- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Karatay Diyeti: Karatay Diyeti genel hatlarıyla şu şekilde bilinir: “Sıkıntıya girmeden, kolayca ve rahatlıkla uygulayabileceğiniz bir beslenme ve yaşam biçimini size sunmaktadır. Her gün semt pazarlarında bulunan yiyeceklerin sağlıklı bir şekilde hazırlanıp, tüketilmelerinin planlanması için bir kılavuz niteliğindedir. Sağlıklı bir yaşam için yedisinden yetmişine, çocuk, genç, hamile, lohusa, hasta her bireyin hayat boyu kolaylıkla uygulayabileceği önerileri içermektedir.” Bu diyette metabolizmanın insülin ve leptin hormonlarına karşı direncini kırmak, karaciğer yağlanmasını ve karın çevresindeki yağlanmanın artışını engellemek, düşük glisemik indeksli besin tüketmek önemle belirtilmekte ve diğer birçok diyete ters olarak günlük alınacak toplam enerji önemsenmemektedir.
Birçok popüler diyet gibi bireysel ayrıcalıkların göz önünde bulundurulmadığı Karatay Diyeti’nde yaklaşık olarak günde 2 yumurta, bir avuç içi kadar peynir, 8-10 tane az tuzlu zeytin, etli veya zeytinyağlı sebze yemeği, mevsiminde olması şartıyla istenildiği kadar sebze, 3-4 parça pirzola veya 1 avuç içi kadar dana bonfile veya balık, 1 avuç içi kadar fındık veya ceviz, 1 su bardağı tuzsuz ayran veya 1 kase yoğurt, 1 orta boy mevsim meyvesi tüketimine ek olarak günde 50-60 dakika yürüyüş önerilmektedir.
Karatay Diyeti protein ağırlıklı bir diyet olduğu için uzun dönemde tek tip beslenmeden kaynaklı diyet posası, tiamin, folat, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, A, E ve B6 vitamininin yetersizliğine yol açabilir. Ayrıca artan doymuş yağ ve kolesterol oranı bireyin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Günde en fazla 1 porsiyon meyve tüketimine izin vermesi, bireyde vitamin mineral eksiklerine neden olabilmekte ve besin takviyesi kullanımı gerekebilmekte, bu şekilde diyetin maliyeti artabilmektedir. Karatay Diyeti’nde yaş, cinsiyet ve benzer bireysel farklılıklar düşünülmeksizin herkese ortak tavsiyelerde bulunulmaktadır. Bu da bireyin diyete uyumunu zorlaştırmakta ve sağlığı için risk oluşturabilmektedir. Ayrıca Karatay Diyeti’nin hayvansal içeriğinin yüksek olması toplumun satın alma gücü açısından değerlendirildiğinde de uygulanmasını zorlaştırmaktadır.
Atkins Diyeti:Atkins diyeti, içerik olarak yağ ve proteinden zengin, karbonhidrattan düşük olmasıyla bilinir. Bu diyette günlük olarak 125 g protein, 155 g yağ ve 25 g karbonhidrat alımı sağlanarak 2000 kaloriye ulaşılmakta ve bu kalorinin %70’i yağdan olmaktadır. Atkins diyetinde, diyette yağ oranı arttıkça yağ yıkımının da artacağı öne sürülmektedir. Diyetin düşük karbonhidrat içeriğinden dolayı karaciğerdeki glikojen depoları, kan şekerini düzenlemek için hızla tükenir ve bu da hızlı bir ağırlık kaybına neden olur. Her 1 gram kas glikojeni kaybında, 3 g su kaybedilir ve böylece bireyin kilosu hızla azalır.
Atkins diyetinde toplam enerji alımı da az olduğu için bireyin ağırlık kaybı zamanla da devam eder. Diyetin karbonhidrat oranının az olması vücutta glikoz yerine yağın parçalanmasına ve bireyin ketozis denilen duruma girmesine neden olur. Ketozis durumunda vücudun sıvı dengesi bozulur, ürik asit oluşum artar, kas yıkımı nedeniyle karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının sürdürülmesi zorlaşır. Ayrıca halsizlik, ağız kokusu, sersemlik, sinirlilik ve mide bulantısı gibi durumların da gelişimine neden olur.
Bu diyette yağ ve protein bol miktarda bulunduğu için bireyde doygunluk hissi oldukça yüksektir. Bu sayede bireyin yeme isteği ve miktarı da azalır. Fakat aşırı miktarda yağ ve kolesterol içeren besinlerin tüketimi obezite, kalp-damar hastalıkları ve kanser gibi hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır. Bunun yanında Atkins Diyeti sebze ve meyveden oldukça yetersizdir. Bu da diyetin tiamin, D vitamini, pantotenik asit, bakır, magnezyum, manganez, potasyum ve kalsiyum gibi mikrobesin öğelerinden ve posadan yetersiz olması anlamına gelmektedir. Bu diyeti yapan kişilerin ek vitamin ve mineral alımına ihtiyaçları doğmaktadır.
Sonuç Olarak…: Kısa sürede ağırlık kaybını vadeden popüler diyetlerde bireysel farklılıklar(yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite ve özel durumlar gibi) göz önünde bulundurulmamakta, bireylerin beslenme alışkanlıkları ve kan bulguları incelenmeden herkese eşit önerilerde bulunulmaktadır. Bu tarz diyetlerde bazı besinler tamamen yasaklanırken bazı besinlerin de sınırsız tüketiminin önerilmesi diyetin besin içeriğinin olumsuz etkilenmesine neden olup, kişide beslenme kaynaklı hastalıkların gelişim riskini arttırmaktadır. Kısaca özetlemek gerekirse, sağlıklı bir diyet size, kan bulgularınıza, yaşam alışkanlıklarınıza uygun bir diyettir. Bu sayede uzun vadede sağlık korunur, geliştirilir ve diyetle ulaşılan kilo rahatlıkla korunabilir. Sağlıklı, mutlu günler dilerim…
-
16.03.2019 Voleybol ve Beslenme
-
01.03.2019 Spor Diyetisyenliği
-
22.02.2019 Çocukluk Çağı Obezitesi Nasıl Önlenir?
-
16.02.2019 Vücudumuzdaki Dev Güç: Mikrobiyota
-
26.01.2019 Depresyon Tedavisi ve Beslenme
-
14.01.2019 Mis Kokulu Bir Baharat: Tarçın
-
05.01.2019 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2
-
29.12.2018 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -1
-
22.12.2018 Tatlı Bir Tuzak: Şeker!
-
14.12.2018 Dağcılık ve Kampçılıkta Beslenme
-
10.12.2018 Kafkaslardan Gelen Sağlık: Kefir
-
01.12.2018 Tiroit HastalıklarındaBeslenme
-
26.11.2018 Tiroit Bezi ve Tiroit Hastalıkları
-
19.11.2018 Soğuk havaların sevilen lezzeti: Kestane
-
10.11.2018 C Vitamini (Askorbik Asit)
-
03.11.2018 Mükemmel Vücut Takıntısından “Bigoreksiya”ya…
-
27.10.2018 Gece Yeme Sendromu
-
13.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1
-
06.10.2018 1-7 Ekim Emzirme Haftası
-
29.09.2018 Başlık: Bugün Dünya Kalp Günü!
-
22.09.2018 Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi
-
16.09.2018 Türkiye Şampiyon! Ama Obezitede…
-
01.09.2018 Nedir Bu Glisemik İndeks?
-
18.08.2018 Yeme Bozuklukları: Anoreksiya Nervoza
-
12.08.2018 Yeme Bozuklukları ve Gelişim Nedenleri
-
04.08.2018 Gut Hastalığı ve Beslenme Tedavisi
-
28.07.2018 Sağlık için Yağlı Tohumlar
-
21.07.2018 Reflü ile yaşamak
-
14.07.2018 Obezite ve Hipertansiyon
-
07.07.2018 Vejetaryen Beslenme ve Çeşitleri
-
23.06.2018 Menopoz döneminde beslenme
-
09.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 2
-
02.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 1
-
26.05.2018 Obezite tedavisinde bilimsel yaklaşım
-
21.05.2018 Fonksiyonel Bir Besin: Sarımsak
-
12.05.2018 Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları
-
05.05.2018 Çölyak Hastalığında Beslenme
-
28.04.2018 Küresel bir sorun:Metabolik Sendrom
-
21.04.2018 ‘Sağlığı BozanDiyetler’e dikkat!
-
14.04.2018 Zayıf olmak, sağlıklı olmak anlamına gelmiyor!
-
07.04.2018 Çağımızın Hastalığı Kanser ve Beslenme
-
31.03.2018 Geçmişten günümüze Ekmek...
-
24.03.2018 Yaşlılık Dönemi ve Beslenme İlişkisi
-
19.03.2018 Gizli Düşmanımız: Aşırı Tuz!
-
10.03.2018 ‘Sağlıklı Beslenme’ nedir? Nasıl sağlıklı beslenilir?
-
03.03.2018 ‘Mercimek Teyze’ Prof. Dr. Ayşe BAYSAL’a saygıyla …
-
24.02.2018 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve önleme yolları
-
17.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 2
-
10.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 1
-
03.02.2018 Gebelikte Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Beslenme
-
27.01.2018 Diyete başlamadan önce hangi tahlilleri yaptırmalı?
-
20.01.2018 15 Adımda Hamilelik Döneminde Beslenme
-
13.01.2018 Sağlığa giden yol alışverişle başlar
-
06.01.2018 Mucize içecek: Su
-
30.12.2017 Diyette motivasyonu arttırmanın 5 altın kuralı
-
16.12.2017 İlk 6 ay sadece Anne Sütü!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.