• 12 May 2018, Saturday 19:12

Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları

Diyetisyen Bakışı ... / Elif AKTAŞ / Diyetisyen

Toplumsal hayatımızda önemli bir yere sahip olan Ramazan ayında, beslenme alışkanlıklarımız ve besin tüketimlerimizde önemli değişiklikler görülür. Günlük öğün sayımızın ve beslenme şeklimizin değişmesi, özellikle de 3 ana öğünden 2 ana öğüne düşüş, bu ayda beslenmenin önemini artırmaktadır. Ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeyi sürdürebilmemiz için günün oruç tutulmayan zamanında mutlaka sahur, iftar ve en az bir ara öğün şeklinde olmak üzere 3 öğünü tamamlamak, öğün atlamamak gereklidir.

 

Sahuru atlamamaya dikkat!

Özellikle de uyku, iştahsızlık vb. nedenlerle sahur geçiştirilmemelidir. Çünkü sahuru atlamamız yaklaşık 12 saat sürecek açlığı 18 saate çıkarmakta ve bu da açlık kan şekerimizin daha çabuk düşmesine, gün içinde daha fazla yorgunluğa ve verim kaybına neden olacaktır. Sahur öğününde mutlaka az tuzlu peynir, yumurta, yoğurt, süt gibi besinlerin oluşturduğu bir kahvaltı ya da çorba, sebze, kuru baklagil, yoğurttan oluşan hafif bir öğün tercih etmeli; bunların yanında domates, salatalık, biber, maydanoz vb. sebzeler yemeliyiz. Öğünlerimizde mutlaka ekmeğe yer vermeli, tam buğday, çavdar gibi posa içeriği ve besleyiciliği yüksek olan ekmekleri tüketmeliyiz. Sahurda tercihimiz kahvaltıdan yana ise iyi kalite protein kaynağımız olan ve bizi uzun süre tok tutan yumurtaya mutlaka yer vermeliyiz. B vitaminleri, çinko, demir gibi minerallerden zengin olan yumurtadaki demirin yararlılığını arttırmak için yumurta ile birlikte C vitamini içeren sebze-meyve yemeliyiz.

 

Ölçülü beslenin.

Ramazanda iftar sofralarına gösterilen özen, bol çeşit ve miktar, farkında olmadan besin tüketimimizin artmasına neden olabilmektedir.Bu nedenle ramazan ayında da enerji ihtiyacımızın değişmediğinin bilinciyle besin tüketiminde ölçülü davranmalıyız. Uzun süren açlık sonucu kan şekerimizdeki düşme, çabuk ve bol miktarda yeme isteği oluşturmaktadır. Bu aşamada beynin doyma emrini yemekten ancak 15–20 dakika sonra verdiğini unutmamalı, yavaş ve aralıklı olarak iyice çiğneyerek yemeliyiz. İftara kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp, sonrasında az yağlı et yemekleri, sebze yemeği, kuru baklagil yemeği gibi yemeklerin yanında yoğurt ve salatayla devam etmeliyiz.

 

Pirinç yerine bulgur, beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek!

   İftarda pirinç pilavı, beyaz ekmek ve patates yerine bulgur pilavı, kepekli makarna, tam buğday, çavdar ekmeği gibi besinler tercih ederek kan şekerimizin daha dengeli biçimde yükselmesini sağlayabiliriz. Bu sayede yemekten sonra da kan şekerimiz dengeli seyredeceği için gün içerisinde daha tok hissedebiliriz. Sıcak havalardan dolayı da artan günlük sıvı ihtiyacımızı karşılamak için ortalama 2 –2,5 litre su içmeli, bununla birlikte evde hazırlanmış ayran, taze sıkılmış meyve suları, az şekerli veya şekersiz meyve kompostoları, maden suyu, kavun, karpuz gibi sulu meyveler tüketmeliyiz. Yemek kültürümüzün vazgeçilmezlerinden biri olan tatlı tüketimimizin her gün olmamasına dikkat etmeli haftada 2-3 kez şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyveli hafif tatlılar, kuru meyveler tercih etmeliyiz.Gün boyu süren açlık durumu sonrasında bol miktarda besin alımının olumsuz etkilerinden kaçınmak için iftar sonrasına hafif tempolu yürüyüşler veya sevdiğimiz herhangi bir egzersiz programını eklemeliyiz. Bu şekilde hem kan şekeri dengemizi daha kolay sağlayabilir, hem de şişkinlik ve gaz problemlerinin oluşumunu engelleyebiliriz.

 

Tutmadan önce mutlaka doktora danışın.

 

Orucun bazı hastalıklarda (şeker, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda (hamilelik, emziklilik, aşırı zayıflık) olumsuz sonuçlara yol açabileceğini unutmamalı, bilinen bir kronik hastalığımız varsa doktora danışmadan oruç tutmamalıyız.Ramazan ayı boyunca kilo almamak ve sağlığımızı korumak için mutlaka sahura kalkmalı, yavaş yemeyi sağlamalı, hareketliliğimizi arttırmalı, yeterli sıvı alımını sağlamaya dikkat etmeliyiz.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık