Bahçeli de yerel seçimlerin önemine değindi…

ÖNDER Haber - 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler kapsamında Muğla’yı ziyaret eden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ziyaretleri çerçevesinde ilçemize geldi… Atatürk Anıtı önünde toplanan partililere seslenen Bahçeli, "yerel seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği seçimleri var

Bahçeli de yerel seçimlerin önemine değindi…
  • 17 February 2014, Monday 8:17
ÖNDER Haber - 30 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimler kapsamında Muğla’yı ziyaret eden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ziyaretleri çerçevesinde ilçemize geldi… Atatürk Anıtı önünde toplanan partililere seslenen Bahçeli, "yerel seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği seçimleri var. O açıdan bu seçimler çok önemli" dedi… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün saat 15 sıralarında ilçemize gelerek Atapark’ta partilileriyle buluştu. Yaklaşık 4 bin kişinin karşıladığı Bahçeli, ilçemizde yaptığı konuşmada iktidara ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, "Bülent Arınç'ın ağzından da duydum; 'Akın üzerine bir kara leke düşmüşse temizlememiz lazım' diyor. Bülent Arınç Bey, bazen de herkesle alay ediyor, herkesi yanılmış gibi gözüküyor, bazen de tarihi sorumluluktan kaynaklanan şuurla doğru söylüyor. Söylediği doğru şey nedir? 'Yüce divanı çalıştırın demektir.' Bülent Arınç abini bir defa dinle Recep Tayyip Erdoğan. Bülent Arınç abin, ilk defa sana doğru bir yol gösteriyor. Bu yoldan git. Akın üzerine bir kara leke düşmüşse temizle. Şimdi kalkmış AKP'ye Ak diyor. Akı mı kalmış, bu savcıların, kolluk kuvvetleri gereğini yapmaz, adalet, yargı çalışmazsa ak öyle bir hale gelecek ki kazandibinin karası gibi görünecek. Sen de bunu temizleyemezsin" dedi. Başbakan'ın, şu anki iktidar gücünü yanlış algıladığını belirten Bahçeli, "Bu gücünün tek sebebinin kendisi olduğuna inanmıştır. Sürekli başbakan diyeceği yerde 'Başben' demiştir. Her şeyi ben planlarım, her şeyi ben yaparım, her şey ben planladıım gibi bir kibire ve gurura kapılmıştır. Tabi bu güce sahip olan yeni güç alanları aramaktadır. Bunlardan bir tanesi medyadır. Oraya el atmıştır, yandaş basın sahibi olmuştur. Kendisine herhangi bir sebepten yanaşmadan doğan bir basın olmuştur ve buradan almış olduğu güç ve cesaretle de basını susturmaya, kendisini anlatmayanı atmaya ve kapatmaya yönelen bir çalışmanın içerisine girmiştir. Dolayısıyla yasama, yürütme ve medyada etkin olan Sayın Başbakan, aynı zamanda Yargıtay'ı da düşünmüştür. Bu dönemlerde birçok hatalar işlediği takdirde veya parti iktidar olduğu dönemde, kafasının arkasında beslediği değişim ve dönüşümünden neyi amaçlamışsa onu yaparken, Cumhuriyet'in kazanımlarına ters düşer, Anayasa'yı ihlal eden davranışlar olursa kendisini bu yanlışlıklardan koruyacak bir zırha ihtiyaç vardır. Bu ne olabilir, Anayasa'nın üçüncü kuvveti olan bağımsız ve tarafsız yargıdır. Bunu ortadan kaldırması veya kendisine bağlaması gerekiyordu. Bunu da bağımsız yargıyı yandaş yargı haline getirip siyasallaştırma sürecine dâhil etmektir" dedi. Bahçeli, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na bağlı bazı savcıların 17 Aralık’ta bir bomba patlattığını dile getirerek, "Bu bomba yolsuzluk ve rüşvet operasyondur. 4 bakan çocuğu, bir bakan, ayrıca Halk Bankası'nın genel müdürü, bir ilçenin belediye başkanı, 41 tane bürokrat ve iş adamı bundan çok büyük korkuya düştüler. Acaba bu yolsuzluk ve rüşvet genişletilirse benim aileme uzanabilir mi? Bana uzanabilir mi? İşte o günden itibaren Recep Tayyip Erdoğan panik ve korku içerisinde. Adalet bakanını değiştirdi. Yerine kendine bağlı bir adam getirdi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yasası çıkmasına fırsat vermeden hakim ve savcı kıyımı başladı. Kendisine yönelecek her türlü şeyin önüne bir set çekme gayreti içerisine girdi. Hakim ve savcıları baştan sona yenileyip adalet bakanına esir eden, bir hakimler ve savcılar ordusu kurmaya çalışacak bir adım attı. Bu gidişat sağlıklı değildir" ifadelerini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tek adam diktatörlüğüne doğru ilerlediğini ifade eden Bahçeli, "Kuvvetler ayrılığı dediğimiz yasama, yürütme, medya ve yargı bir kişinin yetkisinde toplanır gibi bir kanaat olgunlaşır ise bir de Başbakan buna kendisi inanıyorsa bu güç onu rahatsız eder. Bu güç onu yoldan çıkartır. Bu güç kendisine dinlemeyeni, sevmeyeni, karşı duranı hainlikle suçlamaya ve sonra da ona her türlü hakareti yapmaya yöneltir. O zaman başbakanlık ona yetmez, cumhurbaşkanlığı ona yetmez, daha da ilerisi eee artık milletin yüzde 51'i bende 'Geri kalan bütün kurumları da yanıma aldım. Ben tek adamım, tek adam olarak da diktatörlüğümü ilan ediyorum' gibi bir gaflete insanı sürükler" dedi. Bahçeli, Türkiye'de artık açlık, işsizlik ve hırsızlığın olduğunu belirterek, "Ayakkabı kutuları mağazalardan inip bankalara doğru gitti. Bugün böyle bir Türkiye var. 4 tane bakan 29 yaşındaki İran’dan gelme bir çocuğun avucuna düşmüş, rüşvetle besliyor Türkiye Cumhuriyeti devletinin dört bakanını. Bu ne rezil bir haldir. Bunlar ortadayken Sayın Recep Tayyip Erdoğan yanlışa yanlışla hareket etmemeli. Yanlış bataklık gibidir, çırpındıkça batarsınız, doğruluk deniz suyu gibidir çırpındıkça yukarı çıkarsınız. Recep Tayyip Erdoğan yanlışlıkla bir bataklığa düşmüş çırpındıkça da batıyor. Yakında yalnız kafasını göreceksiniz. Onu da bu da dışarıda kalmasın deyip sandıkta onu da gömeceksiniz" diye konuştu. Bahçeli, önümüzdeki 30 Mart yerel seçimlerinin, 2015’de yapılacak genel seçimlerin de bir göstergesi olacağını, AKP’nin bu seçimdeki oy düşüşünün, 2015’deki seçimler için de düşüşün belirtisi olacağını, bu nedenle önemli olduğunu vurguladı. Bahçeli, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Erdoğan ve Milas Belediye Başkanı Sedat Zencir’e oy istedi. Bahçeli, konuşmasının ardından ilçemizden ayrılarak Bodrum’a hareket etti.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık