- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Her ne kadar günümüzün en büyük sağlık sorununun “obezite/aşırı şişmanlık” olduğu düşünülse de aşırı zayıflık da hayati tehlike oluşturan ve görülme sıklığı gün geçtikçe artan küresel bir sağlık problemidir. Anoreksiya, çok az miktarlarda besin alımıyla başlayıp, yemeyi reddetme ve bunlar sonucunda oluşan aşırı kilo kayıplarını içeren bir hastalıktır. Yunancada “iştah kaybı” anlamı taşır.
Başlıca üç ölçütü vardır:
•Birincisi, kişinin kendisinin neden olduğu önemli dereceye varan şiddetli açlıktır.
•İkincisi, zayıflığa karşı önüne geçilemeyen bir dürtü ve/veya şişmanlamaya karşı hastalık derecesine varan bir korkudur.
•Üçüncüsü, şiddetli açlığın neden olduğu tıbbi belirti ve bulguların varlığıdır.
Beden algısının çarpıtılması, kişinin sürekli kendisini aşırı kilolu olarak görmesi, nitelendirmesi rahatsız edicidir ama değişmez veya tanı koydurucu değildir.Anoreksiya nervozanın “kısıtlı alt tip” ile “tıkınırcasına yeme ve/veya çıkartma” görülen iki çeşidi vardır.Anoreksiya nervozalıların yaklaşık olarak yüzde 50’sinde; klasik, geleneksel gıda alımı oldukça kısıtlanmıştır veya takıntılı olarak aşırı hareketlidirler.İkinci çeşidi olan tıkınırcasına yeme ve çıkartmada, hastalar kısıtlı bir diyet yapma çabası ile birlikte tıkınırcasına yeme ve çıkartma/kusma dönemleri de yaşarlar.Anoreksiya nervoza hastalarında yüksek oranda tedaviye direnç gösterme görülür. Anoreksiya nervozada kişiler, yaş ve boy uzunluğu için normal sayılan en düşük kiloda ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı istemeyip, beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmalarına karşın, kilo almaktan ya da şişman olmaktan aşırı derecede korkarlar. Kişiler kendilerini nesnel bir şekilde değerlendiremez ve vücut ağırlığı düşüklüğünün sağlık açısından yarattığı riskleri inkar ederler. Genç kızlarda ardı ardına en az üç adet döneminin olmaması ile tanımlanan “amenore” görülür.
Bulimiya Nervoza
Bulimiya Nervozada tekrarlayan tıkınırcasına yeme ataklarında, zaman zaman aşırı miktarda gıda tüketme ve/veya yeme dürtüsü denetimi eksikliği duruma eşlik eder. Birey kilo almamak için isteyerek kusma, laksatif, diüretik, lavman ya da diğer ilaçları kötüye kullanma, diyet, aşırı egzersiz gibi tekrarlayan uygunsuz dengeleyici davranışlarda bulunur. Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışlar birlikte, ortalama 3 ay boyunca, haftada en az iki kez meydana gelir.
Bulimiya nervozanın iki çeşidi vardır.Çıkartma olan tip ve çıkartma olmayan tip.
Çıkartma olan tipte, bulimiya nöbetinde, istemli kusma veya laksatif, diüretik ve lavmanların kötüye kullanımı görülür.
Yeme bozuklukları nasıl teşhis edilir?
Yeme bozukluklarının teşhisi, konu hakkında bilgi birikimi ve deneyim sahibi bir doktorun tıbbi öykü
ve ruhsal durum muayenesi sonucunda kolayca konabilir. Yaptıkları spor veya işleri vücut ağırlığı sınırlaması gerektiren bireylerin kesinlikle yakın izlemi gerekir. (Mankenler, milli sporcular ve hatta diyetisyenler…) Anoreksiya ve bulimiya için en fazla risk altında olanlar; ergenler ve genç erişkin kızlar olduğu için 14-18 yaşları arasında bu konuda taramalar yapılması önerilir. Birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan taramalarda teşhis için;
“Geçen yıl kaç defa diyet uyguladın?”, “Görüntünden memnun musun? Kendini şişman görüyor musun?”, “Kilolu olman kendin hakkında nasıl düşündüğünü etkiler mi?”, “Kilonda bir değişim oldu mu?”, “Kilo vermek için ya da aşırı yemekten sonra hiç bilinçli olarak kustun mu? Müshil, idrar söktürücü ya da lavman kullandın mı?” gibi sorular sorulur.
Bu sorulardan herhangi birine olumlu yanıt alınırsa teşhis için derinlemesine sorgulamalar ve araştırmalar yapılmalıdır.Doktorlar bulimiya nervoza tanısını koyarken, bulimik hastalarının yaklaşık yarısında bulunan kısa veya uzun bir anoreksiya nöbeti geçirmiş olma durumunu da araştırmalıdır.Yeme bozukluğu olanlar utanç duydukları için genellikle belirtileri gizlerler, tanı koymak için özel çalışmalar gerekebilir. Bulimik hastalarda diş kaybı, orofarenks değişiklikleri gastroözefageal reflü, kendi kendini kusturma nedeniyle parmak boğumu aşınması, zayıf veya normal kilolu bireylerde paratiroid ve tükrük bezlerinin büyümesinden kaynaklanan şişkin yanaklar bulimiya nevroza konusunda şüphelendirebilir. Serum potasyum düşüklüğü de şüphe uyandırmalıdır.Herhangi bir yeme bozukluğundan şüphelenildiğinde özellikle çekirdek aile ve yakınlardan bilgi almak oldukça önemlidir. Bu sayede temel tanı ölçütleri ile net bir şekilde belirlenemeyen yeme bozukluklarının da erken dönemde teşhisi kolaylaşır.
