İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun: “ETNİSİTEYE DAYALI VATANDAŞLIK DAYATMASI, MİLLİ BİRLİĞİMİZİ VE CUMHURİYETİMİZİN TEMELLERİNİ HEDEF ALIYOR”

İYİ Parti Muğla Miletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, ‘terörsüz Türkiye’ tartışmalarının temelinde yatan ve Lozan yerine Sevrci yaklaşımlarla ilgili olarak yaptığı bir paylaşımda, görüşlerini şöyle özetledi:

Milas Önder Gazetesi

“Değerli Dostlarım, Kıymetli Hemşehrilerim;

 

Türkiye’nin siyasal ve anayasal omurgasını oluşturan “Türk milleti” kavramı, son dönemde organize ve maksatlı bir şekilde tartışmaya açılmaktadır.

Türk milleti kavramını etnik bir kimliğe indirgeme çabası, sadece bir anayasa değişikliği değil; doğrudan doğruya Cumhuriyet’in kurucu felsefesini ortadan kaldırma girişimidir.

“Türk milleti” kavramı; bin yıllık tarihimizin, müşterek hafızamızın ve birlikte yaşama irademizin adıdır. Etnik kimlik ekseninde bu kavramı parçalamak; milleti bölmek, devleti zaafa uğratmak ve milletleşme sürecimizi tersine çevirmektir. Yeni anayasa tartışmalarında vatandaşlık tanımını etnik temele oturtma niyeti, Cumhuriyet’in üniter yapısına yönelmiş ciddi bir tehdittir. Bu yaklaşım, liyakat esasını çökertir; devlete sadakati değil etnik aidiyeti önceleyen bir kadrolaşmanın önünü açar.  Cumhurbaşkanı Yardımcılığı gibi yüksek devlet makamlarının etnik kimlik üzerinden şekillendirilmesi, modern millet anlayışına ve yurttaşlık tanımına aykırıdır ve milletin değil, etnisitelerin devlet anlayışını körüklemektedir.  Temsili etnik bir zemine sabitleme arayışındadır.  Bu süreç, yalnızca iç dinamiklerle değil, dış müdahalelerle de eşgüdümlü şekilde ilerlemektedir. ABD Büyükelçisinin ifadeleri bu senaryonun nereden kaynaklandığını göstermektedir. Aynı günlerde, terör örgütü PKK’nın Lozan Anlaşması’nı hedef alan açıklamaları, bu dış müdahalelerin içerideki aparatlarla nasıl örtüştüğünü göstermektedir. Lozan; Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Lozan’ı tartışmaya açmak, Sevr’in tozlu raflarından indirme teşebbüsüdür. Etnisite merkezli yurttaşlık anlayışı, millet olma bilincini tahrip eder; beraberliği pekiştirmek yerine toplumu kimlik fay hatlarında çatıştırır. Bu anlayışın nihai durağı, Lübnan benzeri çok parçalı, kırılgan ve sürekli gerilim üreten bir toplumsal yapıdır. Oysa Türk milleti; etnik kimliklerden bağımsız, ortak bir tarih ve müşterek bir gelecek ülküsü etrafında şekillenmiş, modern ve kapsayıcı bir üst kimliktir. Bu millet anlayışı, Cumhuriyet’in harcıdır; onu aşındırmak, bu ülkenin temelleriyle oynamaktır. Türk milletini etnik olarak bölme ve bu anlayışa göre yapılacak anayasa değişiklikleri projesi ‘emperyalist’ bir projedir.

Saygılarımla”