Kestane, Türkiye ve Kafkasya’da uzun yıllardır ormanlarda doğalından veya kültüre alınan çeşitlerinden faydalanılan önemli bir türdür. Günümüzde bu türe verilen önem, meyvesi, odunu, yaprağı ve çiçeğiyle ülke genelinde yaygın olarak kullanıldığı içindir.Kestane, Fagaceae familyasına ait CastaneasativaMill. ağaçlarına ve aynı zamanda bu ağaçların yenilebilen meyvelerine verilen isimdir. Ayrıca “kışın yaprağını döken, uzun mızrak biçimindeki yapraklarının kenarları keskin kaba dişli, üzeri sivri batıcı dikenlerle kaplı meyve örtüsü içinde yer alan, nişastalı meyveleri yaban hayatı ve insanlar için besin kaynağı olan, odunu çok dayanıklı ve değerli, kuzey yarıkürede 8, ülkemizde 1 türü yetişen uzun boylu orman ağacı” olarak da tanımlanmaktadır.
      Türkiye için önemli bir orman ağacı olarak görülen ve çok amaçlı kullanıma konu olan kestane ormanları, geleneksel olarak odun hammaddesi ihtiyacı, odun dışı orman ürünü olarak meyvesi, başta bal üretimi olmak üzere çeşitli amaçlarla yaprağı ve çiçeği ile kullanılmaktadır.Türkiye’de kestane meyveleri çiğ olarak yenilebildiği gibi, suda kaynatılarak, ateşte kavrularak ya da fırınlarda pişirilerek yenilmektedir. Ayrıca, şekerleme ve pasta yapımında bütün veya un halinde kullanıldığı gibi, pirinç pilavına da katılmakta, ayrıca et yemekleri, börekler, çorbalar, tatlılarda da değerlendirilmektedir.
   Sonbahar ve kış aylarıyla birlikte anılan yiyeceklerden biri olan kestane, soğuk havalarda hem besleyici değeri, hem lezzeti, hem de yenilen ortamda yarattığı keyifli havayla sık sıktercih edilir. Beslenmemizde çoğunlukla ara öğün olarak kullandığımız kestane, diğer yemişlerden oldukça farklı bir şekilde yüksek miktarda nişasta ve su içermektedir. Protein ve yağ içeriği de oldukça düşüktür. Kestane en çok miktarda lif içeren yiyeceklerden biridir. İçeriğindeki yüksek liften dolayı glisemik indeksi düşük bir yiyecektir. Bu sayede normal porsiyonlarda tüketildiğinde kan şekerinin bir anda değil kademeli olarak, yavaş bir şekilde yükselmesini sağlar. Ayrıca yüksek lif içeriği sindirim sistemimiz için de oldukça faydalıdır. Lifler, bağırsak hareketlerinin arttırılmasında önemli rol oynar ve bu sayede kilo vermeye yardımcı olur.
      Kestane C, B1 ve B2 vitaminleri ve potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller bakımından zengin bir yiyecektir. Bu açıdan gelişme çağındaki çocukların tüketimi açısından önemli bir besindir. Bulundurduğu yararlı besin öğeleri ile vücudu soğuk havaların olumsuz etkilerine karşı hazırlayan kestane, soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklara karşı savunma mekanizmamızı güçlendirir.
     Antioksidan vitaminlerden biri olan C vitamini içeriği sayesinde hücre yenilenmesine katkıda bulunarak, organlarımızı ve cildimizi korur. Aynı zamanda içerdiği C vitamini güçlü bir bağışıklık sisteminin oluşumuna ve hastalıklara karşı direncin arttırılmasına da yardımcı olur. Kestane, içerdiği fosfor, magnezyum ve potasyum ile kırmızı kan hücrelerine katkıda bulunur. Ayrıca yüksek miktarda bulundurduğu çinko minerali ile kırmızı kan hücrelerinin direncini arttırarak çoğalmalarına yardımcı olur.
 Yüksek oranda kalsiyum içeren kestane, kemik ve iskelet sistemi sağlığı için önemli bir besindir. Özellikle hamile kadınlarda ve çocuklarda oldukça faydalı bir besindir. İçeriğindeki B vitamini ve folatlar ile hamilelik süresince bebeğin sinirsel gelişimini destekler. Ayrıca kestane, barındırdığı asitler ile kandaki zehirli maddeleri temizleyerek kalp sağlığımızı korur ve kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.
     100 gram yenilebilir kestane ortalama 160 kilokalori enerji içermektedir. Tüm faydalarına rağmen kestane, yüksek karbonhidrat ve enerji içeriği nedeniyle diyet yapan kişiler açısından kontrollü şekilde tüketilmelidir. Diyabetlilerde, kalp hastalarında ve yüksek tansiyonu olan bireylerde tüketim miktarının az olmasına ayrıca dikkat edilmelidir. Yaklaşık olarak 3-4 adet kestane 1 dilim ekmek veya 1 porsiyon meyve yerine günlük beslenmemizde yerini alabilir. Sağlıklı günler dilerim…

( Diyetisyen Elif Zeybekoğlu – 3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı – www.3sdiyet.com )