Birçok sağlık probleminde olduğu gibi yeme bozukluklarında da multidisipliner bir çalışma büyük önem taşımaktadır.Psikiyatrist, klinik psikolog, diyetisyen ve gerekli görülen diğer tıp doktorlarının birlikte çalışması ile tedavi planlanmalı, sürdürülmelidir.
(3S Diyet ve Beslenme Danışmanlığı / www.3sdiyet.com)
-
16.03.2019 Voleybol ve Beslenme
-
01.03.2019 Spor Diyetisyenliği
-
22.02.2019 Çocukluk Çağı Obezitesi Nasıl Önlenir?
-
16.02.2019 Vücudumuzdaki Dev Güç: Mikrobiyota
-
26.01.2019 Depresyon Tedavisi ve Beslenme
-
14.01.2019 Mis Kokulu Bir Baharat: Tarçın
-
05.01.2019 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -2
-
29.12.2018 Geçmişten Günümüze Beslenme ve Diyetetik -1
-
22.12.2018 Tatlı Bir Tuzak: Şeker!
-
14.12.2018 Dağcılık ve Kampçılıkta Beslenme
-
10.12.2018 Kafkaslardan Gelen Sağlık: Kefir
-
01.12.2018 Tiroit HastalıklarındaBeslenme
-
26.11.2018 Tiroit Bezi ve Tiroit Hastalıkları
-
19.11.2018 Soğuk havaların sevilen lezzeti: Kestane
-
10.11.2018 C Vitamini (Askorbik Asit)
-
03.11.2018 Mükemmel Vücut Takıntısından “Bigoreksiya”ya…
-
27.10.2018 Gece Yeme Sendromu
-
20.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı / 2
-
13.10.2018 Popüler Diyetlere Diyetisyen Bakışı /1
-
06.10.2018 1-7 Ekim Emzirme Haftası
-
29.09.2018 Başlık: Bugün Dünya Kalp Günü!
-
22.09.2018 Bebeklerde İnek Sütü Alerjisi
-
16.09.2018 Türkiye Şampiyon! Ama Obezitede…
-
01.09.2018 Nedir Bu Glisemik İndeks?
-
12.08.2018 Yeme Bozuklukları ve Gelişim Nedenleri
-
04.08.2018 Gut Hastalığı ve Beslenme Tedavisi
-
28.07.2018 Sağlık için Yağlı Tohumlar
-
21.07.2018 Reflü ile yaşamak
-
14.07.2018 Obezite ve Hipertansiyon
-
07.07.2018 Vejetaryen Beslenme ve Çeşitleri
-
23.06.2018 Menopoz döneminde beslenme
-
09.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 2
-
02.06.2018 Tamamlayıcı Beslenme (Ek Besinler) / 1
-
26.05.2018 Obezite tedavisinde bilimsel yaklaşım
-
21.05.2018 Fonksiyonel Bir Besin: Sarımsak
-
12.05.2018 Ramazan’da Beslenmenin Püf Noktaları
-
05.05.2018 Çölyak Hastalığında Beslenme
-
28.04.2018 Küresel bir sorun:Metabolik Sendrom
-
21.04.2018 ‘Sağlığı BozanDiyetler’e dikkat!
-
14.04.2018 Zayıf olmak, sağlıklı olmak anlamına gelmiyor!
-
07.04.2018 Çağımızın Hastalığı Kanser ve Beslenme
-
31.03.2018 Geçmişten günümüze Ekmek...
-
24.03.2018 Yaşlılık Dönemi ve Beslenme İlişkisi
-
19.03.2018 Gizli Düşmanımız: Aşırı Tuz!
-
10.03.2018 ‘Sağlıklı Beslenme’ nedir? Nasıl sağlıklı beslenilir?
-
03.03.2018 ‘Mercimek Teyze’ Prof. Dr. Ayşe BAYSAL’a saygıyla …
-
24.02.2018 Osteoporoz (Kemik Erimesi) ve önleme yolları
-
17.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 2
-
10.02.2018 Çocukluk Çağı Obezitesi / 1
-
03.02.2018 Gebelikte Diyabet (Şeker Hastalığı) ve Beslenme
-
27.01.2018 Diyete başlamadan önce hangi tahlilleri yaptırmalı?
-
20.01.2018 15 Adımda Hamilelik Döneminde Beslenme
-
13.01.2018 Sağlığa giden yol alışverişle başlar
-
06.01.2018 Mucize içecek: Su
-
30.12.2017 Diyette motivasyonu arttırmanın 5 altın kuralı
-
16.12.2017 İlk 6 ay sadece Anne Sütü!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.