• 05 January 2019, Saturday 12:02

Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2

    Geçtiğimiz hafta tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat’ın, “Besinle tedavi edebileceğiniz durumlarda ilaç tavsiye etmeyiniz” sözüyle, Romalı şair ve filozof Lucretius’un (M.Ö. 95-55) “Bir kişi için yiyecek olan bir nesne bir başkası için zehir olabilir” sözünden bahsetmiş ve bunlar doğrultusunda da beslenmenin kişiye özel planlanması gerektiğiyle ilgili yaklaşımların o dönemlerden itibaren başladığından bahsetmiştik.

    Antik çağda beslenmeyle ilgili uygulamaların bilimsel olarak doğru olup olmadığı ancak 19.yüzyıl sonlarında yapılan çalışmalarla anlaşılmaya başlanmış ve hastalara hastalıklarına özel beslenme programları ilk olarak doktorlar tarafından oluşturulmuştur. Hastaların oluşturulan bu programlara uyumları hemşireler ile kontrol edilmeye çalışılmıştır. Ancak doktor ve hemşirelerin hastaların tedavisi ile ilgili olan iş yoğunluğu, beslenme programlarının doktor ve hemşireler dışında bir sağlık çalışanı tarafından planlanması ve kontrol edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. İlk kez 1870’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) gündeme getirilen bu konu, Amerikan Tıp Derneği’nin 1877 yılında kendisine bağlı bir Diyetetik Komitesi oluşturması ve komitenin başına da besin hazırlamada besinlerin sağlıkla ilişkilerini ön planda tutan, tanınmış yemek öğretmeni Sarah TysonRorer’i getirmesiyle çözüme kavuşmuştur. Mrs. Rorer bir hastanede diyet mutfağının açılmasına ön ayak olarak diyet mutfaklarının yaygınlaşmasına ve diyet alanında çalışacak personel ihtiyacının artmasına sebep olmuştur. Bu sayede 1899 yılında unvanıDiyetisyenolan yeni bir meslek tanımlanmıştır.

       Besinlerin bileşimleri ve besin öğelerinin vücuttaki fonksiyonları üzerine yapılan çalışmaların 20. Yüzyıl sonlarına doğru yoğunlaştırılmasıyla birlikte hastalıkların iyileştirilmesinde tedaviden çok hastalıklardan korunmanın önemli olduğu konusu gündeme gelmiş ve koruyucu sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimlik kavramları daha da önem kazanmıştır. Bununla birlikte diyetetik alanı çok daha fazla incelenmeye başlamış ve sadece çeşitli hastalıklarda nasıl diyetler uygulanacağı değil, sağlığın korunması için de nelerinyenilmesi gerektiği konusunda çalışmalar yapılıp, rehberler düzenlenmeye başlanmıştır.

Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere’de 2.500.000 erkek, askere alınmak için sağlık kontrolünden geçirilirken bunların A’inde beslenme bozukluğu olduğu saptanmış ve askere alınmaları uygun görülmemiştir. 1917’de ABD’nin savaşa girmesiyle besinleri satın alma, saklama ve servisinde dikkat edilecek noktaları öğretecek, askerlerin besin ihtiyaçlarını ve yemeleri gereken miktarı belirleyecek, hasta ve yaralıların beslenmesini planlayacak kişi ihtiyacı ortaya çıkınca orduya Diyetetikeğitimi olan 356 kişi alınmıştır. Aynı yıl Diyetisyenler,Amerikan Diyetetik Derneği (ADA) adındaki ilk diyetisyenler derneğini kurmuşlardır. Derneğin kuruluşuyla birlikte diyetetikle ilgili verilen hizmetler 4 ana gruba ayrılmıştır. Bunlar;1) Tedavici Diyetisyen (Kliniklerde hastaların ihtiyaçlarına uygun beslenme programları geliştirerek, bunların uygulanmasını ve raporlanmasını sağlar), 2) Yönetici Diyetisyen (Toplu beslenme yapılan kurumlarda yiyecek içecek servisini, çalışan personeli eğiterek, fiyat kontrolünü ve servisin hijyenik olmasını sağlayarak yönetir), 3) Toplum Sağlığı Diyetisyeni (Aile sağlığı merkezleri, Ana-çocuk sağlığı merkezleri, Bakanlık vb. yerlerde görev alarak, bireylere ve gruplara hastalıkları önlemek ve yaşam kalitesini yükseltmek amacı ile geliştirilmiş beslenme uygulamaları için danışmanlıklar yapar), 4) Eğitici-Danışman Diyetisyen (Bir sağlık kurumunda ya da kendi ofisinde kişilere durumlarını değerlendirerek önerilerde bulunur. Çoğunlukla eğitim kurumları, sağlık kurumları ve spor takımları ile çalışırlar)

   Amerika’da başlayan bu çalışmalar sonrasında çeşitli birçok ülkenin üniversitelerinde beslenme ve diyetetik alanında eğitim veren bölümler açılmaya ve diyetisyen dernekleri kurulmaya başlanmıştır. Bu süreçte Amerika’daki diyetisyenlik eğitimi de dört yıla çıkarılmıştır. Diyetisyenler ilk aşamada çoğunlukla hastanelerde çalışmaya başlamış, ardından Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezleri’nde de görev almışlardır. Başlarda sadece kadınların tercih ettiği diyetisyenlik mesleğine daha sonraları erkek üyeler de katılmaya başlamıştır.

(Diyetisyen Elif Zeybekoğlu – 3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı – www.3sdiyet.com)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık