“Bırakın şahsi ikballerinizi; memlekete bir ‘HAYIR’ınız dokunsun!”

ÖNDER Haber / A. Kemal KAŞKAR -

“Bırakın şahsi ikballerinizi; memlekete bir ‘HAYIR’ınız dokunsun!”

Demokrat Parti Milas İlçe Teşkilatı’ndan 16 Nisan referandumuyla ilgili basın açıklaması yapıldı.

Demokrat Parti Milas İlçe Başkanı A. Barış Kisirlioğlu tarafından yapılan açıklamada, “Dün siyasi ve ekonomik rant bağlamında devleti FETÖ’ye teslim eden, bugün de ikame bir takım yapılarla birlikte yürüyerek devletin bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan iktidarın başkanlık teklifine ‘hayır’ diyoruz” denildi.

 

Açıklama şöyle …

Kıymetli Demokratlar, demokrasiye inananlar,

Demokrat Parti bir yeminin adıdır. Tek adam sultasına, bir zümrenin baskısına, tek bir fikrin dayatılmasına karşı, milleti millet yapan tüm değerlerle birlikte, milletin egemenliğinin ihdası için bir anttır.

Demokrat Parti kararlılıktır, azimdir, şandır. Demokrat Parti, hakkın teslimiyeti, haklının muzafferiyetidir. Demokrat Parti sineyi millettir. Demokrat Parti milletin ta kendisidir.

Anayasa değişikliği diye lanse edilen ancak bir tek kişinin yetkilerini düzenleyen bir değişikliğin, halk oylamasına sunulmasını görüyoruz.

18 maddede yapılan, ancak verilen yetkilerle yeni bir “devlet”, tek kişilik bir devlet teşekkül eden bu değişikliğin riskleri ortadadır.

Kendilerini de inkâr edercesine, kendilerinden önceki dönemlere yaptıkları gibi tasarladıkları değişiklikle bir “devri sabık” ilan etme gayretlerini de görüyoruz.

Milletin egemenliğini tek bir kişiye devredip tek adam iktidarlığını kurguladıkları ortadadır.

71 sene evvel Bayar’ın, Menderes’in dediği gibi biz de tarihsel bilincimiz ve demokrasiye olan inancımız gereği bu değişikliğe, yeni milli şefliğe, yine milli şefliğe hayır diyoruz.

Demokrasiyi sandığa hapsederek, sadece oy vermenin demokrasinin temel koşulu olduğunu düşünen, düşünmeye, ifadeye tahammül edemeyen, muhalefeti yerle bir etmenin planlarını yapan bu gayrete “hayır” diyoruz.

Kandırıldık diyerek sorumluluktan kaçan, sorumluluk getiriyoruz dedikleri halde sorgulayacak kurumları şekillendirme inisiyatifine sahip olmayı hedefleyen bu sisteme “hayır” diyoruz.

Görünürde üniter devlete dokunmayan ancak verilen yetkiler, yetki verilen kişinin 15 yıllık icraatları düşünülünce bizi kaygıya sokan bu değişikliğe “hayır” diyoruz.

Dün siyasi ve ekonomik rant bağlamında devleti FETÖ’ye teslim eden, bugün de ikame bir takım yapılarla birlikte yürüyerek devletin bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan iktidarın başkanlık teklifine “hayır” diyoruz.

Bir şehidimizi veremeden toprağa bir başka yiğidin şehadete yürüdüğünü gördüğümüz ve iktidarın mesuliyetini bildiğimiz için “hayır” diyoruz.

14 yıldır, ülkeyi bataklığa, felakete sürükleyen her olayın ardından yaptıkları dönüşlerle, başkalarını mesul ilan edercesine bir tavır takındıkları için “hayır” diyoruz.

Üretimi öldürüp son 7 yıldır sıcak para olarak tabir ettiğimiz, eş-dost ilişkisi ile Körfez ülkelerinden uçaklarla gelen nakit ile, sonrasında vatandaşın yastığının altındaki altınına, bugün de dövizine meyleden, ancak İsviçre bankalarındaki hesaplarını, şahsi servetlerini hesaba katmayan bir iktidara ve iktidar yandaşlarının servetini arttırmasına dur demek için “hayır” diyoruz.

Daha düne kadar “Ver Bilal’i al iktidarı” diyenler, elindeki hilali kaptırmış durumdadırlar. Türkiye’nin bir beka sorunu olduğunu ifade eder hale gelmişledir. Ama aslında iktidar sahiplerinin ve Sayın Bahçeli’nin koltuklarının bekası sorunu olduğu ortadadır.

Anayasa değişikliğiyle “Türkiye’de cumhurbaşkanına sorumluluk getiriyoruz” diyerek ömür boyu dokunulmazlık zırhı getirilmek isteniyor. Atatürk’ü koruma kanunlarına itiraz etmiş olanların, tek adamı koruma kanunları çıkartır hale geldiklerini görüyoruz. Bu anayasa değişiklik teklifinin bir adı da Recep Tayyip Erdoğan’ı koruma kanunudur.”

Bugün, bu ülkenin zerrece cefasını çekmemiş olmasına rağmen sefasına meyleden, miras derdine düşenlere, “Yeni Osmanlıcılık” adı altında cumhuriyetle hesaplaşma gayretine düşen, ecdadı Osmanlı’yı kendine kılıf etmeye gayret edenlere karşı biz de bir miras peşindeyiz;

Biz de ecdadımızın mirasını istiyoruz!

Kürşad’ın cesaretini, Ömer’in adaletini, Ali’nin hamiyetini, Alpaslan’ın kabiliyetini, Fatih’in muzafferiyetini, Süleyman’ın ferasetini, Hamid’in dirayetini, Menderes’in vasiyetini ve Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetini istiyoruz.

Bu ülkenin geçmişini yok sayanların ‘yeni Türkiye’ diyerek adeta Türkiye’nin kuruluşunu 3 Kasım 2002’de başlatanların, ülkeyi getirdiği yer ortadadır. Bugün terör örgütleriyle komşu bir ülkeyiz. Diyarbakır’da Türk milleti lafını bile ağızlarına alamaz haldeler. Açık yüreklilikle söylüyoruz ki, burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir ve bu millet de Türk Milleti’dir. Türk Milleti diyemeyenlerin bu ülkeyi yönetme hakkı yoktur.

Ve bir kez daha hatırlatmak istiyoruz;

Bırakın şahsi ikballerinizi; memlekete bir “HAYIR”ınız dokunsun!

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık