“2012-2013 eğitim öğretim dönemi, çok sancılı geçti”

ÖNDER Haber - Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Hulusi Kalaycı, 2012-2013 eğitim öğretim döneminin sona ermesi dolayısıyla ilimizde eğitim-öğretim yaşamına ilişkin bir değerlendirme açıklaması yaptı

“2012-2013 eğitim öğretim dönemi, çok sancılı geçti”
ÖNDER Haber - Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Hulusi Kalaycı, 2012-2013 eğitim öğretim döneminin sona ermesi dolayısıyla ilimizde eğitim-öğretim yaşamına ilişkin bir değerlendirme açıklaması yaptı. Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Kalaycı, 2012-2013 eğitim öğretim yılının Muğla’da; öğretmen, öğrenci, öğrenci yakını ve yöneticiler olmak üzere eğitim öğretimin her kesimi bakımından "çok sancılı ve acı çektiren" bir dönem olarak yaşandığına ve elbette bu durumun sorumlusunun, öğrenciler, veliler ve öğretmenler olmadığına dikkat çekerek başladığı açıklamasında daha sonra şu görüşleri dile getirdi.. "Hükümet ve onun dayatmacı  4+4+4 ucube eğitim sistemi,  daha başından itibaren her şeyi birbirine karıştırmıştır. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler, günlerce norm fazlalıklarını dağıtmak istediğini söyleyen  Milli Eğitim Müdürlüğünün, kış ortasındaki sürgün atamalarına maruz kalmışlardır. Hukuk dışı re’sen atamalarla öğretmen aileler dağıtılmıştır. Bunlardan kimisi, açtıkları hukuk davalarını kazanıp geri dönmüşlerdir. Geri dönen bu öğretmenlerin atamalarında gene yanlışlıklar yapılmış, uyarılarımıza rağmen görevlendirme yerine, düşük puanla merkeze atama yapılıp, hem yüksek puanlı öğretmenlerin hakları gasp edilmiş hem de şimdi yeniden bu öğretmenleri norm fazlası durumuna düşürmüşlerdir. Norm atamaları sırasında hiçbir biçimde görevlendirme olmayacağını belirten yetkililer, norm atamaları tamamlandıktan sonra görevlendirme yoluyla öğretmenleri çalıştırmaya başlamışlardır. İl genelinde 500’den fazla ücretli öğretmen görevlendirerek, kadrolu öğretmen atama yerine ucuz ücretli öğretmen çalıştırma yoluna gitmişlerdir. Bazı ilçelerde görevlendirme ile sorunları çözülebilecek bazı öğretmenlere başka seçenek bırakılmayıp ücretsiz izne zorlanmışlardır." Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Hulusi Kalaycı, açıklamasında daha sonra ilimiz genelinde ‘haklarında soruşturma açılan öğretmenlerin durumu’na ve şube müdürü atamalarına değinerek; "Kimi öğretmenlerin dayanaktan yoksun soruşturmaları daha tamamlanmadan ve dosya kapanmadan sürgüne gönderilmeleriyle, idari tasarruf adı altında tam bir keyfi uygulama yapılmış, bu öğretmenler sürgün edilmişlerdir. Bu durumla ilgili davalar sürmekte ve bazı öğretmenler davayı kazanıp geri dönmektedirler. Bir yandan böyle durumlar olurken, bazı yöneticilerle ilgili süren soruşturmalar, nedense aylardır bekletilmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğündeki Şube Müdürü atamaları ise tam bir felaket olarak ortada durmaktadır. Görevlendirmelerini ortadan kaldıran bir resmi yazı olmasına rağmen yanlı bir sendika üyesi kişilerden devşirilmiş hukuk dışı görevlendirmelere ilişkin yaptığımız tüm çağrılar sonuçsuz kalmış, bu kişiler koltukları işgale devam etmişlerdir" dedi. "Eğitim bilimleri açısından tam bir skandal!.. Sosyal ve kültürel etkinlikler için Milli Eğitim Müdürlüğünce hiçbir yaş sınırı konulmadan, toptancı anlayışla ilkokul öğrencilerine izletilen filmlerde, en ağır kanlı ve adam öldürme sahnelerinin olmasının, hangi komisyon karar verirse versin, hiçbir bilimsel açıklamasınınz olamayacağına ve bu durumun eğitim bilimleri bakımından ‘tam bir skandal’ olduğuna dikkat çeken Kalaycı, açıklamasında daha sonra şu görüşleri dile getirdi.. "26 Kasım 2012’den bu yana, bizim, okul yönetiminin ve velilerin, Emir Beyazıt İlkokulu’nun bahçesine ilişkin yaptıkları tüm uyarı ve girişimler