• 27 October 2018, Saturday 19:34

Gece Yeme Sendromu

Gece yeme sendromu ilk olarak 1955 yılında ağırlık kaybına karşı direnç gösteren obez hastalarda, obeziteye neden olduğu veya oluşumuna katkı sağladığı düşünülerek, sabah az yeme, akşamları ise aşırı besin tüketimi ve gece uyku bozukluğu ile kendini gösteren bir rahatsızlık olarak tanımlanmıştır. Bu rahatsızlık yemek yemek için uykudan uyanmaya kadar ilerleyerek, kişinin hayat kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Gece yeme sendromu üzerine yapılan birçok çalışmaya rağmen bu rahatsızlığın teşhisi ve tedavisi oldukça belirsiz ve zordur.

     Gece yeme sendromu popülasyonun yaklaşık %1.5’inde görülmektedir. Bu oran zayıflamayla ilgili tedavi gören gruplarda % 4.3-8.9, uyku bozuklukları merkezine başvuran hastalarda %5.8, ayakta tedavi alan psikiyatri hastalarında %12.3, ikinci ve üçüncü derece obez hastalarda ve tıkınırcasına yeme bozukluğu olanlarda %15 olarak bulunmuştur.  Gece yeme sendromu, uyku bozukluğu olanlarda, obezlerde, yeme bozukluğu ve psikiyatrik hastalıkları olan insanlarda daha yaygın olarak saptanmaktadır. Bu sendrom hem erkeklerde hem de kadınlarda benzer oranlarda görülmektedir.

Tanı Ölçütleri Şunlardır:
A. Günlük yeme düzeni akşam ve/veya gece anlamlı derecede artış göstermektedir. Aşağıdakilerden biri veya ikisiyle karakterizedir.
   1. Günlük besin alımının en az %25’inin akşam öğününden sonra gerçekleşmesi
   2. Haftada en az iki kez gece beslenme gerçekleşmesi
B. Akşam ve gece yeme durumlarına ilişkin farkındalık ve hatırlama söz konusudur.
C. Klinik bulguları aşağıdakilerden en az üçüyle örtüşür:
   1. Sabah yeme isteğinin olmaması ve/veya haftada 4 defa veya daha fazla sabah kahvaltısının atlanması
   2. Akşam yemeğinden uyku başlayıncaya kadar olan sürede ve/veya gece boyunca güçlü yeme arzusunun varlığı
   3. Haftada 4 defa veya daha fazla gece uyku başlangıcında ve/veya sürdürülmesinde sorun  yaşanması
   4. Uykuyu başlatabilmek ve tekrar uykuya dalabilmek için kişinin yemesinin gerektiği inancının olması
   5. Duygu durumunun çoğunlukla depresif olması ve/veya duygu durumunun akşama doğru kötüleşmesi
D. Hastalık, sıkıntı ve/veya işlevsellikteki bozulmayla anlamlı derecede ilişkilidir.
E. Bozulmuş yeme düzeni en az 3 aylık süre boyunca devam ettirilmelidir.
F. Hastalık madde veya ilaç bağımlılığı, ya da herhangi bir psikiyatrik bozukluktan bağımsız olarak gelişmelidir.

    Gece yeme sendromu olan bireyler genellikle sabah kahvaltılarını atlarlar ve gündüz oldukça düşük besin tüketimi yaparlar. Bunun yanı sıra bireylerde akşam yemeğinden uykuya kadar olan sürede ve/veya gece boyunca uykudan uyanacak derecede güçlü bir yeme isteği oluşur.
 

Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
Tedavi ilaç tedavisi, bilişsel davranış terapisi ve beslenme tedavisi gibi birçok farklı bileşenden oluşur. Bilişsel davranış terapisi, bireyin uygun olmayan biliş ve davranışını tanımlamaya, bireyin bilişsel olarak yeniden yapılanmasını sağlamaya yardımcı olmayı amaçlayan bir psikoterapi yöntemidir. Gece yeme sendromu olan bireylerde beslenme durumu da dikkatle incelenmelidir. Normal ağırlıktaki bireylerde gece yeme sedromu görülme oranı %0.4 iken, obez bireylerde bu oranın %6-14 aralığında olduğu görülmüştür. Bu nedenle bireyin sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanması yolunda desteklenmesi tedavi açısından oldukça önemlidir. Bu süreç mutlaka bir diyetisyen /beslenme uzmanı tarafından yönetilmelidir. İlk aşamalarda yanlış davranışı tamamen yasaklamak yerine küçük değişiklikler yapılmalı, gün içi besin tüketimi arttırılıp, gece besin tüketimi mümkün olduğunca azaltılarak ilerlenmelidir.
 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık