- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Diyetisyen Bakışı ... / Elif AKTAŞ / Diyetisyen
“11 - 17 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası” nedeniyle bu haftaki yazımda, tarih öncesi zamanlardan beri hayatımızda önemli bir yeri olan tuzdan bahsetmek istiyorum.
1700’lü yıllara kadar sadece besinlerde lezzet arttırmak amaçlı kullanılan tuz, on dokuzuncu yüzyıl itibariyle besinleri saklama, konserve yapma gibi amaçlarla da kullanılmaya başlanmıştır. Tuz, besinlerin bileşiminde doğal olarak bulunur. Ayrıca göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Sofra tuzunun asıl adı “sodyum klorür”dür. Tuzun % 60’ı klor, % 40’ı ise sodyumdan oluşur. Bu sayede günlük sodyum ve klor gereksiniminin karşılanmasına da yardımcı olur.
Tuz vücudumuzda suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir. Bir insanın günlük ortalama tuz gereksinimi 5 - 6 gram civarındadır. Aşırı sıcaklarda, bedenen aktif olunan günlerde, ateşli hastalıklarda terleme ve idrarla, kronik veya mikrobik ishal durumunda vücuttan su ve tuz kaybedilir. Bu nedenle ağır işlerde çalışanların, aşırı sıcak ortamda yaşayanların, sık ishal olanların su ve tuz gereksinimi normalden biraz daha fazla olmaktadır.
Sağlık için “İYOTLU TUZ”
Vücudumuzun sentezleyemediği iyot mineralinin mutlaka dışarıdan yiyeceklerle alınması gerekmektedir. İyot, vücudun enerji harcama hızını etkileyen ve bir tiroid hormonu olan tiroksinin yapısında yer alır. Yeterli miktarda iyot alınmazsa, vücudun enerjiyi harcama hızı azalır ve kilo artışı görülebilir.
İyot eksikliğinde; bebek ve çocuklarda büyüme geriliği, zeka geriliği, cücelik; gebelerde düşük ve ölü doğum yapma riski ve her yaşta guatr hastalığı görülür. Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybını en aza indirmek için, tuz yemeklere pişirme sonrası eklenmelidir. Saklama sırasında oluşacak iyot kaybını önlemek için ise iyotlu tuz, serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır.
Son yıllarda popüler olan kaya tuzu, himalaya tuzu vb. tuzlar iyot ilavesi yoksa tercih edilmemelidir. Ancak tiroid hastaları tuz seçimini “iyotsuz” olanlardan yapmalıdır.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin gerçekleştirdiği çalışmalarda, Türkiye’de yetişkinlerin günlük tuz tüketimi yaklaşık “15 gram” olarak bulunmuştur. Bu da Dünya Sağlık Örgütü’nün yaklaşık 1 çay kaşığına denk gelen, 5 - 6 gram önerisinin yaklaşık 3 katı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tuz; kan basıncını, mide kanseri riskini artırır. Bu nedenle, yüksek tansiyonu olanların tuzsuz beslenmesi önerilir. Ayrıca böbrek fonksiyon bozukluklarında, kalp-damar hastalıklarında, vücutta ödem oluşumlarında, mide kanserine yatkınlık durumunda, besinlerin yapısında doğal olarak bulunan tuz haricinde bir tuz alımı kısıtlanmalıdır.
Doğal olarak bulunan iyot, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, balık, et, süt, yumurta gibi besinlerde bulunur. Ayrıca tuz içeriği en yüksek olan besinler; turşu, zeytin, konserve yiyecekler, peynir, salamura besinler, sucuk, salam, sosis benzeri şarküteri ürünleri, bisküvi vb. paketli ürünler ve kahvedir. Bu besinlerin sık ve aşırı tüketimi, fazla tuz alımına ve vücutta su tutulma oranının artmasına neden olur. Vücutta su tutulma oranının artması, kanın damar çeperine yaptığı basıncı artırarak tansiyon yüksekliğine yol açar. Özellikle gebelik ve menopoz dönemindeki kadınlarda aşırı tuz tüketimi oldukça risklidir.
Kadınlar menopoz ve menopoz sonrası dönemde, kemik erimesi açısından da risk altındadır. Aşırı tuz tüketimi, vücuttan kalsiyum atımını artırarak, kemik erimesinin ilerlemesinde rol oynayabilir.
Peki, tuz tüketimini nasıl azaltabiliriz?
-Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih ederek,
-Eğer hipertansiyon gibi sağlık problemimiz varsa, satın aldığımız hazır ürünlerin etiketlerini okuyup “tuzsuz” ya da “tuzu azaltılmış” besinleri tercih ederek,
-Sofrada tuzluk kullanmayarak (tuz alımını % 15 azaltır),
-Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçerek,
-Tencere yemeklerine daha az tuz ekleyerek,
-Baharat ve maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi aroma vericileri tuz yerine tercih ederek,
-Turşu, ketçap, hardal, zeytin, soya sosu, salata sosları vb. gibi tuz içeriği yüksek yiyecekleri çok nadir ve az miktarda tüketerek,
-Taze sebze ve meyve tüketimini artırarak,
-Satın aldığımız maden sularının sodyum içeriğini etiketinden kontrol ederek günlük tuz tüketimimizi azaltabiliriz.
Tuzu azaltıp hayatın tadını daha iyi alacağınız sağlık dolu günler dilerim …
(3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı / www.3sdiyet.com)
-
16.03.2019 Voleybol ve Beslenme
-
01.03.2019 Spor Diyetisyenliği
-
22.02.2019 Çocukluk Çağı Obezitesi Nasıl Önlenir?
-
16.02.2019 Vücudumuzdaki Dev Güç: Mikrobiyota
-
26.01.2019 Depresyon Tedavisi ve Beslenme
-
14.01.2019 Mis Kokulu Bir Baharat: Tarçın
-
05.01.2019 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2
-
29.12.2018 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -1
-
22.12.2018 Tatlı Bir Tuzak: Şeker!
-
14.12.2018 Dağcılık ve Kampçılıkta Beslenme
-
10.12.2018 Kafkaslardan Gelen Sağlık: Kefir
-
01.12.2018 Tiroit HastalıklarındaBeslenme
-
26.11.2018 Tiroit Bezi ve Tiroit Hastalıkları
-
19.11.2018 Soğuk havaların sevilen lezzeti: Kestane
-
10.11.2018 C Vitamini (Askorbik Asit)
-
03.11.2018 Mükemmel Vücut Takıntısından “Bigoreksiya”ya…
-
27.10.2018 Gece Yeme Sendromu
-
20.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı / 2
-
13.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1
-
06.10.2018 1-7 Ekim Emzirme Haftası
-
29.09.2018 Başlık: Bugün Dünya Kalp Günü!
-
22.09.2018 Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi
-
16.09.2018 Türkiye Şampiyon! Ama Obezitede…
-
01.09.2018 Nedir Bu Glisemik İndeks?
-
18.08.2018 Yeme Bozuklukları: Anoreksiya Nervoza
-
12.08.2018 Yeme Bozuklukları ve Gelişim Nedenleri
-
04.08.2018 Gut Hastalığı ve Beslenme Tedavisi
-
28.07.2018 Sağlık için Yağlı Tohumlar
-
21.07.2018 Reflü ile yaşamak
-
14.07.2018 Obezite ve Hipertansiyon
-
07.07.2018 Vejetaryen Beslenme ve Çeşitleri
-
23.06.2018 Menopoz döneminde beslenme
-
09.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 2
-
02.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 1
-
26.05.2018 Obezite tedavisinde bilimsel yaklaşım
-
21.05.2018 Fonksiyonel Bir Besin: Sarımsak
-
12.05.2018 Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları
-
05.05.2018 Çölyak Hastalığında Beslenme
-
28.04.2018 Küresel bir sorun:Metabolik Sendrom
-
21.04.2018 ‘Sağlığı BozanDiyetler’e dikkat!
-
14.04.2018 Zayıf olmak, sağlıklı olmak anlamına gelmiyor!
-
07.04.2018 Çağımızın Hastalığı Kanser ve Beslenme
-
31.03.2018 Geçmişten günümüze Ekmek...
-
24.03.2018 Yaşlılık Dönemi ve Beslenme İlişkisi
-
10.03.2018 ‘Sağlıklı Beslenme’ nedir? Nasıl sağlıklı beslenilir?
-
03.03.2018 ‘Mercimek Teyze’ Prof. Dr. Ayşe BAYSAL’a saygıyla …
-
24.02.2018 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve önleme yolları
-
17.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 2
-
10.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 1
-
03.02.2018 Gebelikte Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Beslenme
-
27.01.2018 Diyete başlamadan önce hangi tahlilleri yaptırmalı?
-
20.01.2018 15 Adımda Hamilelik Döneminde Beslenme
-
13.01.2018 Sağlığa giden yol alışverişle başlar
-
06.01.2018 Mucize içecek: Su
-
30.12.2017 Diyette motivasyonu arttırmanın 5 altın kuralı
-
16.12.2017 İlk 6 ay sadece Anne Sütü!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.