sonuçsuz kalmış, öğrenciler bu eğitim öğretim yılını toz ve çamur içinde geçirmişlerdir. Okulun Ekim-Kasım ayında yapacağı müracaata bağlı olarak bir şeylerin yapılacağını belirtmek, kimseyi haklı çıkarmaz. Milli Eğitim sorun çözmek için vardır, sorunu bir yıl ötelemek için değil. Muğla Milli Eğitim Müdürlüğünce, 24 Mayısta Turizm Otelcilik'te  5. "Bilim Şenliği" düzenlenmiş ve etkinlikler kapsamında " Eğitimde İyi Örnekler Projesi"nin tanıtımı yapılmak istenmiştir. Yapılan sunumların organizasyonu içler acısıdır. Beş gün öncesinde okullara bildirilip  gerekli duyarlık gösterilmeyince, telefon talimatıyla okullardan öğrenci devşirilmesi tam bir beceriksizliktir. Bu öğrencilerle herhangi bir plan yapmadan böyle bir yol izlenmesine ne denebilir? Böyle önemli bir çalışma nasıl geçiştirilebilir? Asıl sorun, öğrenciler sunum için salona alındıktan sonra yaşanmıştır. Salon tıka basa plastik sandalyelerle doldurulmuş, başlarında sorumlu biri olmadan arka kısımda büyük öğrenciler yer almıştır. Sunum boyunca büyük bir gürültü, pencereler perdesiz, karartma yapılmamış ve görüntü silik, ses çok kötüdür. Sıra savmadan başka bir işe yaramayan hazırlıksız bir sunumla işler geçiştirilmiştir. Milli Eğitim, işleri bilen birileriyle sürdürmeli, işi yeni öğrenenleri sorumluluktan uzak tutmalıdır. Okulların dönüştürülmesi ile ilgili Muğla da nasibini almıştır. Milli Eğitim Müdürlüğü Türdü 100. Yıl Ortaokulu ve İlkokulunu dönüştürmede yine başarısız kalmıştır. Ortaokul velilerini ikna etmeden, tepeden inmeci bir yaklaşımla, yakındaki bir okula taşınma işi önce müdürlere havale edilmiş, durum Türdü 100. Yıl öğretmen ve velilerince öğrenildikten sonra işler iyice karışmıştır. Bu okulun bazı öğretmen ve velileri, beğenmediklerini belirttikleri okula gitmemek için, adı geçen okulun varlığını küçümser tutum ve davranışlara girmişlerdir. Sonuçta okullar yerinde kalmış, Türdü 100.Yıl öğrenci ve öğretmenleri kalabalık sınıflarda ders yapmaya mahkum olmuşlardır. Milli Eğitim, bir sorunu çözmekten aciz kalmış, işi lobi faaliyetlerinin insafına bırakarak alanı terk etmiştir." Açıklamanın son bölümünde 60-66 aylık çocuklarla ilgili eleştirilerinin haklılığının uygulamada ortaya çıktığına dikkat eden Kalaycı, sözlerini şöyle tamamladı.. "Yapılan anketlerde, bu yaş grubundaki her beş çocuktan dördünün Nisan ayında okumayı başaramadığı, % 67’sinin altını ıslattığı, ders saatlerinin uzun geldiği, sıraların, fiziksel ortamların uygun olmadığı vb. belirlenmiştir. Muğla’da da durum bundan farklı değildir. Hatta kimi okullarda ayrı yaş grubu sınıfları oluşturulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı bazı küçük düzeltmelerle sistemi ayakta tutmaya çalışacağına, aslında sistemi tümden sonlandırmalıdır. İl içi, il dışı ve özür atamaları tam bir bilmeceye dönüşmüştür. Bakanlık ve Milli Eğitimler bu atamalara karşı büyük bir pişkinlikle kuralsızlığı seçmektedirler ve binlerce öğretmenin iç dünyalarını ertelemelerle alt üst etmektedirler. Bu uygulamaya bir son verilmeli, öğretmenlerin tatili zehir edilmemelidir. Her zaman haktan, adaletten dem vuran iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, nedense sendikaların almış oldukları eylemlik kararlarından birine, dört aydır uyguladıkları eylemle ilgili hiç ses çıkarmazken, sendikamızın  4- 5 Haziran grevi nedeniyle üyelerine soruşturma açtırması, açıkça çifte standart bir yaklaşımdır. Yürüttüğümüz tüm çaba, çocuklarımıza çağdaş bir eğitim sunabilmek içindir. Yaptığımız eleştirilere,  zamanında olumlu tepki verilseydi, Muğla’da, yukarıda anlattığımız şeyler yaşanmayabilirdi. Eğitim Sen olarak, bizdeki ve dünyadaki uygulamaların takipçisi olacak ve insanımıza yakışan bir eğitim öğretim sunmak için mücadeleye devam edeceğiz."
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık