerin sağlıklı bireylerden hiçbir farkı olmamaktadır.
Çölyak hastalığı nasıl teşhis edilir?
Çölyak hastalığı belirtilerinin görüldüğü durumlarda, gluten intoleransının ilk teşhisi, kan testiyle glutene karşı antikor seviyesi ölçülerek yapılır. Antigliadin antikorları (AGA), anti-endomizyum (EMA) antikorları veya antitransglutaminaz (anti-TG) antikorları araştırıldıktan sonra bunlardan en az birinin pozitif olması sonucunda kesin teşhis için “ince bağırsak biyopsisi” yapılmaktadır. Bu işlem için ince bağırsaktan alınan doku örneği incelenir ve bağırsak mukozasındaki körelme durumuna bakılarak çölyak tanısı konulur.
Tedavi için Glutensiz Diyet
Çölyak hastalığının bilinen tek tedavi yöntemi “Glutensiz Diyet” uygulamasıdır. Glutensiz diyet; buğday, çavdar, arpa ve yulaf içeren tüm gıdaları (makarna vb. işlenmiş gıdalar dahil) tüketmemek anlamını taşır. Mısır, patates, pirinç, karabuğday, soya unu ve nişasta, hastalar için zararsızdır. Bunların yanında et, meyveler ve sebzeler gluten içermeyen besinlerdir ve rahatlıkla tüketilebilir.
Günümüzde çölyak hastalarının tüketimi için glutensiz olarak un, ekmek, bisküvi, kek vb. özel birçok ürün üretilmektedir. Bu ürünler hastaların diyete uyumunu daha da kolaylaştırmaktadır.
Çölyak hastaları, glutensiz diyetin takibi için besin etiketi okuma konusunda bilinçlenmeli ve özellikle dışarıda yapacakları besin tüketimlerinde gıdaların içeriğini iyi sorgulamalılardır. Çok az miktardaki gluten bile glutensiz diyet uygulayan bireyler için risk oluşturabilmektedir.
Havadaki un ve glutenli bir besinin hazırlığında kullanılmış mutfak araç ve gereçleri bile kişide olumsuz semptomlara yol açabilmektedir.
Son olarak
Son yıllarda ülkemizde ve dünyada medyanın ve bazı sağlık uzmanlarının yanlış yönlendirmeleri sonucu, zayıflama veya benzeri amaçlarla glutensiz diyet uygulayan kişi sayısı oldukça artmaktadır. Oysaki sağlıklı bireyler için glutensiz beslenmenin hiçbir anlamı yoktur. Aksine, gluten içeren besinlerin diyetten çıkarılması, sağlıklı bireylerde bazı besin öğelerinin alımında yetersizliklere ve buna bağlı olarak gelişebilecek hastalıklara neden olabilir. Sağlığınız için moda diyet akımlarını değil, size ve sağlık durumunuza özel planlanmış diyet listelerini takip edin, mutlulukla kalın ...
(3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı / www.3sdiyet.com)
-
16.03.2019 Voleybol ve Beslenme
-
01.03.2019 Spor Diyetisyenliği
-
22.02.2019 Çocukluk Çağı Obezitesi Nasıl Önlenir?
-
16.02.2019 Vücudumuzdaki Dev Güç: Mikrobiyota
-
26.01.2019 Depresyon Tedavisi ve Beslenme
-
14.01.2019 Mis Kokulu Bir Baharat: Tarçın
-
05.01.2019 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2
-
29.12.2018 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -1
-
22.12.2018 Tatlı Bir Tuzak: Şeker!
-
14.12.2018 Dağcılık ve Kampçılıkta Beslenme
-
10.12.2018 Kafkaslardan Gelen Sağlık: Kefir
-
01.12.2018 Tiroit HastalıklarındaBeslenme
-
26.11.2018 Tiroit Bezi ve Tiroit Hastalıkları
-
19.11.2018 Soğuk havaların sevilen lezzeti: Kestane
-
10.11.2018 C Vitamini (Askorbik Asit)
-
03.11.2018 Mükemmel Vücut Takıntısından “Bigoreksiya”ya…
-
27.10.2018 Gece Yeme Sendromu
-
20.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı / 2
-
13.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1
-
06.10.2018 1-7 Ekim Emzirme Haftası
-
29.09.2018 Başlık: Bugün Dünya Kalp Günü!
-
22.09.2018 Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi
-
16.09.2018 Türkiye Şampiyon! Ama Obezitede…
-
01.09.2018 Nedir Bu Glisemik İndeks?
-
18.08.2018 Yeme Bozuklukları: Anoreksiya Nervoza
-
12.08.2018 Yeme Bozuklukları ve Gelişim Nedenleri
-
04.08.2018 Gut Hastalığı ve Beslenme Tedavisi
-
28.07.2018 Sağlık için Yağlı Tohumlar
-
21.07.2018 Reflü ile yaşamak
-
14.07.2018 Obezite ve Hipertansiyon
-
07.07.2018 Vejetaryen Beslenme ve Çeşitleri
-
23.06.2018 Menopoz döneminde beslenme
-
09.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 2
-
02.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 1
-
26.05.2018 Obezite tedavisinde bilimsel yaklaşım
-
21.05.2018 Fonksiyonel Bir Besin: Sarımsak
-
12.05.2018 Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları
-
28.04.2018 Küresel bir sorun:Metabolik Sendrom
-
21.04.2018 ‘Sağlığı BozanDiyetler’e dikkat!
-
14.04.2018 Zayıf olmak, sağlıklı olmak anlamına gelmiyor!
-
07.04.2018 Çağımızın Hastalığı Kanser ve Beslenme
-
31.03.2018 Geçmişten günümüze Ekmek...
-
24.03.2018 Yaşlılık Dönemi ve Beslenme İlişkisi
-
19.03.2018 Gizli Düşmanımız: Aşırı Tuz!
-
10.03.2018 ‘Sağlıklı Beslenme’ nedir? Nasıl sağlıklı beslenilir?
-
03.03.2018 ‘Mercimek Teyze’ Prof. Dr. Ayşe BAYSAL’a saygıyla …
-
24.02.2018 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve önleme yolları
-
17.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 2
-
10.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 1
-
03.02.2018 Gebelikte Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Beslenme
-
27.01.2018 Diyete başlamadan önce hangi tahlilleri yaptırmalı?
-
20.01.2018 15 Adımda Hamilelik Döneminde Beslenme
-
13.01.2018 Sağlığa giden yol alışverişle başlar
-
06.01.2018 Mucize içecek: Su
-
30.12.2017 Diyette motivasyonu arttırmanın 5 altın kuralı
-
16.12.2017 İlk 6 ay sadece Anne Sütü!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.