• 13 October 2018, Saturday 19:49

Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1

Konuya giriş yapmadan önce şunu sorgulamak daha doğru olacaktır belki de: Popüler diyet diye bir şey gerçekten var mıdır? Bilimsel anlamda diyet; diyetisyen tarafından kişinin sağlık durumu, iş ve sosyal yaşamı, kilo, boy vb. ölçümleri ve beslenme alışkanlıklarına uygun şekilde planlanır ve takip edilir. Bu yüzden “popüler diyet” diye bir şeyin gerçekte hiçbir değerinin olmadığı apaçık ortadadır. Buna rağmen günümüz koşullarında pek çok kadın ve erkek medyanın ve toplumsal yaşamın baskıları nedeniyle önemli bir değer ölçüsü haline gelmiş olan “daha ince bir bedene sahip olmak” için denemedik yol bırakmamaktadır. Özellikle de az çabayla, hızlı sonuca ulaşılacağını vaat eden popüler diyetlere olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır.
Popüler diyetlerde, beslenme programını uygulamaya başlamadan önce tıbbi kontrolden geçme zorunluluğu atlanmakta, diyetin kişinin sağlığı üzerinde yaratabileceği olumsuz durumlar belirtilmemekte, bireysel farklılıklar önemsenmemekte, porsiyon kontrolünün öneminden bahsetmek yerine besinler net bir çizgiyle iyi veya kötü olarak ayrılmaktadır. Bu şekilde bazı besinlerin sınırsız tüketilmesi savunulurken, bazı besinler de tamamen yasaklanmaktadır.  Maalesef ki bu tarz diyetler bilimsel kanıtlar olup, olmadığına bakılmaksızın medya aracılığıyla birçok insana anında ulaştırılabilmektedir. Gelin bunlardan bazılarını birlikte inceleyelim…
Dukan Diyeti:
Dukan Diyeti, Dr. Pierre Dukan tarafından ortaya çıkarılmış olup, 4 aşamadan oluşan protein ağırlıklı bir diyet programıdır. Birinci aşama “Atak Aşaması”dır. Bu birinci aşamaya kişinin kaybetmek istediği vücut ağırlığına bağlı olarak 1-10 gün arasında devam edilir. Hazırlık döneminde hiçbir şekilde enerji kısıtlaması yapılmaz, sadece sonradan eklenmiş yağ içermeyen, protein kaynağı besinler tüketilir. İkinci aşama “Hedef Aşaması”dır. Bu aşamada, birinci aşamadaki besinler tüketilmeye devam edilirken iki günde bir beslenme programına nişastasız sebzeler eklenir ve bu aşama hedeflenen vücut ağırlığına ulaşıncaya kadar sürdürülür. Üçüncü aşama “Destek Aşaması”dır.  Üçüncü aşamada beslenme programına karbonhidrat kaynakları eklenmeye başlanır. Dördüncü aşama “Koruma ve Sabitleme Aşaması”dır. Bu son aşamada haftanın belirlenen bir gününde sadece protein tüketimi yapmak, yaşam boyunca her gün 1.5 yemek kaşığı yulaf kepeği, en az 1,5 litre su tüketimek ve en az 20 dakika yürüyüş yapmak tavsiye edilir.
Dukan diyetinin ilk aşaması sadece protein kaynaklarının tüketimi üzerine olduğu için tek yönlü bir beslenme sistemi oluşturmaktadır. Yüksek yağ içerdiği için kişide tokluk hissi yaratıp, yeme isteğini azaltsa da kişinin besin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Sağlıklı çalışan bir metabolizma için öğünlerin besin öğeleri açısından yeterli çeşitliliğe sahip olması büyük önem taşımaktadır. Bu tarz bir diyet uzun süreçte uygulandığında kişide çeşitli vitamin-mineral yetersizliklerinin görülmesine neden olacaktır. Ayrıca diyetin son aşamasında önerilen bir gün protein içerikli beslenme tipi, geriye kalan altı gün içerisindeki tüketimin aşırı miktarda olup, abartılmasına neden olarak, tekrar kilo alımına neden olabilecektir. Birçok popüler diyette olduğu gibi bu diyette de bireysel farklılıklar göz ardı edilmektedir.
Taş Devri Diyeti:
Taş devri diyetinde çiğ yiyecekler beslenme programının toplamının en az %60’ını oluşturmalıdır. Tahıllar ve unlu besinler tüketilmemelidir. Et, hayvansal yağ, balık, tavuk, zeytinyağı, fındık yağı, yumurta, az şekerli meyveler, sebzeler, kabuklu kuruyemişler, süt ürünleri istenilen miktarda tüketilmelidir.

Taş Devri Diyeti yüksek protein ve yağ, düşük karbonhidrat içeren bir beslenme programıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu konudaki önerileri toplam yağ alımının, toplam enerjinin %15-30’unu karşılayacak şekilde sınırlandırılması şeklindedir. Aşırı miktarda yağ tüketimi yüksek kolesterol, koroner kalp hastalıkları ve birçok kanser türünün oluşmasına neden olmaktadır.  Aşırı düzeylerdeki protein alımı ise vücuttan kalsiyumun atımını arttırmakta, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında azalmalara neden olmaktadır. Taş Devri Diyeti’nde buğday, arpa, mısır gibi birçok tahıl ürününün alımı yasaklanırken vücudumuzda gerçekleşecek tüm metabolik faaliyetler için günde en az 6 porsiyon tahıl ürünü tüketmemiz gerektiği bilinmektedir ve tabi ki tüm popüler diyetlerde olduğu gibi bu diyette de bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmamaktadır.

(Diyetisyen Elif Zeybekoğlu – 3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı – www.3sdiyet.com)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık